Türkiye'nin sağlık turizmi pastasından aldığı pay artırılacak
Türkiye'de sağlık turizmi, spor turizmi, ekoturizm, wellness gibi yüksek potansiyelli alanlarda kişiselleştirilmiş ve geliştirilmiş modeller oluşturulması sağlanarak, daha fazla sağlık turisti çekilmesi ve gelir elde edilmesi amaçlanıyor.
Sağlık turizmi, özellikle son yıllarda ülkelerin ekonomik sürdürülebilir kalkınmasını destekleyen ve rekabet gücünü artıran bir sektör olarak öne çıkıyor.
Bu turizm çeşidi, getirisi, karlılığı ve sürdürülebilirliğinin yanı sıra ülkenin medikal sektörünün durumu ve gelişmiş potansiyeli de göz önüne alındığında, Türkiye için hedef hizmet ihracatı sektörlerinden biri konumuna geldi.
10 AYDA 370 BİN 335 TURİST ZİYARET ETTİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, bu yılın 10 aylık döneminde tedavi amacıyla Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı 370 bin 335 olurken elde edilen gelir 704 milyon 261 bin 29 doları buldu.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise 10 aylık dönemde ülkeyi ziyaret eden yabancı hasta sayısı 718 bin 164 olarak kayıtlara geçti.
Sağlık turizmi gelirlerine ilişkin TÜİK tarafından sunulan istatistiklerin sınır kapılarında yapılan anketler yoluyla belirlenmesinden dolayı mevcut hasta sayısının tamamını göstermediği değerlendiriliyor.
Bakanlığın gelecek dönemde ülkede tedavi olan sağlık turisti sayısı ile sağlık turizmi gelirlerinin kayıt altına alınması ve sağlıklı biçimde ölçülmesine yönelik çalışma yapılması öngörülüyor. Sağlık turizmine yönelik Bakanlık desteklerinin bu kapsamda bir araç olarak kullanılması da planlanıyor.
SAÇ EKİMİNDEN TÜP BEBEK TEDAVİSİNE KADAR
Sektörde turist başı harcama yaklaşık 1900 dolar olarak kayıtlara geçerken bu rakamın aslında 10 bin dolar seviyesine yaklaştığı tahmin ediliyor.
Sağlık hizmeti almak üzere Türkiye'ye gelen turistler tarafından en çok tercih edilen branşlar, estetik/saç ekimi, kalp cerrahisi, ortopedi, onkoloji ve tüp bebek tedavisi.
Türkiye'nin yakın coğrafyasında bulunan Avrupa'nın yaşlanan nüfusu da göz önünde bulundurulduğunda, sağlık turizminin diğer önemli dallarından olan yaşlı bakım hizmetleri ve termal/esenlik turizmi gibi alanlarda da gelecek dönemde talep artışı bekleniyor. Türkiye'nin kaynakları bu çerçevede dikkate alındığında, söz konusu alanlarda önemli bir potansiyel olduğu değerlendiriliyor. Bakanlık tarafından bu alanlara dönük çalışmalar da yürütülüyor.
Ülkenin sağlık turizmi ekosisteminde yer alan kuruluşların hizmet sunum altyapısının ve pazarlama kapasitelerinin geliştirilmesi, bu kapsamda küresel sağlık turizmi piyasasından Türkiye'nin aldığı payın artırılması amacıyla sektörden gelen talepler doğrultusunda mevcut desteklerin güncellenmesi ve yeni destek unsurlarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürdürülüyor.
Sağlık turizmi alanında ülkenin kapasitesinin ve sunduğu fırsatların tanıtımına yönelik faaliyetlere destek verilirken bu yöndeki etkinliklere iştirak ediliyor.
Sağlık turizmi, spor turizmi, ekoturizm, wellness gibi yüksek potansiyelli alanlarda daha kişiselleştirilmiş ve geliştirilmiş modeller oluşturulması sağlanarak, daha fazla sağlık turisti çekilmesi ve gelir elde edilmesi öngörülüyor.
Ayrıca, ülkeye sağlık turisti akışının ve sağlık hizmetleri ihracatının sürdürülebilir şekilde artırılabilmesi için sağlık hizmeti almak üzere yurt dışından gelen uluslararası hastalara vize kolaylığı sağlanması amacıyla Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı arasında ekim ayında protokol imzalanmıştı. Protokol kapsamında, "sağlık vizesi" başvurularının aralık ayı içinde Hizmet İhracatçıları Birliği tarafından kabulüne ilişkin gerekli teknik ve organizasyonel çalışmalar devam ediyor.
Türkiye'nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarında (STA) sağlık turizmi gibi hizmet sektörlerine ilişkin hükümlere yer verilirken EFTA ile imzalanan son STA'da da buna ilişkin hükümler yer aldı. Gelecek dönemde imzalanacak anlaşmalarda da benzeri adımların atılması planlanıyor.
PEK ÇOK KALEMDE DESTEK SAĞLANIYOR
Öte yandan, sağlık turizmi, "döviz kazandırıcı hizmet sektörlerinin desteklenmesine ilişkin kararlar" kapsamında destekleniyor. Destek kalemleri şunlar:
Tercümanlık Desteği: Sağlık kuruluşlarına gelen uluslararası hastaların sağlık personeliyle iletişimini sağlamak üzere istihdam edilen tercümanların maliyetlerini kapsıyor.
