Türkiye’nin geleceğinde kadın girişimciler

Dünyanın her yerinde, kadın istihdamının çözümlerinden birinin kadın girişimciliği olduğu araştırmalarda yer alıyor. Ülkemizde de kadın girişimciliğini desteklemek ve arttırmak adına birçok programlar, çalışmalar, projeler gerçekleştiriliyor. Kadın girişimciliğinin ülkemiz ekonomisine katkı sağlayabilmesi için, girişimci kadınların karşılaştıkları engellerin ve zorlukların saptanması önem taşıyor. Böylece kadın girişimcilerimizin, ülke ekonomisinde çok daha etkili olmaları mümkün olacak.

Çalışma hayatına kadınların giderek daha çok katılmaları, toplam işgücü içinde yer edinmiş olmaları, onların ekonomik yaşamın vazgeçilmez unsurları olmalarına da neden oluyor.

Dünya Bankası, son on yılda, dünyadaki ekonomik büyümenin yaklaşık yarısının kadın girişimcilerin katkısına dayandırılabileceğini saptamış. Güneydoğu Asya’da kadın girişimcilerin sayısı toplam girişimcilerin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturuyor.

Türkiye’de kadın girişimciliği konusu ilk kez 1992 yılında kapsamlı biçimde ele alındı ve kadın girişimciliğinin özendirilmesi, eğitim ve kredi verilmesi, örgütlenme ve destek hizmetlerinin sağlanması sorunları üzerine durulmaya başlandı.

Kadın girişimcilerimizin desteklenmesi, hem kendilerinin toplumdaki konumlarının güçlenmesine, hem de toplumun gelişmişlik düzeyini yükseltmesine ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin de önlenmesine katkıda bulunur. Dolayısıyla var olan kadın girişimcileri desteklemek, ekonomik değer üreten kadın girişimci sayısını arttırmak gerekiyor.

Kadın girişimciliğinin başarısına katkısı olan destekler, uygun çalışma mekânı sağlanmasına yönelik finansal kaynakların sağlanması, danışmanlık ve eğitim konularındaki kurumsal destekler ile aile, çevre, eğitim ve deneyim olarak özetleyeceğimiz sosyal desteklerdir.

Kadınların girişimciliğinin başarısının önündeki engellerin başında ise finansal engeller geliyor. Finansal planlama, muhasebe, operasyon ve parasal konularla ilgili anlaşmalarda deneyimin ve eğitimin yeterli olmaması söz konusu. Aile veya akraba desteğiyle yola çıkanlarınsa, maddi olduğu kadar, deneyim aktarımı ve manevi güç yönünden avantajları var.

Ülke kalkınmasında kadın girişimciliğinin gücünden yararlanabilmek için KOSGEB, Halk Bankası, Ticaret ve Sanayi Odaları ve Esnaf ve Sanatkâr odaları gibi kurumların bünyelerinde kalıcı “Yönlendirme ve Bilgilendirme Ofisleri” açılması, dönemsel olarak firmalarının gelişmesi için gerekli eğitimlerin verilmesine büyük katkı sağlayacaktır.

Ayrıca kadın girişimcilerin birbirleriyle iletişimi, deneyim ve sektörel bilgi paylaşımı, distribütör, ortak, müşteri bulabilmesinin zeminini oluşturabilecek, sosyal ağ olanakları sağlayacak oluşumların geliştirilmesi, katkılarını doğrudan etkileyecek unsurlardır.

Kadın girişimcilerimiz, ekonomik koşulların zorluğuna rağmen azim ve kararlılıkları sarsılmadan işlerine dört elle sarıldılar. Türkiye’nin geleceğinde artık onlar da var.