Cari açık nasıl kapanır? 2: Dört sektörde yerli üretim şart
Bulunduğumuz coğrafya ve bazı ülkelerin bize karşı tarihsel tutumları, Türkiye’nin kendi kendine yeterli hale gelerek küresel güç olmamızı zorunlu kılıyor. Türkiye öncelikli olarak dayanıklı tüketim, savunma sanayi ve yatırım ekipmanlarını değer zincirleri şeklinde yerli üretmelidir
Eşdeğer ülkeler, ihracatlarının yüzde 90'ını dayanıklı tüketim ürünleri ile yaptıkları için bu ürünleri yerli değer zincirlerinde üreterek yüksek katma değer elde ediyorlar. Savunma sanayi ürünlerini ülkelerinde ürettikleri için ambargolarla karşılaşmıyorlar. Yatırım ekipmanlarının yerli üretimi ile iç yatırımlarda dış borçlanma azaltıyor ve dış müteahhitlik işlerinde ek döviz kazanıyorlar.
Aşağıdaki nihai ürünlerin, analitik düşünce ile detaylı incelendiğinde, aşağıdaki kritik ara ürünler ile üretildiği görülmektedir.
- Araçlar: Çelik, alüminyum, bakır alaşımları, kauçuklar, plastik, elyaf.
- Makine ve ekipman: Çelik, alüminyum, bakır, alaşımları ve plastikler.
- Beyaz eşya, aletler: Çelik, alüminyum, bakır alaşımları, plastikler.
- Savunma araçları ve silahları: Çeşitli çelikler, kauçuk ve kimyasallar.
- Elektrik, elektronik cihaz: Alüminyum, bakır, diğer metaller, plastikler.
- Bilgisayar, cep telefonu: Alüminyum, bakır, diğer metaller, plastikler.
- Tekstil: Yün, pamuk, akrilik, polyester ve diğer elyaflar.
- Ayakkabı: Kauçuklar, deri, suni deri (plastik), polyester elyaf.
Yukardaki ara ürünler de aşağıdaki dört kritik sektörden üretilmektedir.
1- Petrokimya: Plastikler, kauçuklar, çeşitli polyester, boyalar vb.
2- Çelik sektörü: Karbon çeliği, düşük alaşımlı, yüksek alaşımlı çelikler.
3- Alüminyum sektörü: Alüminyum ve alüminyum alaşımları.
4- Bakır sektörü: Bakır ve bakır alaşımları.
Petrokimyanın ana ham maddesi nafta, rafinerilerde üretilir ve serbest piyasada petrol gibi alınıp satılmaktadır. Çelik, alüminyum, bakır sektörlerinin hammaddeleri demir, krom, nikel, bakır, alüminyum vb. metal cevherleridir. (Türkiye’de önemli oranda bunların rezervleri bulunmaktadır.)
Yukarıdaki analizde görüldüğü üzere, eşdeğer ülkeler ihtiyacı kadar nafta ve metal cevherlerini ithal ederek önce yerli petrokimya, alaşımlı çelik, alüminyum, bakır alaşımları olan ara ürünleri üretiyorlar. Bu ara ürünlerle de nihai dayanıklı tüketim, savunma sanayi ve yatırım ekipmanları ürünlerini DSYÜ üretiyorlar. Böylelikle ham maddeden nihai ürüne kadar değer zincirleri kurulmuş oluyor. Bu değer zincirlerinde çok kademe olduğu için her kademede üretilen yerli katma değerler ile toplam katma değer artıyor. Eşdeğer ülkeler bu yüksek katma değerli ürünlerle ihracat yaptıkları için cari fazlalık veriyorlar.
Ayrıca, üretimin, üç ana kolonu malzeme, maliyet ve metotlardır. Eşdeğer ülkeler bu farklarla, yerli ara malzemelerin ve maliyetlerin alt yapısını oluşturmuşlar.
Metotlar bir defalık olduğu için ya araştırma yapılarak ya da satın alınarak tedarik edilmektedir.
FARKLARIN CARİ AÇIĞA KATKILARI
Türkiye’de, dört kritik sektör ara ürünleri yeterli üretilmediği için 2013 ile 2017 yılları arası beş yıllık ara ürün ithalat miktarlarını, tutarlarını ve ara ürünlerin üretimi için gerekli ham maddelerin birim fiyatlarını TÜİK verilerinden aldık. Bunların ortalama, miktar, tutar ve fiyatlarını hesapladık. Sonra ham madde ile ara ürün arasındaki katma değer farkını ve yıllık katma değerleri hesapladık. Bütün bu değerleri aşağıdaki Şekil-2’de topladık.
Tablodaki ara ürünleri yerli üretmiş olsaydık, aşağıdaki miktarlarda cari açığımız azalacaktı.
Çelik alaşımları 9,48 milyar dolar, bakır alaşımları 2,32 milyar dolar, alüminyum alaşımları 3,07 milyar dolar, plastikler 7,84 milyar dolar, kauçuklar 2,14 milyar dolar, polyesterler 3,13 milyar dolar. Toplamda yılda 27,98 milyar dolar.
Petrokimya üretiminin yetersizliği nedeniyle cari açığımız yılda 13,11 milyar dolardır.