Hasta Yol Desteği: Bakanlıkla protokol yapan özel sağlık kuruluşları ya da hava yolu şirketleri tarafından hastaların tedavi edilmek üzere uçak seferleriyle Türkiye'ye getirilmesi halinde oluşan ulaşım giderlerini içeriyor.
Ürün/Hizmet/Marka Tescil-Koruma Desteği: Ürünün/hizmetin yurt dışında tescil ettirilmesi, yurt içinde tescilli bir markanın yurt dışında tescil edilmesi ve korunmasına ilişkin giderleri kapsıyor.
Belgelendirme Desteği: Çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanabilmesi ve ön tanı merkezi, ofis açılışı ve işletilmesini teminen gerçekleştirilen her türlü belgelendirme giderlerini içeriyor.
Danışmanlık Desteği: Uluslararası pazarlarda rekabet avantajını artırmak üzere pazarlama stratejisi, yurt dışı pazar yapısı ve pazara giriş konularında alınacak danışmanlık hizmetlerine yönelik giderler destekleniyor.
Acente Komisyon Desteği: Sağlık turizmi ve eğitim sektörlerinde ülkenin uluslararası hasta ve öğrenci getirilmesine yönelik acentelere yapılan komisyon ödemelerini içeriyor.
Bireysel Fuar Katılım Desteği: Yararlanıcıların/iş birliği kuruluşlarının Bakanlık tarafından "Desteklenecek Organizasyonlar Listesi"ne alınan fuar, kongre, konferans, seminer gibi etkinliklere stant ile katılmaları halinde oluşan katılım maliyetini ve 2 temsilcinin ulaşım giderlerini kapsıyor.
Milli Fuar Katılım Desteği: Yurt dışında düzenlenen fuar, kongre, konferans, seminer gibi etkinliklere katılım maliyeti ve 2 temsilcinin ulaşım masraflarını içeriyor.
Milli Fuar Tanıtım Desteği: Bakanlıkça yetkilendirilmiş iş birliği kuruluşu veya organizatörün söz konusu organizasyona yönelik reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin harcamaları karşılanıyor.
Reklam, Tanıtım ve Pazarlama Desteği: TV ve radyo, internet, basılı tanıtım, açık hava, özel tanıtım faaliyetlerine ilişkin giderleri kapsıyor.
Yurt Dışı Birim Desteği: İş birliği kuruluşlarının/yararlanıcıların doğrudan veya yurt dışında faaliyet gösteren şirketleri ya da şubeleri aracılığıyla açtıkları birimlerin brüt kira ve komisyon harcamaları destekleniyor.
Alım Heyeti/Ticaret Heyeti Desteği: Ticaret ve alım heyeti programlarında yararlanıcı/katılımcıların ulaşım ve konaklama giderleri ile programa ilişkin reklam, pazarlama, danışmanlık, tanıtım ve organizasyon giderleri destekleniyor.
Yurt İçi Tanıtım Desteği: İş birliği kuruluşlarının yurt dışından davet edilen ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımıyla yurt içinde düzenlenen münhasıran tanıtım ve pazarlama etkinliklerine ilişkin giderleri kapsıyor.
Yurt İçi Eğitim Desteği: Yurt dışından davet edilen akademisyen/uzman/ilgili kişi veya kurum/kuruluş temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen eğitim programlarına yönelik harcamalar karşılanıyor.
'TÜRKİYE, SAĞLIK TURİZMİ PAZARINDA HER ZAMANKİNDEN FAZLA AVANTAJA SAHİP'
Başkent Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feride Bahar Işın, yeni tip koronavirüs salgınıyla beraber sağlık turistlerinin seyahat motivasyonları ve beklentilerinin değiştiğini belirterek, 100 milyar dolar olarak ölçülen küresel sağlık turizmi pazarında Türkiye'nin her zamankinden daha fazla rekabet avantajına sahip olduğunu söyledi.
Küresel salgın sonrasında, sağlık turistlerinin uygun tedavi maliyetleri, yüksek hizmet kalitesi, modern tıbbi teknoloji, erişim kolaylığı gibi tercih kriterlerine sağlık güvenliğinin de eklendiğini dile getiren Işın, şunları kaydetti:
"Salgının başlangıcından itibaren yetkin ve proaktif biçimde yönetilen süreç, Türkiye'nin tüm yönleriyle uluslararası hastalar için sağlık güvenliğinin mümkün olduğu bir sağlık turizmi merkezi olarak yeniden konumlandırılmasında kritik bir unsur olmuştur. Salgın sonrasında kardiyovasküler sistem hastalıkları, kanser, KOAH, obezite ve mental ile bağımlılığa ilişkin hastalıkların küresel boyutta görülme sıklığı hızla artmıştır. Salgın sonrasında sağlık turizmi sektöründe başarılı olacak ülkeler, salgını iyi yönetebilen, güvenlik riskini en aza indiren ve hedef ülkeler ile branşlara odaklanmayı başaranlar olacaktır."
Bu noktada, ortak akıl kullanılarak, kamu ve özel sektörde yer alan tüm sağlık turizmi paydaşlarının sinerji içinde hareket etmesinin önemli olduğunu vurgulayan Işın, "Aracı kuruluşlardan hastanelere, kamu otoritelerine, yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına kadar topyekun bir mücadelenin gereği açıktır. Bütün hastaneleri ve doktorları, uluslararası hastaya boğacak yetkinliklerimiz ve potansiyelimiz var, krizi fırsata dönüştürme gücüne sahibiz." dedi.