Kırsal kalkınma için yapılması gerekenler
Türkiye’deki mera alanlarının %10’u Van’da bulunuyor. Gübrede fiyatlar çok yüksek. Çiftçi gübre almakta zorlanıyor. Çiftçi kazanamazken aracı firma ve kuruluşlar üreticiden daha çok para kazanıyor. Devlet hızla teşvik edici programlar hazırlamalıdır
Van ekonomisinde önemli bir yer tutan tarım ve hayvancılık, bölge insanımızın temel geçim kaynaklarının başında gelmektedir.
Türkiye’deki mera alanlarının %10’u ilimizde bulunmaktadır. İlimizin ekonomik olarak gelişmesi, istihdamın artırılması ve refah düzeyinin yükselmesi tarım ve hayvancılığımızın gelişmesine bağlıdır. Bu da katma değeri yüksek ürün yetiştirmekle mümkün olur. Katma değeri yüksek ürün üretmek için tarımsal sorunların büyük ölçüde çözülmüş olması ve modern anlamda tarım ve hayvancılık yapmakla mümkün olur.
Tüm dünyada yaşanan pandeminin sosyoekonomik etkileri ve küresel ısınmanın etkileri her geçen yıl biraz daha da artmaktadır. Pandemiden dolayı üretim zincirlerinde aksamalara neden olmuştur. Yaşanan küresel ısınmadan dolayı geçen yıl ilimizde yaşanan kuraklık da bunun bir sonucudur. Bu yaşanan kuraklık hem tarımsal hem de hayvancılık sorunlarımızı daha da artırmaktadır.
MAZOT, GÜBRE VE DİĞER MALİYETLER
Dünyada ve ülkemizde yaşanan Kovid-19 salgınına bağlı baş gösteren ekonomik gelişmeler ve yükselen döviz kurlarından kaynaklı olarak hemen hemen tarımda kullanılan bütün girdi ürünlerinin fiyatlarında kat kat artışlara sebep olmuştur.
Artan maliyetler karşısında en çok çiftçilerimiz etkilenmiştir. Çiftçilerimizin üretimde kullandığı temel girdi maddelerin başında; mazot, gübre, ilaç, işçilik, yem, beyaz saman ve kaba yem gelmektedir. Türkiye’de en pahalı mazot ilimizde kullanılmaktadır.
Gübrede de fiyatlar çok yüksektir. Çiftçi gübre almakta zorlanmaktadır. Önümüzdeki yıl tüm ürünlerde ciddi manada verim kaybı yaşanacaktır.
Son bir yılda gübre, mazot ve elektrik fiyatlarında;
ÜRE gübresi 1 tonun fiyatı 12.600,00TL olmuş, yaklaşık olarak %400’den fazla,
DAP gübresi 1 tonun fiyatı 12.200,00TL olmuş, yaklaşık olarak % 280’den fazla,
Mazot % 240’den fazla,
Elektrik %130’den fazla artmıştır.
Yüksek gübre fiyatlarından dolayı gübre kullanımı çok azalmıştır. Çiftçimiz artan gübre fiyatları karşısında çaresiz kalmaktadır. Dolayısıyla bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlanmalar artmaktadır. Nerdeyse her üç çiftçiden birinin tüccara, bankalara ya da Tarım Kredi Kooperatifine borcu vardır.
HAYVANCILIK
İlimizde resmi kayıtlara göre küçükbaş hayvan sayısı 3.166.000, kayıtlı olmayanla beraber tahmini küçükbaş hayvan sayısı 3.450,000 ile Türkiye’de ilk sırada gelmektedir. Büyükbaş hayvan sayısı ise yaklaşık olarak 198.000 baştır.
Türkiye’deki mera alanlarının %10’u ilimizde bulunmaktadır. İlimizde geçen yıl yaşanan kuraklık hayvancılığımızı olumsuz olarak etkilemiştir. Hayvancılıkta; bakım, veterinerlik hizmetleri, yem ve ilaç ücretlerinde her yıl yaklaşık olarak %100’den fazla oranlarında artışlar olmaktadır. Buna karşın et ve süt ürünlerinin fiyatları aynı oranda artmamaktadır. Çiftçi kazanamazken aracı firma ve kuruluşlar üreticiden daha çok para kazanıyorlar.
