Türkiye’ye kimyasal saldırı mı var? Konu TBMM’ye kadar geldi… Chemtrails teorisi gerçek mi?
Bir süredir sosyal medya hesaplarında paylaşılan pilotların tanımlanamayan cisim gördüklerine dair ses kayıtları ve uçakların bıraktıkları iz, Chemtrails teorisini yeniden gündeme getirdi. Peki Chemtrails nedir? Chemtrails teorisi gerçek mi?


Kış döneminde halk arasında salgın halini alan influenza, genç-yaşlı demeden herkesi hedef alıyor. Hastane acil servislerinin zatürre, grip, nefes darlığı gibi benzer şikayetlerle dolup taşması ise, insanların gökyüzünden uçaklarla atılan kimyasal gazlarla zehirlendiği yönündeki iddiaları doğurdu.
Bazı kesimler, sosyal medyada paylaştıkları pilot ve kule arasındaki konuşmalara dayanarak hava sahamızın Chemtrails saldırılarıyla karşı karşıya olduğunu öne sürüyor.
PİLOTLAR NE DEMİŞTİ?
Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkan uçakların pilotlarının kuleyle irtibata geçerek peş peşe tanımlanamayan cisim saptadıklarını belirtmesi konuya başka bir boyut kazandırdı.
Yoğun spreyleme sonucu ağır metallerden oluşan bulut kümeleri uçakların radarları tarafından algılanıyor.
— izharebuzer (@izharebuzer) January 28, 2025
Her konuda konuşan teknik uzmanlarımız???
Aramızda radarların çalışma prensibini teknik açıdan iyi bilen arkadaşlar daha iyi izah edebiir. #chemtrails pic.twitter.com/LuvACPh26I
KONU MECLİS’TE: ‘ZEHİRLENİYORUZ’
Öyle ki yerli ve yabancı birçok sosyal medya kullanıcısının ısrarcı bir şekilde savundukları Chemtrails teorisi, Yeniden Refah Partisi (YRP) tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bile taşınmış durumda. YRP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Aşıla, Meclis’te yaptığı konuşmada Chemtrails tehlikesine dikkat çekerek “Devletimiz, istihbaratımız ve askeri kurumlar harekete geçsin artık. Sahte gündemlerle oyalanıyoruz. Zehirleniyoruz. Çıkın Açık Semalar Antlaşması’ndan. Burası yol geçen hanı değil. Burası Anadolu.” tepkisini göstermişti.
Burası yol geçen hanı değil. Kimse bizi havadan zehirleyemez. Çıkın Açık Semalar Andlaşmasından. #chamtrails pic.twitter.com/y8cUAneqeU
— Mehmet Aşıla (@mehemmed19) January 29, 2025
CHAEMTRAILS GERÇEK Mİ?
Chemtrails teorisine ilişkin Anadolu Ajansı’na bağlı Teyit Hattı, yayımladığı bilgilendirmede şu ifadelere yer veriyor:
1990'larda ABD'de ortaya çıkan Chemtrail ifadesi, İngilizce kimyasal anlamına gelen ‘chemical’ ve iz anlamına gelen ‘trail’ kelimelerinin birlleştirilmesiyle oluşuyor. Kavram "Kimyasal püskürtme" olarak da Türkçe’de kendisine yer buldu.
Chemtrail konusuyla ilgili olarak TBMM'de söz alan, bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı ve milletvekilinin değerlendirmesi de gündem oldu. Açıklamada "Başta İstanbul olmak üzere tüm ülke genelinde Chemtrails yani 'Stratosferik Aerosol Enjeksiyonu' uçaklarının gökyüzünde kimyasal partikülleri üzerimize bıraktığını ve zehirlendiğimiz" belirtildi. Ardından da Dünya Sağlık Örgütü, Paris İklim Antlaşması ve Açık Semalar Antlaşması'ndan çıkılması istendi. Bu gelişme de sosyal medyada yoğun olarak paylaşıldı.
Anadolu Ajansı Teyit Hattı, hesabın söz konusu iddiayı paylaştığı görsel içeriği ve genel açıdan konuyu inceledi. İddiayla ilgili ilk olarak "Uçaklar havada niye iz bırakır?" sorusu araştırıldı. Bu kapsamda neden, çok basitçe "sıcaklık farkı" olarak ifade edilebilir. Daha net anlaşılması için de "Kuyruk izi", "Yoğuşma izi" ya da "Yoğunlaşma izi" gibi kavramların bilimsel açıklamalarına bakılabilir.
