Bu kez sorun kur değil yasaklar: Un ihracatçısı pazar kaybediyor
Döviz fiyatlarının yatay seyretmesi ve işçilik maliyetlerinin hızla artması birçok sektörün rekabetçiliğini olumsuz etkiledi. Un sektörü ise bu etkilerden azade kaldı. Fakat içerideki arzı korumak için getirilen ihracat yasağı hedeflerin aşağı çekilmesine neden oldu
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, Türkiye genelindeki ortalama buğday üretim miktarının, bu yıl beklentilerle uyumlu bir şekilde gerçekleştiğini ve rekolte beklentilerinin büyük ölçüde karşılandığını bildirdi. Sektöre ilişkin sorularımızı yanıtlayan TUSAF Başkanı Tezcan, "Üretim seviyeleri, önceki yıllarla benzer bir düzeyde kalırken, bu durum hem üreticiler hem de pazar paydaşları için olumlu bir gelişme oldu." dedi.
ÇİFTÇİ FİYATTAN ŞİKAYETÇİ
"Üretici fiyattan memnun olmadı. Esasen üretici hiçbir sene fiyattan memnun olmuyor. Fiyat belirlenirken maliyet analizi doğru yapılıyor mu?" şeklindeki sorumuz üzerine Tezcan, "Hükümetimizin yetkili organları, maliyet hesap ve analizlerini doğru yapıyor ancak üreticinin fiyat anlamında memnuniyetinin sağlanmadığını duyuyoruz. Çiftçilerden de olumsuz dönüşler alıyoruz.
"Ancak hepimizin de bildiği gibi Toprak Mahsulü Ofisi'mizin açıkladığı fiyat, taban fiyatı. Dolayısıyla, üreticimiz maliyetlerini yaparken bu fiyatın altında piyasa oluşması durumunda bu rakam devreye giriyor. Üzerinde satıldığında ise zaten herhangi bir risk söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
DESTEK MADDİ BOYUTLA SINIRLI KALMASIN
Üreticiyi korumak için ilave hangi tedbirlerin alınabileceğine ilişkin ise TUSAF Başkanı, şunları söyledi:
"Üretim modellerimizde hep beraber yeni bir değişim uygulamak zorundayız. Mevcut yapısal değişimleri yapamadığımız taktirde, ilave vereceklerimizle de çiftçimizi mutlu edemeyeceğiz. Değişen dünya ekonomisi, küresel düzen ve her geçen gün artan su sıkıntılarının yanı sıra değişen ürünler hayatımızın teknolojik yapılarını oluşturuyor.
"En önemlisi de her geçen gün değişen iklim koşulları. Bu değişken koşullar, tüm yapıyı yeniden kurgulamamıza neden oluyor. Bundan dolayı, bir sonraki yılın kurak geçmeyeceğini ya da verimin daha az veya çok olacağını söylemek mümkün değil.
"Tüm bunlar doğrultusunda, bizim üreticiyi korumak ile ilgili farklı önlemleri de beraberinde almamız gerekiyor. Bu işi yalnızca maddi boyutta yürütmekle kalmayıp, birçok yönüyle değerlendirmeliyiz. Hem üreticinin hem tüketicinin hem de biz sanayicilerin mutlu olabileceği farklı senaryolar ve üretim modelleri oluşturarak süreci daha verimli hale getirmemiz gerekiyor."
YASAKLAR SORUNLARI GETİRİYOR
TUSAF Başkanı Tezcan'a "Un sanayicisi yeni ihracat dönemine geç başlayacak. Yasağı nasıl yorumlamak lazım?" sorusunu yönettiğimizde, "Biz un sanayicileri olarak, ihracat yaptığımız pazarlarda maalesef çok fazla sıkıntı yaşamaya başladık. Türkiye’nin belli konularda farklı imkanlarla çok daha büyük başarılar elde edebildiği bir süreçte, artık yasaklarla anılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Yasaklar, ülkemizde her zaman sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sürecin bir an önce sona erip normale dönmesini ve ülkemizde ihracat sektörünün önünün bir an önce açılmasını diliyoruz." görüşünü paylaştı.
SEKTÖRDE HENÜZ İFLAS EDEN YOK
Un sektöründe çok fazla firma var. Mevcut koşullar dikkate alındığında un üreticilerinde de konkordato veya iflas haberleri gelip gelmediğine dair merakımızı gideren TUSAF Bakanı Tazcan, "Sizin de söz ettiğiniz gibi, sektörde çok fazla firma var. Mevcut koşullara rağmen, konkordato veya iflas gibi haber almadık. Bu konuda da çok mutluyuz.
"Sektörümüz, zaten kendi dinamiklerine uygun ilerleyen, ayağını yorganına uzatan bir sektör. Bu nedenle henüz bu tarz bir haber almadık. Umuyoruz ki, bundan sonraki dönemde de olumsuz bir gelişme yaşamayız." diye konuştu.
KAPASİTE YÜKSEK SEKTÖRÜ İHRACAT KURTARIYOR
Sektörün verimli çalıştığını söylemenin ise ne yazık ki mümkün olmadığını vurgulayan TUSAF Başkanı, "Aşırı kapasite kullanımı sebebiyle, verimli çalışamayan sektörlerin başında yer alıyoruz. Bu verimliliği artıran en önemli eylem ise ihracat. İhracat yaptığımız süreçte, bazı sanayici arkadaşlarımızın verimli çalıştığını söyleyebilirim." dedi.
HEDEF YÜZDE 25 AŞAĞI ÇEKİLDİ
Bu yılki ihracat hedeflerinden de söz eden Tezcan, "Hedefimiz 4 milyon tondu. Ancak yaşanan bu süreç nedeniyle 3 ile 3,5 milyon ton civarında bir un ihracatı olacağını öngörüyoruz." mesajı verirken, ihracattaki süreci şöyle anlattı:
"Un, dünyanın her yerinde stratejik bir ürün ve temel gıda maddesi. Birçok ülkede de un sanayicileri var. Buğday üretimi olmayan bazı ülkelerde, unu hazır almanın daha avantajlı olduğu düşünülüyor. Türkiye’nin un üretimi konusundaki başarısı, dünya kamuoyunda da biliniyor. Hem kalite hem fiyat hem de hizmet anlamında, Türk un sanayisi dünyada rekabet edilecek ülkeler arasında öne çıkıyor."
KURDAKİ SEVİYE UNCUYU RAHATSIZ ETMEDİ
Tezcan'a son olarak, "TL'nin reel anlamda değerli kalması ve içeride maliyetlerin artması Türk ununu pahalı mı yaptı?" diye sorduğumuzda da, "Konuyu farklı sektörler açısından değerlendirecek olursak, bu anlamda daha şanslı konumdayız. Bizdeki işçilik kalemleri yaptığımız üretimle karşılaştırıldığında, çok daha küçük oranlara denk geliyor. Bu anlamda, sektörümüzde kur artışının çok da olumsuz etkisini hissettiğimiz söylenemez." yanıtını aldık.