15 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Türkiyesiz cennete bile gitmem’

Küçükle küçük, büyükle büyük olan, mütevazı, insan canlısı, esprili, halkla iç içe bir liderdi… ‘Türkiyesiz cennete bile gitmem.’ diyecek kadar Türkiye aşığıydı. Liderliğinde özgürüz, bağımsızız ve egemeniz

‘Türkiyesiz cennete bile gitmem’
Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi - 1976 Ata Atun, Rauf R. Denktaş, Osman Örek
PROF. DR. ATA ATUN - KKTC CUMHURBAŞKANI DANIŞMA KURULU ÜYESİ, KKTC CUMHURİYET MECLİSİ 1. DÖNEM MİLLETVEKİLİ

20. yüzyılda Türk Devleti kuran iki Türk var.

Birisi Mustafa Kemal Atatürk, diğeri Rauf Raif Denktaş.

Kurdukları devletler, dıştan ve içten gelen bütün çabalara rağmen halen ayakta ve dimdik.

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş mücadelesini sadece kitaplardan ve hatıralardan okuyabildim ama Kıbrıs’ta kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin kuruluşuna giden süreci ve kuruluşunu an be an yaşadım, canlı şahidi oldum.

Türk Dünyası’nın kurulan son devletinin dünyaya gözünü açması çok da kolay olmadı.

Rumların Türk yerleşim yerlerine 21 Aralık 1963 sabahı uygulamaya koydukları eş zamanlı saldırılar, 11 yıl yaşadığımız bir soykırımı başlattı ama yeni bir Türk Devleti’nin kurulmasının çekirdeğini oluşturdu.

Esasen 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nın hemen sonrasında Atatürk Hükûmeti’nin bize gerdiği kanatlar hep üzerimizdeydi. 23 Aralık 1963’ten itibaren de tamamen ana-yavru olduk. Özellikle 27 Aralık sabahı Anavatanımızın bizi kucaklayan kollarını, Türk Hava Kuvvetlerine ait jetlerin Lefkoşa üzerinde alçak yükseklikte uçarak, bizlere soykırım uygulamasını başlatan Makarios Hükûmeti’ne ihtar vermesi ile daha da hissettik.

Bu bilgiyi gazetelerden okumadım, Türk jetlerinin uçuşunu gören canlı şahitlerden biri olarak gözlerimle gördüm uçan kartallarımızı...

‘Türkiyesiz cennete bile gitmem’ - Resim : 1

KKTC’YE GİDEN YOLUN İLK ADIMI

13 Ocak Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın ölüm yıldönümüydü. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın siyasete girişinin her ne kadar 28 Kasım 1948’de Lefkoşa’da Selimiye Camisi yanındaki meydanda yapılan miting ile başladığı sanılsa da, liderlik basamaklarını tırmanışı 23 Kasım 1957 tarihinde Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurması ile oldu. Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı ile devam eden siyasi hayatının bence en önemli adımı 21 Aralık 1963 günü başlayan Rum saldırılarından sonra inisiyatifi ele alıp hemen ve derhal “Genel Komite”yi kurması ve yönetmesi oldu.

“Genel Komite”nin kurulması, KKTC’ye giden yolun ilk adımıydı.

İdari kadroda, günümüzde “bakan” olarak tanımladığımız ama o günkü adı “üye” olan 5 kahramanımız vardı. Başlarında da Rauf R. Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük…

Devlet olma yolundaki ikinci adım, 15 Kasım 1967 tarihinde Yunan komando tümeninden destek alan silahlı Rumların Geçitkale ve Boğaziçi köylerine saldırmasından sonra 27 Aralık 1967 tarihinde “Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi”nin ilanı ile oldu. Kıbrıs Rumlarının, Kıbrıs Adası’nı Yunanistan’a bağlamak hedefli yaptıkları her silahlı saldırı, Kıbrıs Türklerine devlet olma yolunda bir adım daha atmasının kapılarını açtı. Şanslıyım ki birçok müzakerede Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın ekibinde yer aldım, kendisiyle yakinen çalışma lûtfuna nail oldum.

LİDER TANIMININ TAM AÇIKLAMASI

Denktaş, yazmakla bitmeyecek birçok özellikleri olan bir liderdi ama bana göre en önemli özelliklerinden bir tanesi, karşısındaki müzakereci ile konuşurken, söylediklerini kağıda eşzamanlı olarak yazabilmesiydi. (Deneyin yapamazsınız, hem konuşup hem de söylediklerinizi aynı anda yazamazsınız.)

Bir diğeri de müzakere sürecinde, ne olursa olsun, ne söylenirse söylensin, ne kadar kışkırtılsa da asla sinirlenmemesi ve bu tuzağa düşmemesiydi.

Küçükle küçük, büyükle büyük olan, mütevazı, insan canlısı, espri yeteneği olan, halkla iç içe bir liderdi…

Gergin ortamları anlattığı fıkra ile yumuşatan, kendisine muhalif olanlarda dahi bu yeteneği sayesinde sempati oluşturan biriydi.

“Lider” tanımının tam açıklamasıydı rahmetli Denktaş…

“Türkiyesiz cennete bile gitmem.” diyecek kadar Türkiye aşığıydı.

13 Ocak 2012 tarihinde hayata gözlerini yuman Kurucu Cumhurbaşkanımıza Allah’tan rahmetler diliyorum, mekanı cennette nurlar içinde uyusun.

Liderliğinde özgürüz, bağımsızız ve egemeniz.

KKTC