Türkiye’den Dünya’ya dizi İhracatı
Türkiye’de dizi sektörü 1980’li yıllarda ortaya çıkmaya başlamıştır. 1989 yılı ile hayatımıza giren özel televizyon kuruluşları ile de bu alana “Dizi sektörü” ismi verilmiştir. Dizi sektörü Türkiye’de ilk dönem kendi içinde büyümeye devam ederken, son dönemlerde dizilerin ihraç edilmesiyle dış pazara da açılmıştır. Hatta bununla alakalı olarak TRT Dış yapımlar ve Satımlar Müdürlüğü adında sadece bu konu ile ilgilen bir bölüm oluşturmuştur.
2000’li yıllarda dizi sektörünün değişen dünya ile paralel olarak endüstriyel, sanatsal olarak değişmiştir. Bununla birlikte dizi ihracatı da artmıştır. Türkiye’de dizi yapımcılarının temel gelir kaynakları genel olarak bölüm başına alınan ücretler ile sağlanır ve bu başarılı olan yapımların yurt dışındaki satışı ile yapılmaktadır. Televizyondan alınan ücretler bölüm başına ve performansa göre yaklaşık 200.000-700.000 dolar arasında değişirken ihraç bedelleri de 500 ile 200.000 dolar arasında seyretmektedir.
Özellikle son on yılda dizilerin çeşitliliği, konuları, çekim açıları ve sanatsal değeri artmıştır. Bununla paralel olarak yurt dışı ihracatında da büyük oranda bir değişim meydana gelmiştir. Sadece dizi sektörü değil sinema sektörü de yurt dışında büyük ilgi görmektedir. Buna ek olarak dizi fiyatlarında da değişiklikler mevcut. Bölüm başına ortalama 500 dolar civarında gerçekleşen satış fiyatları; kalitedeki artış ve artan bilinirlik ile bölüm başına 200 bin dolara kadar yükselmiştir.
Türk dizileri ilk olarak Orta Doğu ile dünyaya açılmıştır. Tarihi ve kültürel yakınlık, fiziksel yakınlık Balkan ülkelerini ve Arap dünyasını yapım şirketleri için önemli bir pazar haline getirmektedir. Daha sonrasında Orta Asya ve Doğu Avrupa’da da yayınlanmaya başlamış ve dünya piyasasına açılmıştır. Dizilerin yaklaşık 75 ülkede 400 milyon izleyiciye ulaştığı tahmin edilmektedir. Hitap edilen bu geniş coğrafya, Türk dizilerinin sadece kültürel bağlardan ötürü talep görmediğinin de kanıtı olarak gösterilmektedir. Türk dizilerinin yurt dışında ilgi görmesinin temel sebepleri arasında şunları gösterebiliriz. Ünlü ve bilinen oyuncuların olması, senaryonun yurt dışındaki insanların dikkatini çekmesi, Türklerin gelenek ve göreneklerine olan merak, yapım şirketlerinin finansal gücü ile rahatlıkla erişim olarak sıralanabilir.
Deloitte’nin yaptığı “Dünyanın en renkli ekranı Türkiye’de dizi sektörü” araştırmasında Türk dizlerinin bu kadar izlenmesinin sebebi şu şekilde belirtilmiştir. “Türk dizilerinin birden fazla temayı bünyesinde barındırarak; dizinin yayınlandığı süre içerisinde birden çok duyguyu tetiklemeye; bu şekilde daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşmaya çalışmaktadırlar.”
Calinos Holding’in Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nün hazırladığı tabloya göre, 2008 yılında dizi ihracat gelirleri 10 milyon dolar iken 2009 yılında 25 milyon dolar, 2010 yılında 45 milyon dolar, 2011 yılında 65 milyon dolar ve 2012 yılında ise 100 milyon dolar olarak artış göstermiştir.
Deloitte’nin yaptığı araştırmaya göre “Değişik ülkelerde Türk dizilerini izleyen izleyicilerin yorumları incelendiğinde; Türk dizilerinin farklı kültürleri harmanlayan yapısının, özellikle İslami dünyanın değerleri ve gelenekleri ile Batı hayat tarzı birleşiminin, izleyicinin ilgisini çektiği görülmektedir. Türk dizilerinin sundukları bu “gelenekleri reddetmeyen modern yaşam stili”nin özellikle kadın izleyiciler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır.”
Yurt dışından en çok izlenen ve sevilen dizilere baktığımızda ilk sırada, Muhteşem Yüzyıl vardır. Diğerleri ise sırasıyla; Fatmagül’ün Suçu Ne?, Aşk-ı Memnu, Leyla ile Mecnun, Sıla, Binbir Gece, İçerde, Asi, Adını Feriha Koydum, Gümüş, Ezel, Medcezir gibi devam etmektedir. Aynı zamanda yurt dışında Türkiye’yi temsil eden ve popüler olan birçok ünlü de vardır. Başta Burak Özçivit, İbrahim Çelikkol, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ, Tuba Büyüküstün, Haluk Bilginer gibi oyuncuları sıralayabiliriz.
Türk dizileri sadece maddi bir kaynak olarak görülmemelidir. Yayınlandıkları ülkelerde Türkiye’nin kültürünü, gelenekleri, yaşam biçimini, Türkiye’nin güzelliklerini de göstermektedir. Bu da turizm açısında da Türkiye büyük katkısı olan bir durumdur.
Global olarak hizmet veren seyahat arama motoru Skyscanner’ın yaptığı bir araştırmaya göre uçuş aramaları ile gösterimdeki yabancı diziler arasında önemli bir korelasyon vardır; özellikle gösterimdeki diziler turistik alanlarda çekiliyorsa bu ilişki daha da kuvvetlenmektedir. Aynı araştırmada; 2011 ile 2012 ve 2013 yılları karşılaştırıldığında Türkiye’yi araştıran kişi sayısı iki katına çıkmıştır. 2012’den itibaren Türk dizilerinin yoğun olarak gösterimde olduğu Kuveyt, Katar, Ürdün, Yemen ve Lübnan’dan Türkiye’ye yapılan uçuş aramaları yüzden 100’den fazla, Bahreyn ve Suudi Arabistan’dan yapılan aramalar yüzde 200’den fazla artmıştır.
KAYNAKÇA
Özertem Tekin, “https://www2.deloitte.com/content/dam/Deloitte/tr/Documents/technology-media-telecommunications/tr-media-tv-report.pdf Ağustos 2014”