UÇAKLAR NEDEN ‘KUYRUK İZİ’ BIRAKIYOR?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bilimsel tanımı şöyle:
"Uçakların arkasında, yoğunlaşma sonucu oluşan ize; kuyruk izi (Contrail) adı verilir. Uçaklar yaklaşık olarak 25-30 bin feet'de yol alırlar. Bu seviyedeki sıcaklıklar; mevsimlere göre değişmekle beraber eksi 50 santigrat derece civarındadır. Uçak yüzeyi egzoz gazı çevreye göre daha sıcaktır. Genel olarak sıcak bir yüzeyin, soğuk bir ortamdan geçmesiyle arkasında yoğunlaşma meydana gelir. Başka bir ifadeyle uçaklardan çıkan sıcak egzoz gazı, çevresindeki düşük buhar basınçlı ve daha soğuk havayla karıştığında arkasında yoğunlaşma meydana gelir. Basit olarak bu durum soğuk bir havada cama doğru nefes vermeye benzer. Kuyruk izine dikkatlice belirli bir süre bakıldığında, kısa sürede ortadan kalktığı veya yatay olarak dağıldığı gözlenir." "Meteoroloji Sözlüğünde kuyruk izi; yoğunlaşma izi (Condensation trail) … Düşük sıcaklıktaki hava içinde seyreden uçakların arkalarında gözlenen küçük, suni ve çizgi şeklindeki bulutlar. Bu tip bulutlar ya uçağın hızla geçmesi sonucunda oluşan basınç düşmesi sonucu adyabatik soğumadan ya da uçak egzozundan çıkan yoğunlaşma parçacıklarından kaynaklanmaktadır. Bu izlerin oluşabilmesi için, havada yeterince yüksek nispi nem ve belli sıcaklık gerekmektedir."
‘HERHANGİ BİR KANIT SUNAMIYORLAR’
Öte yandan Popular Science Türkiye dergisinde Chemtrail komplo teorisi başlıklı bir yayınında görüşü aktarılan Harvard Üniversitesi Uygulamalı Fizik Profesörü David Keith ise iddiaları yalanlıyor ve şunları söylüyor:
İddiaların olması elbette düşündürücü. Fakat yapılan analizlere, incelemelere, sunulan raporlara baktığımızda bu iddiaları destekleyen bir şey göremiyoruz. Bu iddiaların sahipleri de iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunamıyorlar. En ufak bir doğruluk payı olsaydı bizim gibi ya da dünyanın herhangi bir yerinde bu iddiaları kabul etmeyecek sayısız bilim insanı gibi birçok kişi buna karşı çıkar, araştırmalarla bunu kanıtlar ve mutlaka engel olurdu.
NASA: CHEMTRAIL BİLİM DIŞI
Ayrıca NASA (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi), NOAA (ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) ve diğer bilimsel kuruluşlar, chemtrails iddialarının bilim dışı olduğunu belirtiyor.
‘UÇAKLARDAN PLAZMA PÜSKÜRTÜLÜYOR’
Tvnet’e konuşan Araştırmacı Murat Akan ise, söz konusu bilimsel açıklamaları reddederek “Bilimsel olarak açıklanan jet yakıtlarının yanması söylemi bir anlam ifade etmiyor.” dedi.
Akan devamında, ABD Hava Kuvvetleri’nin hazırladığı rapora dikkat çekerek “Havayı 2025 yılında müttefikimiz yapmak zorundayız dediler” ifadelerini kullandı.
Adli Bilimciler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı da, Chemtrail aracılığıyla uçaklardan belli kimyasallar atıldığını öne sürdü. Hancı, “Özellikle rotası belli olmayan kargo uçaklarından alüminyum, baryum gibi kimyasal metaller atılıyor. Hatta plazma bile püskürtülüyor. Yeryüzüne inen bu elementler toprağa ve suya karışarak yiyecekler üzerinden vücudumuza giriyorlar.” diye konuştu.
Hancı, adli ve askeri meterologlar yetişmesi için devletin harekete geçmesi gerektiğini savundu.