Bu yıl kış sezonun daha çetin ve uzun geçmesi maliyetleri daha da artırmıştır. Besi yeminin torbasınıın, 30 Nisan 2022 tarihinde 50 kg’mı 300,00 TL ve süt yeminin torbası 30 Nisan 2022 tarihinde 310,00 TL’yi geçmiş durumdadır. Arpanın kilogramı serbest piyasada 5,00TL’yi ve beyaz saman kilogramı 2,50TL’yi geçmiş durumdadır. Her geçen gün artan bu maliyetler karşısında üretici, hayvan beslemekten çekinmektedir.
İlimiz küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde Türkiye’de ilk sırada gelmektedir. Mera alanlarımız çok geniş ve küçükbaş hayvancılık için oldukça uygun koşullara sahiptir.
İlimizde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği hem ülkemiz hem de ilimiz ekonomisine yapacağı katkılardan dolayı uygun teşvik programları ile ayrıca desteklenmelidir.
İlimizde ve bölgemizde herhangi bir deri ve yün işleme tesisi bulunmamaktadır. Çiftçilerimiz deri ve yünlerini değerlendirememektedirler. İlimizde deri ve yün işleme tesislerinin kurulması şarttır. Devlet bu konuda teşvik edici programlar hazırlamalıdır. Deri ve yünlerin ülkemiz ve ilimiz ekonomisine kazandırılmasına imkanı sağlanmalıdır.
Besicilerimiz açısında da durum pek iç açıcı değildir. Artan yem, saman ve bakım ücretlerine kıyasla et ve et ürünlerinin üretici fiyatları artmamaktadır. Bu da besicilerimizi sıkıntıya sokmaktadır. Yaşanan korona virüsü ve son olarak artan hayat pahalılığından dolayı iç piyasada tüketim çok azalmıştır. Besicilere kesim başına ödenen prim miktarları artırılmalıdır.
Canlı hayvan ve et ithalatı derhal durdurulmalıdır. Yerli üreticiye yeni ek hibe destekler verilmelidir.
Besicilerimiz, ellerindeki hayvanlarını kestiremiyorlar. Zarar ediyorlar. Yerine yenisini alamadıkları için çaresiz bir durumdalar. Her geçen gün dişi hayvanlar kesime gitmektedir. Zaten sıkıntılı olan besicilerin durumu daha da kötüye gitmektedir. Bölgemizde hayvancılık yapmak daha da maliyetlidir. Çünkü kış koşulları hem ağır geçmekte hem de uzun sürmektedir. Bu da ek maliyet getirmektedir.
ÜRETİCİLERİMİZİN AYAKTA KALMASI İÇİN
- Büyükbaş ve küçükbaş hayvan başına verilen küpe destekleri artırılmalıdır.
- Çiftçilere verilecek olan 2022 yılının tarımsal ve hayvancılık destekleri günün şartlarına göre yeniden revize edilmelidir.
- Hayvan küpelemeleri zamanında yapılmalıdır.
- Tarımsal desteklerin aynı yıl içinde ödenmesi çiftçilere can suyu olacaktır.
- Üreticilerimizin; hayvanlarını ucuza satmaması, damızlık hayvanların kesime gitmemesi, hayvancılığı terk etmemesi ve köylerden kentlere göçün önlenmesi için bu saydığımız tedbirlerin acilen uygulanmasını talep ediyoruz.
- Çiftçilerimiz üretime ara verdiklerinde bir daha dönmeme ihtimali ülkemizin tarım ve hayvancılığı için çok acı sonuçlar doğuracağından endişeliyiz. Onun için tarımsal üretimin sürekliliğine önem verilmelidir.
SULAMA
Yeraltı ve yerüstü sularının etkin kullanımını sağlayarak, ilimizde sulama yapılamayan ve sulamaya elverişli olan tarım alanlarında mutlaka sulu tarıma geçilmelidir. Yaşanan iklim değişiklikleri ve kuraklıklar nedeniyle suya olan ihtiyaçlar da her geçen gün artmaktadır. Su israfları önlenmelidir. Sulama suyunun kapalı yolarla taşınması hem suda yaşanan kayıpları önleyecek hem de ekonomik kullanımını sağlayacaktır.
İlimizdeki sulama yatırımları hakkında DSİ Bölge Müdürlüğünde aldığımız bilgilere göre ihaleleri yapılmış olan veya yatırım programlarına alınması için Ankara’ya gönderilen bir çok sulama göleti ve baraj bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; Gevaş İkizler Göleti, Merkez Ağzıkara Göleti, Tuşba Yemlice Göleti ve Özalp Gültepe Göleti. Genel Müdürlüğe gerekli izinlerin ve ihalelerinin yapılması için gönderilmiştir.
