Türkiye-İsviçre dostluğunun 100'üncü yılı kutlanıyor
İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Guillaume Bertrand Scheurer, Türkiye ve İsviçre arasındaki Dostluk Anlaşması’nın 100. Yılı nedeniyle düzenlenecek etkinlikler hakkında bilgilendirme toplantısı yaptı


İsviçre'nin Ankara Büyükelçiliği, 1925 yılında imzalanan Türkiye ve İsviçre arasındaki Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı nedeniyle bir dizi etkinlik düzenleyecek.
Etkinlikler Joanna Goodale ve Layla Ramezan'ın ‘ Kesişen Moderniteler’ konseri ve İsviçreli yazar, fotoğrafçı ve gazeteci Annemarie Schwarzenbach'ın 1930 yıllarda Ankara’da çektiği fotoğrafların yer aldığı ‘Schwarzenbach'ın Objektifinden Ankara'da İsviçre İzleri Sergisi’ ile başlayacak. Etkinliklerle ilgili bilgi veren İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Guillaume Bertrand Scheurer, Dostluk Anlaşması’nın 100. yıl dönümünün, sadece bir yüzyılın geriye dönük bir değerlendirmesi değil, aynı zamanda Türkiye ve İsviçre'nin gelecekteki işbirliklerini ve kültürel etkileşimlerini güçlendirmek için bir fırsat sunduğunu belirtti.

İsviçre Büyükelçisi Guillaume Bertrand Scheurer, Dostluk Anlaşması’nın 100. Yılı nedeniyle düzenlenecek etkinlikler hakkında bilgilendirme toplantısı yaptı.
Büyükelçi, Türkiye ve İsviçre arasındaki ilişkilerin köklü geçmişine dikkat çeken ve iki ülke arasındaki dostluğun, tarihsel bağların ve kültürel alışverişin her geçen yıl daha da derinleştiğini vurguladı. Scheurer, Dostluk Anlaşması’nın 100. yıl dönümünün, sadece bir yüzyılın geriye dönük bir değerlendirmesi değil, aynı zamanda Türkiye ve İsviçre'nin gelecekteki işbirliklerini ve kültürel etkileşimlerini güçlendirmek için bir fırsat sunduğunu belirtti.

