Türk turizmine hiç hayrı yok! Vizesiz 7 gün hangi akla hizmet

Yunanistan’la dostluk, barış, sorunlar bitiyor gibi büyük iddiaların arkasından 10 Yunan adasına 7 günlük vizesiz giriş anlaşması çıktı. İzmir ve Kuşadası, Çeşme, Bodrum çıkışlı ada turlarına meraklı yerli turistlerin dışında karara sevinen kimse var mı diye soruşturduk, bulamadık. Sektörün farklı kesimlerinden görüştüğümüz turizmciler, “muhalif” olarak adlarının duyulmasını istemediler, fikir ve görüşlerini paylaştılar.

Outgoing, yani yurtdışı turlar düzenleyen acente sahibi dostumuz, “Bize ne faydası olacak? Pasaportu olan herkes 3-5 günlüğüne Yunan adalarını tercih edecek. Tek maliyet, İzmir’e ya da Bodrum’a kadar geliş parası!” dedi. Ege’nin karşı kıyısında otel ve lokanta ücretlerinin çok daha uygun olduğuna dikkat çeken acenteci, devam ediyor: “Kabahat biraz da bizimkilerde tabi. Burdaki turistik merkezlerdeki yeme-içme fiyatları kişi başı 50 avroları geçerken karşı tarafta 20-30 avroya aynı mönüyü bulabilirsiniz. Elbette konaklama hizmetleri bizdeki seviyelerde değil, çok zayıf. Buna karşılık fiyatlar neredeyse yarısı kadar.”

‘O halde bu iş zaten zorda olan Yunanistan ekonomisini canlandıracak, öyle mi?’ diye sorduğumuzda da yanıt olumsuz… 30 yıllık tecrübesine dayanarak “Karşı taraf Türk turistten pek hoşnut değil. Olabildiğince az sayıda gelmelerinden yana. Onlar Avrupalı ve Amerikalı turiste bayılır, hem kültürel hem de finansal olarak ilk tercihleridir. Hatta hem Türkiye hem Yunanistan merkezlerini bir arada gezdiren tur programlarını da pek istemezler.” değerlendirmesini yapıyor. Peki amaç ne? Bu karardan kim ne kazanacak? Acaba bir tür satranç hamlesi mi? Hani bu piyonu verelim, sonrasında görüşürüz, gibi bir hesap mı var? “Keşke öyle olsa da Yunanistan’ın silahlandırdığı adalara daha çok sahip çıkabilsek! Ama böyle bir hamle bu kadar büyük bir meseleye nasıl katkı sağlasın ki! Olsa olsa Batı mahfillerine sempatik görünme dışında bir çabadan ibaret. Ama bizim turizm sektörüne de iki ülke arasındaki dostluğa da değil katkı, sadece zarar getirir.”

Acentecinin bir sorusu daha var: 7 günlük vize serbestisiyle Rodos’a giden Türk turist, orada havaalanına gidip Hollanda’ya, veya Almanya’ya uçak bileti alıp giderse kim ne diyecek? İkisi de Schengen ülkesi! Avrupa ülkeleri kabul edecek mi geri mi yollayacak?

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ TAKAS

Kuşadası’nda kuyumcu dükkanı olan esnaf da kararın sebebini anlamış değil. “Burada Efes, Hıristiyan aleminin hac merkezi gibidir biliyorsunuz. Efes’e çok yabancı turist gelir, ama bizim yerli turistlerimiz de çok ilgilidir. Her yıl gelen 4 ziyaretçiden biri Türk’dür. Ege’yi dolaşırlar, burda konaklar, yer içerler. Yeni kararla bunlara hadi buyrun Yunan adalarına diyoruz. Yerli turist kaybına yol açacağız. Öte yandan Yunanlar ne kazanacak derseniz, bizim yerli turisti kazanacaklar. Oysa biz onlara alışveriş merkezi yaratıyoruz zaten, onu daha geliştirmeliydik. Mesela, Yunanlar hafta sonu meyve sebze için Datça pazarına gider, diğer günler her türlü tekstil ve takı alışverişlerini de bizden yaparlar. Düğünlerden önce uğrak limanları da Kuşadası’dır, çünkü altın takı hem fiyat hem tasarım olarak bizde daha uygun. Bu akışı güçlendirmek yerine biz tersine alışveriş için yol gösteriyoruz…”

CRUISE GEMİLERİNİN İLGİSİ YOK

Uğrak limanları Türk ve Yunan adaları olan lüks yolcu gemilerinin Ege, Akdeniz turlarını pazarlayan tur operatörü ise, karardan ne beklendiğini bilemedi. Cruise gemilerinin yolcusunun yüzde 80 yabancılardan oluştuğunu hatırlatan tur operatörü, “Olsa olsa bizim yerli turistte düşüşe yol açabilir. Yunanistan’ı görmek için 7 günlük Ege-Akdeniz gemi turu almak yerine vize serbestliğinden yararlanıp kendisi gitmek isteyebilir. Ama bu tercihle mesela Atina’yı göremeyecek! Sadece 10 adayı görebilecek.”