Türk ununa ABD baskısı
Türkiye dünyanın en büyük un ihracatçısı. Brezilya’dan Endonezya’ya kadar geniş bir coğrafyaya un satan Türk ihracatçılar, bazı pazarlarda Amerikalı derneklerin kışkırtması yüzünden DTÖ davalarına maruz kalıyor.


Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Haluk Tezcan'a, Avrupa'nın Rus ürünlerine yönelik ambargolarını hatırlatarak, Rusya buğdayı ile üretilen unun ihracatında bu anlamda bir sıkıntı olup olmadığını sorduk. “Avrupa Birliği'ne un ihracatı yapmıyoruz. Bizim yaptıklarımız Rus buğdayı ile ilgili bir ön koşul koymadılar. Kalite kriteri olduğu sürece sıkıntı yok.” diyen Tezcan, “Avrupa işine geldiği gibi yasak getiriyor ya da değişiklik yapıyor. Avrupa'da kuraklık olursa Rus buğdayı diye bir kriter koyacaklarını sanmıyorum.” mesajı verdi. TUSAF Başkan Yardımcısı Mehmet Mesut Çakmak da, “Dönem dönem satıyoruz. Ama makarna ile satınca Avrupa Birliği ham maddeyi benden alacaksın şartı koşuyor. Almazsan zorluk çıkarıyor. Unda belki çok satış yok ama makarnada fazla. Buğdayı ya Yunanistan'dan, İtalya'dan alacaksın diyorlar. Yoksa ilave vergiler var.” diye konuştu.
'TRÖSTLERLE SAVAŞIYORUZ'
TUSAF'ın davetlisi olarak KKTC Girne Elexus Hotel'de düzenlenen 17. Uluslararası Kongre ve Sergisi'nde sohbet ettiğimiz Haluk Tezcan, Rus buğdayına ilişkin durumu anlatırken esas itibarıyla farklı pazarlarda yaşadıkları sorunlara değindi. Filipinler ve Madagaskar'da Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde davalara maruz kaldıklarını belirten Tezcan, “Türkler o fiyatlarla nasıl un verebiliyor, diyorlar. Bakıyoruz bunun altında da Amerikan dernekleri çıkıyor. Davaları kazanıyoruz. Sıfır gümrükle satabilme davasını da kazandık. Un sanayicileri olarak sadece kendi içimizde değil gittiğimiz ülkelerde katma değeri düşük görünse de tröstlerle savaşmaya devam ediyoruz. Doğru iş yaptığımıza inanıyorum. Endonezya'da davayı kazandık. Filipinler'de kazandık. Madagaskar da dava açtı.” bilgilerini verdi.
'ÜRETİM VARSA PAZARLIK EDEBİLİYORUZ'
Türk un sektörünün Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) teknik direktörlüğünde sahada başarılar sağladığını dile getiren TUSAF Başkanı Tezcan, “Bizde buğday olduğunda pazarlığı da iyi yapıyoruz. Pandemi ile birlikte enflasyon dünyanın en büyük sıkıntısı oldu. Gıda enflasyonuna büyük bedel ödeniyor. Elimizde stok olunca pazarlık edebiliyoruz. İhracat pazarlarına yetecek kadar buğday üretmiyoruz. Ukrayna ve Rusya'dan buğday çıkaramasaydık ihracat pazarlarında daha sıkıntıya düşerdik.” dedi.
Un dendiği zaman dokuz yıldır aralıksız dünya un ihracatında Türkiye'nin lider olduğunu ifade eden TUSAF Başkanı Tezcan, şunları söyledi: “Birçok arkadaşımızın risk alarak işler yaptığını biliyoruz.
Gittiğimiz pazarlarda teşekkür ile karşılaşıyoruz. Un nereden bulabiliriz dendiğinde, iyi ki siz varsınız, başka ülke olsa bundan farklı bir nemalanırdı, diyorlar. Gelişmemiş ülkelere gidiyoruz. En çok ihracatı Irak'a yapıyoruz. Irak kendi fabrikalarını kurmaya çalıştı ama kaliteyi yakalayamadılar. Bu iş bir sanat; değirmencilik biz sanat icra ediyoruz, pazarda un dendiği zaman Türk unu kabul ediliyor. Türk unu bir marka. Brezilya'ya bile gönderiyoruz. Onlar makarna ağırlıklı un tüketiyorlar.”
BUĞDAY OLMAZSA HAYVANCILIK SIKINTI YAŞIYOR
“Mardin, Diyarbakır, Batman ve Şanlıurfa'daki toprakların nefaseti çok farklı.” görüşünü dile getiren TUSAF Başkanı Tezcan, “Biz çiftçiyi düşünmek zorundayız. Çiftçimiz buğdaydan uzaklaştı ve alternatif ürünlere gitti. Sürekli depolarımızda ürün olsun istiyorsak ham maddemizin kendi stoklarımızda olmasını istiyorsak üreticimizi düşünmeliyiz. Hayvancılılığı da düşünmek lazım. Buğday olmayınca kepek ihtiyacı, saman ihtiyacı gündeme geliyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin buğday tohumunda çok şanslı olduğunu savunan Tezcan, “Çok ciddi bir gen bankasına sahibiz. Çok fazla tohum ekiliyor. Her firma kendi ürününün iyi olduğunu iddia ediyor. Bu kadar çok tohum üretilince de farklı tohumlarla hangi tohum ne getiriyor, bir kirlilik oluştu. Benim bildiğim 30'dan fazla tohum üretiliyor. Tohumda bir sadeleştirme ihtiyacı var. Bütün dernekler bünyesinde çalışma yapıyoruz. Fakültelerle bunu yapıyoruz ama çiftçi bizim önerdiğimiz buğdayı ekmiyor. O satan firmaya güveniyor. Onlar da işe ticari baktıkları için o benim değil çiftçinin sorunu diyor.” diye konuştu.
UN SANAYİCİSİNDEN EKMEK HESABI
“Üretimde Teknolojik Dönüşümler ve Küresel Riskler” temasıyla 22-25 Mayıs 2023 tarihleri arasında düzenlenen TUSAF kongresine binden fazla ulusal ve uluslararası delege katıldı. Kongre kapsamında düzenlenen sohbet toplantısında un fiyatına ilişkin soruları cevaplayan TUSAF Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Bağış, kendisinin aynı zamanda Adana'da çiftçilik de yaptığını belirterek, “Buğdayda 250 kilo zaten maliyettir. Üstüne verim aldığınız kazancınızdır. 500 kilo verdi verimi iyi ama bakıyoruz protein değeri düşük. Unun çuvalı 325 artı navlun 350 liraya gidiyor. Fırınlar 5 liradn ekmek satıyor. Bir çuval undan 200 gramlık 325 adet ekmek çıkar. Maliyeti beşte bir.” ifadelerini kullandı. TUSAF Başkanı da, “Türkiye'de rafları boş bırakmadık. Biz bir de vadeli sattık. Stoklarınızdan satacaksınız ondan sonra devlet size ürün vereceğim dedi. Fırıncı vadeli un istediğinde hayır demedik.” bilgilerini aktardı.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.