HALKLAR ARASINDAKİ DOSTLUK
"Türkiye ve İsviçre, sadece devletler arası ilişkilerde değil, halklar arasındaki dostlukta da her zaman güçlü bağlara sahip olmuştur. Bugün burada, bu tarihi dönüm noktasını kutlamak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. İki ülke arasındaki güçlü kültürel ilişkiler, ticari işbirlikleri ve insan hakları alanındaki ortak çalışmalarıyla her geçen yıl daha da güçleniyor. 100. yıl vesilesiyle, iki ülkenin kültürlerini ve değerlerini daha yakından tanıma fırsatı bulacağız." diyen Scheurer, kutlama etkinliklerinin "Schwarzenbach`ın Objektifinden Ankara'daki İsviçre İzleri" isimli fotoğraf sergisiyle başlayacağını belirtti. Büyükelçi, serginin açılışının 10 Nisan’da Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis ve Türk mevkidaşı tarafından yapılacağı bilgisini paylaştı.
TARİHİ ANLAŞMALAR
Türkiye ve İsviçre’nin son 100 yıl içinde ekonomi, kültür, bilimsel değişim, siyasi iş birliği ve diplomasi alanlarında güçlü ikili ilişkiler inşa ettiğini ifade eden Scheurer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu noktada Lozan Antlaşması’ndan bahsetmek istiyorum. 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması'nın İsviçre'de yapılmış olmasından büyük gurur duyuyoruz. Aynı şekilde 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi de modern Türkiye için büyük önem taşıyor. Günümüzde de bu tarihi anlaşmaların üzerine yeni iş birlikleri inşa etmeye devam ediyoruz.
Bizi geleceğe taşıyan en önemli unsurlardan biri de Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT). AGİT’in yeni Genel Sekreteri olarak Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu atandı. İsviçre, 2026 yılında AGİT’e başkanlık edecek ve bu durum ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da güçlendirecek.
KARŞILIKLI YATIRIMLAR
İsviçre, ekonomi, finans ve inovasyon alanlarında büyük bir güç. Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 150 İsviçre şirketi bulunuyor. İkili ticaret hacmimiz 10 milyar İsviçre frangını aşmış durumda. Bu oldukça etkileyici bir rakam, ancak bu potansiyelin daha da artırılabileceğini düşünüyoruz. İsviçreli şirketler Türkiye’ye önemli yatırımlar yapıyor ve İsviçre, Türkiye’deki en büyük 10 yabancı yatırımcı arasında yer alıyor. Bugüne kadar 4 milyar İsviçre frangı yatırım yaparak yaklaşık 21.000 kişiye istihdam sağladık.
Öte yandan, Türkiye’nin de İsviçre’de artan yatırımlarını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Türk şirketlerinin İsviçre’de sanayi, hizmet ve finans sektörlerine yaptığı yatırımlar 1 milyar İsviçre frangına ulaşmış durumda. Bu sadece bir rakamdan ibaret değil; aynı zamanda iki ülkenin insanlarının ve şirketlerinin birbirlerine yatırım yaparak yeni inovasyonlar yaratmasını, iş alanları oluşturmasını ve teknolojik ilerlemeye katkıda bulunmasını sağlıyor.
Turizm de bu ilişkilerin önemli bir parçası. İsviçre, nüfus olarak küçük bir ülke olmasına rağmen, yaklaşık 400.000 İsviçre vatandaşı geçen yıl Türkiye’yi ziyaret etti. Bu oldukça etkileyici bir rakam. Aynı şekilde, Türkiye’den de İsviçre’ye gelen ziyaretçiler var, ancak İsviçre’den gelenlerin sayısının daha fazla olduğunu söyleyebilirim. Tüm bu veriler, hem yatırım hem ticaret hem de turizm alanında karşılıklı ilginin arttığını gösteriyor.
İNOVASYONDA EN YENİLİKÇİ ÜLKEYİZ
İnovasyona da değinmek istiyorum. İsviçre’nin ekonomik başarısının en büyük sırrı, araştırma, geliştirme (Ar-Ge) ve inovasyon alanlarında yaptığı yatırımlardır. Son 13 yıl boyunca İsviçre, dünyanın en yenilikçi ülkesi olarak kabul edildi. Bu, büyük bir başarıdır ve bu başarıda İsviçre’nin eğitim, araştırma ve inovasyon sisteminin önemli bir rolü vardır. Ancak aynı zamanda, İsviçreli şirketlerin kazançlarının büyük bir bölümünü Ar-Ge’ye yatırması da bu başarının temel nedenlerinden biridir.”
ANKARA’NIN MODERNLEŞME SÜRECİ
‘Schwarzenbach'ın Objektifinden Ankara'da İsviçre İzleri Sergisi’nin küratörü Burçak Yakıcı da, toplantıda yaptığı konuşmada İsviçreli bir yazar, fotoğrafçı ve gazeteci olan Schwarzenbach, 1933 yılında Türkiye’ye seyahat ettiğini ve Ankara’nın hızlı dönüşümünü ve Anadolu’nun geniş coğrafyasını belgelediğini belirtti. Yakıcı, sergi ile ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:
“Bu sergi, Schwarzenbach’ın Türkiye’nin görsel hafızasına yaptığı eşsiz katkıyı onurlandırıyor. Sergi iki bölüme ayrılacak. İlk bölüm, İsviçre ile Türkiye arasındaki entelektüel ve mimari etkileşimleri ele alacak ve Ankara’nın başkent ilan edilmesinin ardından geçirdiği modernleşme sürecine odaklanacak. Bu bağlamda, şehrin siyasi ve kültürel bir merkez hâline gelme süreci incelenecek.
Bu bölümde, İsviçre-Avusturyalı mimarların Türk mimarlar Arif Hikmet Koyunoğlu, Sedad Hakkı Eldem ve Bedri Uçar ile iş birliği vurgulanarak, Ankara’nın mimari kimliğinin ve mimarlık eğitiminin şekillendirilmesine katkıları ele alınacak.
Ayrıca, diplomasi, eğitim ve mimarlığın iki ülke arasındaki bağları nasıl güçlendirdiği de bu bölümde ortaya konulacak.
Serginin ikinci bölümü ise Schwarzenbach’ın etkileyici fotoğraflarıyla bizi bir yolculuğa çıkaracak. Hızla değişen Ankara’yı ve Anadolu’nun güzelliğini gözler önüne seren bu eserler, hem modernleşme ruhunu hem de Türkiye’nin zengin kültürel mirasını yakalamaktadır.”
10 NİSAN'DA KONSER 11-24 NİSAN'DA SERGİ
Kutlamalar kapsamında yine 10 Nisan’da Resim ve Heykel Müzesi’nde piyanistler Joanna Goodale ve Layla Ramezan'ın ‘ Kesişen Moderniteler’ konseri gerçekleşecek. Konser, Batı'nın Doğu imajını uzun yıllar şekillendiren ve aynı zamanda Doğulu bir kadının bilgeliğini ve bilgisini simgeleyen 1001 Gece Masalları'ndan esinlenerek Rimsky-Korsakov'un Şehrazat eserinden bir bölümle başlayacak. Ayrıca Schwarzenbach'ın metinleri, hepsi 20. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan ve eserleri Doğu ile Batı'nın buluşmasını yansıtan İsviçreli besteci Aloÿs Fornerod, Türk besteci Necil Kazım Akses ve Fransız besteci Claude Debussy'nin müzikleriyle diyaloğa sokulacak. Piyanistler ayrıca Fazıl Say’ın bestelerini de seslendirecek.

Schwarzenbach'ın Objektifinden Ankara'da İsviçre İzleri Sergisi, Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Arif Hikmet Koyunoğlu Sergi Salonu’nda 11-24 Nisan tarihleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.