Türkiye ile Almanya’dan yapıcı temas
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Berlin’de mevkidaşı Heiko Maas ile görüştü. İkili ve heyetlerarası görüşmelerde bölgesel işbirliğini sürdürme konusunda ortak görüşe varıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ikili ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de dün görüştüğünü ve düzenli olarak görüşmeye devam ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, diğer bakanlar ve kurumların da diyaloğunun sürdüğünü belirti.
Çavuşoğlu, mevkidaşı Maas ile ilerleyen süreçte gerçekleştirilecek Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO) toplantısı ve istişareler gibi birçok konuyu ele alma fırsatı bulduklarına ve Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ile savunma sanayi, göç ve terörle mücadele gibi konuları da görüşme fırsatı bulduklarına değindi.
LİBYA’DAKİ TÜRK ASKERİ YABANCI SAVAŞÇI DEĞİL
Çavuşoğlu, hafta başında Libya'ya bir ziyarette bulunduğunu anımsatarak, yeni kurulan hükümete destek verilmesinin önem taşıdığını vurguladı. Bakan Çavuşoğlu, Libya'nın seçimlere hazırlanması ve halkın taleplerinin karşılanması bakımından bu desteğin önemli olduğuna işaret etti.
Libya'da yabancı terörist savaşçılarla meşru mevcudiyeti karıştırmamak gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, “Libya'da bulunan çok sayıda yabancı savaşçı var, paralı asker var. Bunların çekilmesi konusunda hemfikiriz. Fakat iki egemen ülke arasındaki bir anlaşma gereği buraya verilen askeri eğitim ve danışmanlık desteği gibi ülkenin ihtiyacı olan desteklerin sona ermesi Libya'nın yararına değil. İki ülke arasındaki bu tür anlaşmalara müdahale edilmesi üçüncü taraflar bakımından, doğru bir yaklaşım olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
AŞIDA ORTAK ÜRETİM ÇAĞRISI
Türkiye'nin salgının başlangıcından bu yana hiçbir ülkenin tıbbi malzeme tedariki konusunda geride bırakılmaması gerektiğini savunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, aşı konusunda da Türkiye'nin aynı görüşü savunduğunu kaydetti.
Farklı ülkelerin ve şirketlerin aşılarının piyasaya girdiğine ancak birçok ülkenin aşılara erişemediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, burada bir sorun olduğunu, en az gelişmiş ülkeleri unutmamak gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, Kovid-19 aşılarına ilişkin daha iyi bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu ifade ederek, “Elbette şirketlerin telif haklarına saygı duymak gerekiyor ama ortak üretim konusunda ülkelerin daha iyi iş birliği yapması gerek” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere uluslararası örgütlerin koordinasyon ve kolaylaştırıcı rol üstlenmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Bu sorun devam edecek. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda da aşıya ihtiyacın olacağını görüyoruz. O nedenle aşının tüm dünyaya ulaşması için ortak üretim dahil daha iyi bir işbirliğine ihtiyaç var” diye konuştu.
AVRUPA’DA AİHM KARARLARINI UYGULAMAYAN ÜLKELER VAR
Bakan Çavuşoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamayan Avrupa ülkeleri olduğuna dikkat çekti, şunları söyledi:
“Bugün Avrupa içinde AİHM kararlarını uygulamayan ülkeler var. En son (Yunanistan Dışişleri Bakanı) Dendias'ın gelişinde de gördük, Batı Trakya Türkleri ile ilgili de üç mahkeme kararı yaklaşık 20 yıldır uygulanmıyor. Buradan bazı ülkelerle ilgili kararları içinden çıkarıp onu ön plana çıkarmak yerine İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının üye ülkelerde uygulanmasıyla ilgili bir mekanizma da var. Burada hepsini birlikte ele alarak bu konuya birlikte önem vermemizde fayda var.” Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlen 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferans dahil birçok konuyu ele aldıklarını belirterek, "Tüm bu konularda Almanya'nın yapıcı ve sağduyulu yaklaşımının devam etmesini arzu ediyoruz. Önümüzdeki süreçte ikili ilişkilerimizi geliştirmeye çalışırken bölgesel konularda da Almanya'yla işbirliğimizi sürdürme konusunda kararlıyız” dedi.
GÜVENLİ TURİZM HATIRLATMASI
Türkiye'nin güvenli turizmle ilgili attığı adımlara ilişkin soruya da yanıt veren Çavuşoğlu, Türkiye'nin 17 Mayıs'a kadar uygulayacağı tedbirlerin faydasının görülmeye başladığını söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'de halkın yüzde 26'sının aşılandığını belirterek, turizm sektöründe çalışanların tamamının aşılanacağını vurguladı.
Konaklama tesislerine ilişkin sertifikasyon programına da değinen Çavuşoğlu, "Sertifikasyon programını daha da geliştirdik ve 136 kriteri 152 kritere çıkardık. Denetimler geçen sene ayda iki kere yapılıyordu şimdi ikisi Alman, biri İngiliz, bir Fransız, bir Türk denetim kuruluşları ayda dört denetim yapıyor. Yatak sayısı, oda sayısı limitini de düşürdük ve 15 yataklı oteller bile sertifikasyona tabi tutulacak" dedi.
Muğla, Antalya ve İzmir gibi turizm kentlerinde güvenli ve sağlıklı turizm için tedbirlerin artırıldığına dikkati çeken Çavuşoğlu, havalimanları, oteller ve hastanelerde PCR testi uygulamasının devam edeceğini vurguladı.
Çavuşoğlu, "Şu anda geçen seneye göre rakamlar her ne kadar tüm dünyada yüksek olsa da güvenli turizm bakımından daha avantajlı bir durumda olduğumuzu da hatırlatmak isterim" diye konuştu.
AB İLE İLİŞKİLER MANTIK DIŞI TALEPLERLE REHİN ALINIYOR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde, Alman gazeteci Rainer Hermann'ın sorularını yanıtladı. Türkiye ve AB ilişkilerinin güvenlik, savunma, bölgesel istikrar, eğitim, bilim ve sanat gibi birçok alanda devasa bir potansiyele sahip olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, ancak ilişkilerin Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların mantık dışı ve abartılı talepleri nedeniyle rehin alınıyor olmasının talihsiz bir durum olduğunu ve bunun iş birliğinin devasa potansiyelini tehlikeye attığını vurguladı.
İki taraflı sorunların çözümünde diplomasinin önemine dikkati çeken Çavuşoğlu, siyasi istek ile tüm sorunları çözmenin mümkün olduğunu belirtti.
RUSYA İLE İLİŞKİLER
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerine de değinerek, şunları kaydetti: "Mümkün olduğunda Rusya ile işbirliği yapıyoruz ama gerekliyse de metanetli kalıyoruz. Rusya ile diyaloğumuz bölgesel ve uluslararası istikrara katkı sağlayacak. Suriye buna bir örnek. Farklı görüşlere sahip olduğumuz gayet açık ortada. Buna rağmen iş birliği yapmak için yollar buldu. Bunun bir sonucu BM'nin 2254 sayılı kararının işlevsel tek mekanizması olarak ortaya çıkan anayasa komisyonu."