‘CHP ve DEM’in peşinden gitmek NATO’culuğun dümen suyuna girmektir!’
Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, geçen hafta yaptığı açıklamanın gerekçelerini partisinin yayın organı Komünist Dergisi’nde tekrar anlattı. Okuyan, CHP ve DEM Parti’yle ortak arayışlar içinde olmanın NATO’culuğun dümen suyuna girmek anlamına geldiğini söyledi
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, solun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve terör örgütü PKK’nın siyasi ayağı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)’nden kopması gerektiğini belirten çıkışlarına bir yenisini daha ekledi. Okuyan, CHP ve DEM Parti’yle ortak arayışlar içinde olmanın NATO’culuğun dümen suyuna girmek anlamına geldiğini söyledi.
CHP ve DEM’e eklemlenme tavrının arkasında devrime inançsızlık yattığını belirten Okuyan, “Koptuğumuz aslında ‘sol’ değil, düzen siyaseti ve sağcılıktır.” dedi.
‘ÜÇ TEMEL İLKE ÇİĞNENİYOR’
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan geçen hafta CHP ve DEM Parti’den kopamayan sol partilerle aralarına mesafe koyacaklarını duyurmuştu. Okuyan kararın gerekçelerini partisinin yayın organı Komünist Dergisi’nde tekrar anlattı. CHP ve DEM’e bakışlarında yenilik olmadığını öne süren Okuyan, “Yıllardır Türkiye solunun CHP ve HDP gölgesinden kurtulması gerektiğini vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Okuyan, TKP’nin “laik-aydınlanmacı duruş, emperyalizme karşı yurtseverlik ve sermaye sınıfına karşı açık bir konumlanış” diye tarif ettiği üç temel ilkesi olduğunu bildirdi. “CHP ve HDP ile ilişkiler söz konusu olduğunda bu ilkelerin bir anda ihmal edilebilir hale geldiğini, hatta göz göre göre çiğnendiğine yıllardır tanık oluyoruz.” cümlelerini kurdu.
Okuyan’ın Komünist Dergisi’nin Ekim ayı sayısında yayınlanan yazısında şunlar dikkat çekti: “Türkiye solunda birçok özne, laik-aydınlanmacı duruş, emperyalizme karşı yurtseverlik ve sermaye sınıfına karşı açık bir konumlanış olarak özetleyeceğimiz üç kırmızı çizginin etrafında dolanmaktan vazgeçmiyor...
"Sözünü ettiğimiz iki parti, toplumsal destek ve siyasi ağırlık açısından onları ‘solculaştırmak’ türünden boş bir hayalin peşinden koşan örgütlerden kat be kat daha güçlü. Dolayısıyla CHP ve/veya HDP ile yan yana gelmenin ilk maliyetlerinden biri, TÜSİAD’çılığın, NATO’culuğun, AB’ciliğin, dincileşmeyi meşrulaştıran sulandırılmış bir laikliğin dümen suyuna girmek oluyor.”
‘DEVRİME İNANÇSIZLIK’
“Türkiye solunu değerlerini hiçe sayarak CHP ve HDP’ye ilişmesini kolaylaştıran bir diğer faktör Türkiye’deki ‘ilerici’ aydın birikiminin bir bölümünü oluşturan liberal eğilimli akademisyen, sanatçı ve gazetecilerin soldaki bazı örgütler üzerinde kurduğu baskıdır.”
‘DÜZEN SİYASETİNDEN KOPUŞ’
“Devrime inançsızlık, bu türden bir ideolojik melezliğin içe sindirilmesine neden olmakta, öte yandan örgütsüzlüğü etki ve otorite sağlamanın yolu olarak gören liberal aydınlar ‘sol’ ile CHP ve HDP konfor alanına daha büyük bir itibarla yerleşmektedir...
“Bu aslında ‘sağ’dan kopuştur ve mutlak bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
“Unutmayalım, koptuğumuz aslında ‘sol’ değil, düzen siyaseti ve sağcılıktır.”
CHP Lideri Özel'den İsrail'in hedefi Türkiye söylemine Hitler benzetmesiGündem
PKK/PYD: ABD Suriye’de kalmalıGündem
