Türkiye’den korktular çareyi Yeşiller’de buldular

Yeşiller Partisi Bavyera Eyalet Başkanı Eva Lettenbauer ve Yeşiller Eyalet Milletvekili Gülseren Demirel ile görüşen terör yandaşları, milletvekillerine taahhüt belgesi imzalattı.

 Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye yönelik harekatı öncesi Almanya’daki PKK destekçilerini de arayışa soktu. Geçen günlerde Frankfurt ve Münih kentlerinde terör örgütü destekçilerini, Olaf Scholz hükümetinin iktidar ortağı Yeşiller’in bürolarını bastı. Pencerelere pankartlar asan terör örgütü yandaşları Münih’te bununla da kalmadı. Yeşiller Partisi Bavyera Eyalet Teşkilatı Başkanı Eva Lettenbauer ve Eyalet Milletvekili Gülseren Demirel, masaya oturdukları terör örgütü destekçilerinin taahhütlerini hazırladıkları antetli kağıtla kabul etti.

TÜRKİYE ‘İŞKENCE DEVLETİ’ OLARAK TANIMLANDI

Yeşiller üyesi iki siyasetçinin imzaladıkları taahhüt mektubunda “Defend Kurdistan” adlı PKK uzantısı grubun tüm talepleri kabul edildi. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK’ya karşı öngördüğü harekât ve hazırlıklarının kınandığı taahhüt metninde Türkiye, “işkence devleti” olarak tanımlandı. Türkiye’ye yönelik tüm silah ve mühimmat sevkiyatlarının durdurulması talebinin de yer aldığı metinde iki siyasetçi, partilerinin Suriye ve Irak’ın kuzeyine “bağımsız bir heyetin” gönderilmesi çalışmalarına destek vermesi için çabalayacakları sözünü verdi. Lettenbauer ve Demirel ayrıca PKK taleplerinin partinin Bavyera Eyalet Yönetimi ve Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Federal Milletvekili JamilaSchäfer ile yakın zamanda görüşme düzenlemeyi de taahhüt etti.

FRANKFURT’TA BAŞARISIZ GİRİŞİM

Operasyon öncesi PKK yandaşlarındaki panik havası, Almanya’nın başka kentlerinde de öne çıktı. Haziran ayı sonunda Krefeld kentinde belediye meclisi, Sosyal Demokrat SPD, Yeşiller, Hür Demokratlar ve Sol Parti gruplarının teklifiyle Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki harekâtlarını kınamış, harekâtların IŞİD’i güçlendireceği iddia edilmişti. Münih’teki işgal ile eş zamanlı olarak bir işgal, Eş Genel Başkan Omid Nouripour’un bürosunun bulunduğu Frankfurt’taki Yeşiller binasına da düzenlendi. Terör örgütü yandaşları taleplerini 12 Temmuz’da Jena kentinde düzenledikleri baskında da dayattı.

TÜRK TOPLUMUNDAN TEPKİ

Yeşiller siyasetçilerinin PKK yandaşlarının taleplerini kabul etmelerine Münih Uyum Danışma Kurulu Üyesi Erkan Yüksel’den tepki geldi. Aydınlık Avrupa’ya konuşan Yüksel, PKK yandaşlarının yaptığı baskın ile aslında bir danışıklı dövüş uygulandığını, Lettenbauer ve Demirel’in talepleri kabul ederek bu tiyatronun açığa çıktığını değerlendirdi. Olaya yönelik Alman kamuoyundan tepki gelmediğini belirten Yüksel, “hâlbuki böyle bir işgal girişimi sonrası talepleri kabul etmek o kişinin siyasi hayatını bitirir” diye konuştu. Yüksel, bunun yerine birkaç gün önce Münih’in Sosyal Demokrat Belediye Başkanının bir esnaf ziyaretinde Ülkü Ocakları’na yakın bir eğitim merkezinin başkanıyla fotoğraf çekmesinin kentin gündemine geldiğini ifade etti. “Gelen eleştiriler bu kişilerin kendi görüşlerinden olmayan herkes yargılanıyor” eleştirisini yapan Yüksel, Yeşiller’in bu doğrultuda uyum meclisinin yapısını bile değiştirdiğini aktardı. Her dönem uyum meclisine 40 kişinin seçildiğini anlatan Yüksel, sadece Türklere etkisi olan üç farklı kota uygulandığını belirtti. 13 kişinin Uyum Meclisi yönetim kurulunu oluşturduğunu ifade eden Yüksel, “bir yönetmelik değişikliğiyle sadece iki Türkün yönetimde yer alması sağlandı” dedi. Uyum Meclisinin yapısının değiştirilmesi için Yeşiller’in son olarak 10 kişinin atanmasına olanak sunduklarını hatırlatan Yüksel, “bu kampanyanın başındaki Nimet Gökmenoğlu açıkça Türkleri hedef aldıklarını söyledi. Kendisine göre kendi çizgilerinde olmayan tüm Türklerin ya Erdoğancı ya da Ülkücü olduğunu ifade eden bu hanımefendi bu sayede sadece kendi görüşlerindeki kişilerin güç kazanması için bir adım bulunmadı. Kent içinde Sosyal Demokratlar ile bulundukları koalisyon mutabakatına da aykırı davrandılar” diye konuştu.

‘PKK ÜZERİNDEN ALMANYA’YA UYARI’

Yeşiller’in PKK’ya yönelik desteğine bir eleştiri de Vatan Partisi Yurt Dışı Temsilcisi Ali Mercan’dan geldi. PKK’nın büro baskınlarının Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Türkiye ziyaretinin öncesinde gerçekleştiğinin altını çizen Mercan, “Yeşiller bürosunun sözde basılması PKK’nın Almanya ve Batı’daki rahat hareketini bir kez daha gösterdi” diye konuştu. Olayın yaptırımsız kaldığını, hiçbir terör örgütü yandaşının gözaltına alınmadığını anımsatan Mercan, olayın Atlantik hegemonyacılığının bir enstrümanı ve kara gücü olan PKK’nın Yeşiller üzerinden Alman koalisyonuna uyarılar yaptığını gösterdiğini belirtti. Mercan sözlerini şöyle sürdürdü: “Gittikçe yayılan NATO ve ABD, ‘Rusya ile diyalog ve anlaşma yolları aranmalı, gaz konusunda anlaşılmalıdır’ görüşlerini önlemek için PKK aracılığıyla Yeşiller üzerinden bir uyarı veriyor. Çözülen, çöken Atlantik merkezli Batı saldırganlığına karşı çok kutuplu dünyanın ön cephesinde savaşan Türkiye terör örgütlerinin kökünü kazımaktadır. Onlara dayanarak Türkiye’ye baskı yapmak nafiledir. Almanya da Türkiye’nin bu mücadelesini örnek almalıdır.”