NÜKLEER ENERJİNİN DOĞAL GAZA GÖRE YILLIK KATKISI
Geleceğin enerji kaynağı nükleerdir. Bu nedenle, Türkiye, eşdeğer ülkeler kadar elektriği nükleerden üretmek için yatırımlarına devam etmelidir. Nükleer enerji ile üretilen elektriğin işletme maliyeti, 2010 yılı verileri ile yapılan kıyaslamada doğal gaza göre 2-2,5 kat daha düşüktür. 2013-2017 yılları arasındaki doğal gaz santrallerinde ürettiğimiz elektriği nükleerden üretmiş olsaydık, cari açığımız yıllık 4,66 milyar dolar azalacaktı. Bugünkü değerler 3-5 kez daha fazladır. Türkiye ile eşdeğer ülkelerin elektrik üretim kaynakları Şekil-3'te verilmiştir.
RAYLI SİSTEMLERİN YILLIK KATKISI
Yüz yıllardır, ülkeler raylı sistemleri, yakıt tüketimi verimli olduğu için yük ve yolcu taşımacılığında geliştirerek kullanmaya devam ediyorlar. Türkiye’nin raylı sistem uzunlukları eşdeğer ülkelere göre 15 kat daha azdır. Bir an önce raylı sistemlerin yatırımlarına, hız ve ağırlık verilmelidir. Çünkü yaptığımız araştırmalara göre raylı sistemlerde yakıt/enerji tüketimi karayoluna göre 3,5 kat daha azdır. 2014 yılında kara yolu ile yapılan yük ve yolcu taşımacılığının yüzde 50'sini raylı sistemlerle yaptığımızda, cari açığımız en az 2,2 milyar dolar azalmış olacak. Türkiye ile eşdeğer ülkelerin yük ve yolcu taşımacılığı:
Eşdeğer ülkelerle aramızdaki tüm farkları iyileştirdiğimizde, 27,98+4,66+2,22=34,86 milyar dolar katkılarla, aynı döneme ait 41,5 milyar dolar cari açığın en az yüzde 86'sını azaltacaktır. Pareto’nun “Nedenlerin yüzde 20'si, sonuçların yüzde 80'ini karşılar.” ifadesini de ispatlamaktadır.
DÖRT KRİTİK SEKTÖR
Dayanıklı tüketim, savunma sanayi ve yatırım ekipmanları ürünlerinin değer zincirlerinin değer üretim akım şeması ve katma değer artışı aşağıdaki Şekil-5'te verilmiştir.
Eşdeğer ülkeler, cevherlerden ve naftadan (0,125-1,8 dolar/kg) ham maddelerden başlıyor. Türkiye ise ara ürünlerden (0,508-6,38 dolar/kg) başlayarak üretim yapıyor. Yukarda görüldüğü üzere, yatırım ekipmanları, savunma sanayi araçları, dayanıklı tüketim ürünleri, plastikler ve tekstilin üretim alt yapısı dört kritik sektördür. Bu sektörlerde hammaddeden başlayarak ülkemizde kendi kendimize yeterli hale gelmeliyiz.
GÖZDEN GEÇİRME VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Bulunduğumuz coğrafya ve bazı ülkelerin bize karşı tarihsel tutumları Türkiye’nin kendi kendine yeterli hale gelerek küresel güç olmamızı zorunlu kılıyor. Türkiye öncelikli olarak dayanıklı tüketim, savunma sanayi ve yatırım ekipmanlarını değer zincirleri şeklinde yerli üretmelidir.
Bu değer zincirlerinin üretim alt yapısı/temelini petrokimya, alaşımlı çelik, alüminyum ve bakır alaşımları ürünlerini üreten sektörler oluşturuyor.
Yedek parça alımlarında yaşadığımız ambargoların, kritik ara ürünlerde de olmaması için bunların yerli üretimleri bir zorunluluktur.
Çok kademeli değer zincirlerinde yerli üretim yaptığımızda her kademe üretilen katma değerler ile toplam katma değeri artırarak cari fazlalığa ulaşacağız.
Petrol ve doğal gaz ithalatlarımızı azaltmak için daha verimli nükleer enerji ve raylı sistemler yatırımlarına daha çok ağırlık vermek zorundayız.
Bu yatırımlarla, milli gelir artışı ile birlikte faiz, enflasyon minimum seviyede seyredecek ve ekonomimiz ise ilk ona ulaşarak daha sürdürülebilir olacak.
Zaten, sürekli ara malı ithalatı ile üretimi, ihracatı, sıçramalı artırmak ve sürdürmek zordur. Belirli noktadan sonra ithalatta tıkanmalar ve zorluklar başlayabilir. Atalarımız, bu nedenle “Taşıma suyla değirmen dönmez.” demişler. Bu alt yapılar aşağıdaki fırsatlarını sunacaktır:
- Ekipmanların ve yedek parçaların yerli üretimi ile iç yatırımlarda daha az dış borçlanma ve yurt dışı müteahhit hizmetlerinde de ilave döviz elde edilecek.
- Dünyada, katma değeri artırmanın yaygın yolu değer zincirleri, ikinci yolu ise yüksek katma değerli ürünler üretmektir. Yüksek katma değerli ürünler diğer ülkeler tarafından örneklendiği için katma değer azalıyor ve değer zincirlerine dönüşüyor.
- Dört kritik sektörde ham maddeden nihai ürün üretimine kadar değer zincirlerinde çok kademe olduğu için katma değerler ile istihdamımız artacak.
- Dört kritik sektörün entegrasyonu ile sürdürülebilir üretimin temeli kurulacak ve ülke olarak bölgemizde küresel süper güç olacağız.
Dünyada büyük sermayeli ve stratejik yatırımlar genellikle devlet özel sektör ortaklığı ile yapılmaktadır. Japonya ve Güney Kore böyle başarmıştır. Yöneticilerimden, milletim için bu konulara öncelik vermesini istirham ediyorum.
- BİTTİ -