22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kötü komşu ANKA-3 sahibi yaptı

Türkiye'nin daha 2005 yılında İnsansız Hava Muharebe Aracı ihtiyacı kapsamında Fransa liderliğinde yürütülen Neuron Programı’na katılmak istediği, ancak başvurusu kabul edilmeyince ANKA-3'e giden süreci başlattığı ortaya çıktı.

Türkiye'nin İHA ihtiyacı Fransa liderliğindeki Neuron Programı'na kabul edilmeyince ANKA-3'e yönelmiş
ANKA-3’ün dış silah istasyonlarında, iki adet süpersonik insansız hava aracı bulunuyor.
A+ A-
HABER MERKEZİ

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ve 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümünde ilk gerçek fotoğrafı paylaşılan ANKA-3 insansız savaş uçağının teknik özellikleri belli oldu.

Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi'nde konuşan TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, ANKA-3'e ilişkin önemli bilgiler paylaştı.

Kotil’in sunumuna göre 6,5 ton azami kalkış ağırlığına sahip ANKA-3, 1,2 ton faydalı yük taşıyabilecek.

ANKA-3, 40 bin feet irtifada standart faydalı yüküyle 10 saat havada kalabilecek ve 250 knot seyir hızına, 425 knot da azami hıza sahip olacak.

Hem görüş ötesi hem de görüş içi haberleşme verbağı ile teçhiz edilecek ANKA-3, özel tasarımı sayesinde çok düşük radar kesit alanına sahip. Dikey stabilizesi bulunmayan ‘uçan kanat’ formundaki ANKA-3’ün, iç silah istasyonları da bulunuyor. Bu sayede ANKA-3, düşman radarlarına görünmeden ‘deep strike’ diye telafuz edilen düşman topraklarının derinliklerinde muharip görevler icra edebilecek.

Ukrayna üretimi bir adet turbofan motor ile teçhiz edilen ANKA-3'de, ANKA/AKSUNGUR ile ortak aviyonik mimari kullanıldı.

İlk uçuş tarihi ise Nisan 2023.

Ağırlıklı olarak hava-yer görevleri için geliştirilen ANKA-3, bu doğrultuda, derin taarruz (deep-strike) ve düşman hava savunmasının imhası/bastırılması (DEAD/SEAD) kabiliyetlerine sahip olacak.

FRANSIZLAR PROJEYE ALMADI

Milli Muharip Uçak ve Kızılema ile birlikte Türkiye'nin havacılık alanındaki en prestijli projelerinden olan ANKA-3'ün geliştirilme hikayesi de oldukça tanıdık. Pek çok savunma sanayi ürününde olduğu gibi ANKA-3 de, açık ve gizli ambargolar sonucu ortaya çıktı. Savunma sanayi uzmanı Defence Turkey Dergisi Kıdemli Editörü İbrahim Sünnetci, ANKA-3'ün hikayesini sosyal medya hesabından şöyle anlattı:

“İnsansız Hava Muharebe Aracı (UCAV) ihtiyacı çerçevesinde Fransa liderliğinde yürütülen Neuron UCAV Programı’na katılmayı planlayan Türkiye, 2005 yılında bu programa katılım için başvuru yapmış ancak Fransa’nın; sanayi ekibinin oluşturulduğu, sanayi ortakları arasında iş paylaşımının yapıldığı ve yeni bir ortağın ancak Neuron UCAV’ın ilk test uçuşunun yapılmasını müteakip (o tarihte 2011 yılı hedefleniyordu) programa dahil edilebileceği şeklindeki cevabına binaen, akabinde yeni arayışlar içerisine girmişti. O dönemde Yunanistan’ın kendisinin de yer aldığı Neuron Programı'na Türkiye’nin katılımını engellediği iddia edilmişti. Kötü komşu sayesinde bugün ANKA-3 sahibi olduk. ANKA-3 de aslında yanılmıyorsam gerek boyut, gerekse ağırlık açısından Neuron UCAV ile benzer değerlere sahip olacak. Neuron için açık kaynaklarda 9,5 metre uzunluk, 12,5 metre kanat açıklığı, 4,9 ton boş ağırlık ve 7 ton kalkış ağırlığı bilgisi yer alıyor.”

