Türkiye'nin en kalabalık avukat kadrosu
Hukukçular Derneği Başkanı Melih Gülseren açıkladı. Türkiye'nin en kalabalık avukat kadrosu İstanbul'da bulunuyor. İşte avukat sayısı ile ilgili merak edilenler...


Türkiye İstatistik Kurumu, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre Türkiye'nin en kalabalık avukat kadrosu belli oldu. Hukukçular Derneği Başkanı Melih Gülseren avukat sayısına dair açıklamada bulundu. İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Yasin Şamlı da konuyla ilgili açıklama yaptı. İşte merak edilen ayrıntılar...
EN KALABALIK AVUKAT KADROSU
Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'da kayıtlı avukat sayısı 70 bini aşarken hukukçular, avukat sayısının artmasının altındaki nedenleri ve sonuçlarını değerlendirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre 2024'te İstanbul'un nüfusu 15 milyon 701 bin 602 oldu.
Bu sonuçlara göre İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık şehri olma özelliğini korurken hukuk sisteminin sac ayaklarından avukatlık mesleğini icra eden kişilerin kentteki sayısında da artış yaşandı.
Türkiye Barolar Birliğinin (TBB) resmi sitesindeki bilgilere göre, 31 Ocak 2024 itibarıyla kentin iki baro kuruluşundan biri olan İstanbul Barosunda 65 bin 772, İstanbul 2 Nolu Barosunda ise 3 bin 592 kişi kayıtlı.
İstanbul Barosuna 2025'in ilk çeyreğinde 565 kişinin daha katılmasıyla ruhsat sahibi avukat sayısı toplamda 66 bin 337 olurken TBB'nin verdiği yetkinin ardından 2020'de kurulan İstanbul 2 Nolu Barosuna kayıtlı avukat sayısı ise nisan itibarıyla 3 bin 751'e ulaştı.
Hukukçular, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla kentteki avukat nüfusunun artmasının altındaki nedenler ile olumlu ve olumsuz sonuçlarını AA muhabirine anlattı.
Hukukçular Derneği Başkanı Melih Gülseren, avukat sayısındaki artışın temel sebebinin, hukuk fakültelerindeki öğrenci ve mezun sayısındaki yoğunluk olduğunu söyledi.
Avukatlık mesleğinde, özellikle yeni mezunların İstanbul'da bazı sıkıntılar çektiklerini kaydeden Gülseren, "Niye İstanbul tercih ediliyor? En önemli hususlardan biri, üniversiteler yoğun olarak İstanbul'da. Öğrenci, çevresi orada başladığı için haklı olarak mezun olduğu ilde devam etmek istiyor. İstanbul, iş potansiyeli olarak dünyanın başkenti, ticari anlamda ülkenin en önemli kenti, sanayi ve ticarette ülkeyi taşıyan önemli bir merkez. Bu da müvekkil potansiyelini, portföyünü arttırma ihtimalini ön plana çıkarıyor. Meslektaşlarımız da haliyle burayı tercih ediyor. Aynı zamanda kaliteli ve prestijli mesleki eğitimler burada." diye konuştu.
Gülseren, avukat yoğunluğu sonucunda oluşan dezavantajlara da dikkati çekerek "Bir avukat enflasyonu var. Avukatlık mesleği belli bir kesime hitap ediyor. Ülkemizde herkes her işini 'Bir avukata danışarak yapayım.' mantalitesine henüz tam anlamıyla kavuşmuş değil. Bizim hükümetten de beklentilerimiz var. Mesleğin hitap edebileceği yerler, iş yapabileceği yerler artsın diye dernek olarak zaman zaman bakanlıkla görüşüyoruz. Örneğin basit bir tapu işleminde bile bir avukatın olmasını istiyoruz çünkü bir süre sonra işlemde sıkıntı olduğunda avukata ihtiyaç duyuluyor. Tedbir hukuku oluşsun, önleyici hukuk olsun istiyoruz. Aslında her ailenin bir avukatının olması gerektiğine inanıyoruz ama belki bu uzun vadede olabilecek bir durum." ifadelerini kullandı.
Bazı avukatların avukatlık tarifesi altında iş aldığını kaydeden Gülseren, İstanbul Barosunda Ceza Muhakemesi Kanunu eğitimi almak için uzun sıralar beklediklerini, bazı sıkıntılar yaşadıklarını ve bu durumları düzeltmek için çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Gülseren, hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesinin artırılması, ders içeriklerinin güncellenmesi ve hukuk fakültelerindeki eğitimin 5 yıla çıkarılması gerektiğini vurguladı, son yıllarda uygulanmaya başlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'nın, mesleğin kalitesini artıracağına inandığını dile getirdi.
İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Yasin Şamlı ise İstanbul'un dünyadaki hiçbir şehirle kıyaslanamayacağını, kentte kayıtlı olmayan nüfusla beraber yaklaşık 20 milyon kişinin yaşadığını, kentteki hukuki ihtilafların fazlalığının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Şamlı, bu nedenle kentteki avukat sayısının diğer illere oranla fazlalığının anlaşılabilir bir durum olduğunu vurguladı.
Avukat sayısının fazla olmasının, hukuki ihtilafların daha fazla dağılımı ve kazanç durumunun da azalması anlamına geldiğini belirten Şamlı, "Özelde genç avukatlar, genelde ise tüm avukatlar için yeni iş alanları oluşturmak mümkündür. Bu hususta Adalet Bakanımıza, TBMM Başkanımıza, partilerin grup başkanlarına önerilerimizi dosya halinde ulaştırdık. Koruyucu hukukçuluk önerimiz hayata geçirildiğinde, meslektaşlarımızın iş imkanları genişleyip kazançları artacağı gibi hukuki ihtilaflar da azalacaktır. Örneğin, gayrimenkul alım satımlarının avukat denetiminde gerçekleştirilmesi, 1 milyon TL'nin üzerindeki sözleşmelerin avukat denetiminde yapılması meslektaşlarımıza yeni iş alanları sağlayacağı gibi mahkemelerin dosya yükünü de azaltacaktır.'' değerlendirmesini yaptı.
Hukuk temsilcilerinin, adalet ve hizmet görevini hakkıyla yapabilmeleri için ekonomik kaygılarının olmaması gerektiğini söyleyen Şamlı, "Ancak üzüntüyle ifade etmemiz gerekir ki İstanbul'da birçok genç avukat ekonomik zorluklar içinde mesleklerini icra etmeye çalışmaktadırlar." dedi.
Şamlı, İstanbul'da çalışan avukatların kazançları Anadolu'da çalışan avukatlara göre daha yüksek olsa da giderlerinin de Anadolu'ya kıyasla çok daha fazla olduğunu söyledi.
Hukuk fakültelerinin sayı ve kontenjanlarının fazla olmasının, avukat sayısının artmasının yegane sebebi olduğunu anlatan Şamlı, "Bazı hukukçular hukuk fakültelerinin sayı ve kontenjanlarının azaltılmasını bir çözüm olarak önermektedirler ancak dünyamızın küçüldüğü, sınırların öneminin kaybolduğu bir ortamda Türkiye'de hukuk fakültelerinin veya kontenjanlarının azaltılması, avukat sayısını sınırlı tutmak için yeterli olmayabilir. Zira günümüzde insanlar hukuk fakültelerini yurt dışında bitirdikten sonra gelip denklik talebinde bulunmaktadırlar. Hukuk fakültelerinin sayı ve kontenjanlarının azaltılması gençlerimizi daha çok yurt dışına yönlendirebilir." ifadelerini kullandı.
Şamlı, fakülte kontenjanlarının azaltılmasının, ihtiyaca göre devlet politikası olarak belirlenebileceğini kaydetti.
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Mustafa Rüzgar da İstanbul gibi büyük şehirlerde avukat sayısının artışının, iş imkanlarının azalmasına ve avukatların ekonomik olarak zorlanmasına neden olduğunu ifade etti.
Rüzgar, "İstanbul'daki ekonomik ve ticari faaliyetlerin yoğunluğu, Anadolu'ya göre potansiyel iş fırsatlarını da beraberinde getirmekle birlikte son dönemde artan maliyetler ve ekonomik sıkıntılar da eklenince başka bir avukatın yanında çalışan avukat sayısı ciddi oranda artmıştır.'' dedi.
Avukat sayısındaki artışın olumsuz etkilerinin giderilmesi için yapısal değişiklikler gerektiğini anlatan Rüzgar, hukuk fakültelerine giriş için getirilen 100 binlik üst sınırın yeterli olmadığını, 50 bine düşürülmesi gerektiğini söyledi.
Rüzgar, "Bu yapılabilirse hukuk fakültesi öğrenci sayısı azalacak, üniversitelerde daha nitelikli eğitim verilmesi mümkün olacak, mesleğin kalitesi artacak, bahsettiğimiz ekonomik sıkıntılar da büyük oranda giderilmiş olacaktır." diye konuştu.
İstanbul'da avukat sayısındaki artışın mesleklerine olumsuz etkileri olduğunu belirten Rüzgar, "Türkiye'de 88 hukuk fakültesi bulunuyor ve 2024 YKS sonuçlarına göre bu fakültelere 13 bin 42 öğrenci yerleşmiş. Bu fakültelerin sayısındaki artış, eğitim kalitesinin düşmesine ve mezunların mesleki yeterliliklerinin sorgulanmasına neden olduğu gibi avukat sayısındaki bu ani artışlar, avukatların gelirlerinde de ciddi düşüşlere yol açmıştır." ifadelerini kullandı.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.