AMBARGOLAR DURDURAMADI

Türkiye'yi kendi insansız hava araçlarını (İHA) üretmeye teşvik eden sürecin fitili de yine ambargolar ateşlemişti. Terörle mücadelemize karşı olan İsrail, 2008 yılında 183 milyon dolara aldığımız Heron'larda büyük sıkıntılar yaşattı. Heronları İsrailli mühendislerin kontrol etmesi, işleri çıkmaza soktu. Türkiye ile anlık istihbarat paylaşımı hiçbir zaman yapılmadı. Heronların kaydettiği görüntüler önce İsrail'e, birkaç saat sonra da Türkiye'ye gönderiliyordu ve bu şekilde gelen istihbaratlarla yapılan operasyonlar başarılı olamadı. Türkiye, ASELSAN'ın geliştirdiği yerli kameraları Heron'lara takmak istedi ancak İsrail buna da engel oldu. 2009 yılında ise Türkiye'nin yeni Heron almasına İsrail'den onay çıkmadı.

Bu kez ABD'ye yönelen Türkiye, 2010'da MQ-1 Predatör ve MQ-9 Reaper için görüşmeler yaptı. Ancak ABD Kongresi, Türkiye'ye Predator ve Reaper tipi İHA gönderilmesini onaylamadı.

Yaşanan gelişmeler üzerine harekete geçen TUSAŞ, üzerinde çalıştığı ANKA ismindeki İHA'ların deneme testlerini 2010 yılında gerçekleştirdi. TUSAŞ’ın yanı sıra Taktik İHA Projesi’nin startını 2012 yılında veren Baykar Savunma da çalışmalarına hız vererek 2014 yılında Bayraktar TB2’de ilk seri teslimata başladı. Son 10 yılda bu alanda atılan adımlar sonrasında Akıncı, TB2, TB3, Gözcü, Anka, Aksungur, Baykuş, Şimşek ve Karayel gibi çok sayıda Türk İHA ve SİHA'sı ortaya çıkarıldı.

TÜRK MÜHENDİSLERİNİN YANITI

Batı'nın savunma sanayi alanındaki ambargoları yalnızca insansız hava araçlarıyla da sınırlı değil. Sadece ABD'nin ülkemize göndermeyi reddettiği ürünler ve milli çözümlerimizin bir bölümü şöyle:

  • ABD, halihazırda harp gemilerimizde kullandığımız Mark 41 Dikey Atım Sistemi'ni, milli firkateynimiz TCG İstanbul için vermeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine Türkiye kendi çözümleri ile Milli Dikey Atım Sistemi MİLDAS'ı geliştirdi. Sistem firkateynlerimize entegre olmaya başladı.
  • Yine suüstü donanma gemilerinin en önemli silahlarından olan yakın hava savunma sistemi Phalanx da ambargoya takıldı. Aselsan ise Gökdeniz hava savunma sistemini geliştirerek hem çözüm üretti hem de önemli bir ihracat ürünü orataya çıkardı.
  • Rusya'dan S-400 aldığı gerekçesiyle Türkiye, F-35 ortak üretim projesinden hukuksuzca atıldı. Parasını ödediğimiz F-35'ler gasp edildi, 1,4 milyar dolarımızın üzerine çöküldü. Türkiye'nin yanıtı ise Milli Muharip Uçak (MMU) oldu. MMU 18 Mart'ta hangardan çıkarak pist başı yaptı.
  • Bir diğer ambargo süreci de FGM-148 Javelin tanksavar füzelerinde yaşandı. ABD, PKK'ya verdiği füzeleri Türkiye'ye vermeye yanaşmadı. Bunun üzerine Roketsan, yerli muadili KARAOK'u yaptı.
  • Yukarıdakilere benzer daha birçok sistem, platform, parça Türkiye'ye verilmedi, verilmiyor. Türkiye ise şimdilerde SeaRam yerine Sapan'ı, Harpoon yerine Atmaca'yı, ESSM yerine Hisar'ı envantere alıyor.

JANDARMA’YA 100 ADET GÖKBEY

Kötü komşu ANKA-3 sahibi yaptı - Resim : 1

TUSAŞ, Jandarma Genel Komutanlığına 100 adet T625 Gökbey Genel Maksat Helikopteri teslimatı gerçekleştirecek. İlk teslimatların, yakında başlaması planlanıyor.

TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, 3 adetlik ilk Gökbey teslimatının yakında yapılacağını duyurdu. Orta sınıf bir genel maksat helikopteri olan Gökbey, Türk güvenlik güçlerinin envanterinde bulunan UH-1 helikopterlerinin yerlerini alacak. Helikopter, 6 ton toplam kalkış ağırlığına, 12 yolcu kapasitesine, 306 km/sa azami sürate, 20 bin feet servis tavanına, 3,8+ saat havada kalış süresine sahip. Gökbey, azami 948 kilometre menzile ulaşıyor.

ASELSAN Anka-3 TUSAŞ