Ayrıca Özalp Yeni Emek Göleti, İpekyolu Ortanca Göleti, İpekyolu Baklatepe Göletleri ise 2017 yılında ihaleleri yapılmış olup halen bitirilememiştir.
Bu yukarıda saydığımız projeler bir an evvel hayata geçirilmelidir. Sulama yatırımları bitirilmediği takdirde tarımda istenilen hedeflere ulaşma şansımız yoktur. Sulama yapılamadığından dolayı katma değeri yüksek ürün yetiştirmek imkansızdır.
İlimizde işlenen tarım alanı: 3.523.243 dekar.
Ekonomik olarak sulanabilen fakat sulanamayan: 2.031.231 dekar.
Sulanan tarımsal alan: 1.053.024 dekar.
Bunun için yeni sulama projelerine ihtiyaç vardır.
DSİ kontrolünde verilen tarımsal sulama suyu ve Sulama Birlikleri tarafından verilen sulama suyunun dekar başına alınan ücretler; ilimizin coğrafi durumu, ekonomik durumu, bir yılda alınan ürün adedi ve iklim şartları göz önüne alındığında ücretin çok yüksek olduğu görülmektedir. Sulamada kullanılan elektriğin KW saat ücretlerinde yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Elektrik ücretleri çiftçinin ödeyebileceği makul fiyatlara çekilmelidir. Çiftçi bütün bu giderlerin altında ezilmektedir.
Birim alanda kaliteli ve yüksek verim almak için mutlaka sulu tarıma geçilmelidir. Sulu tarımla birlikte nadas alanları azalacak katma değeri yüksek ürün alınacaktır.
Dünyada yaşanan küresel ısınmadan dolayı iklimler her yıl biraz daha değişmektedir. Yani kuraklık artmaktadır. Suya olan ihtiyaç da her geçen gün artmaktadır. Sulama suyunun kapalı yöntemlerle taşınması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bunun için suyun tasarruflu kullanılması gerekmektedir. Ülkemizde suyun kullanımı konusunda yeni yasalar çıkarılmalıdır.
Suyun ekonomik ve tasarruflu kullanılması için aşağıda saydığımız desteklerin sağlanması gerekir.
1- Basınçlı sulama desteğinin %50’den %75'e çıkarılması,
2- DSİ mevzuatında kolaylıklar sağlansın,
3-Güneş enerji sistemleri destekleri %40’dan %60’lar seviyelerine çıkarılsın,
4- Tagem kuraklığa dayanıklı tohum temininde çiftçilere yardımcı olsun,
5- İlimizde ormanlık alanlar çok azdır. %2 civarındadır. Ormanlık alanlar artırılmalıdır.
6- Çiftçilere en az %50 sondaj desteği verilmeli, şartlar kolaylaştırılmalıdır.
7- Tarımsal sulama ücretlerinin düşürülmesi vb.
Sulama yatırımlarının tamamlanması ile birlikte, yetiştirilen bitki çeşitleri artacak ve katma değeri yüksek olan alternatif ürün yetiştiriciliğine geçilecektir.
ET VE SÜT KURUMU
İlimizde bulunan Et ve Süt Kurumunda, et ve et ürünleri işlenmektedir. Fakat sütle ilgili herhangi bir faaliyeti bulunmamaktadır. İlimizde süt toplama merkezlerinin olmayışından dolayı süt üreticilerimiz sıkıntı yaşamaktadırlar. Et ve Süt Kurumunun süt işleme ünitelerinin faaliyete geçirmelerini ve çiftçilerden süt toplamasını talep ediyoruz.
HAYVAN HASTALIKLARI
İlimizde hayvan hastalıklarının önüne geçilmesi için daha fazla çalışma yapılmalıdır. Şap, burusella, şarbon vb. hastalıklarla yapılan mücadelelerde yetersiz kalınmaktadır. Bu konuda devlet daha fazla veterinerlik hizmeti sunmalı ilaç, aşı veterinerlik hizmetlerini ücretsiz vermelidir. İlimizde hayvan sayısı çok olduğundan Tarım İlçe Müdürlüklerinde daha fazla veteriner hekim görevlendirilmelidir. İlimizde, küçük aile işletmeciliği daha yaygındır. Küçük işletmelerde hastalıklardan dolayı yavru atmalar ve hayvan teleflerinin olması işletmeleri ciddi manada sıkıntıya sokmaktadır.
ZİRAİ KREDİLERE ULAŞMA
Özellikle bölgemiz ve ilimizdeki çiftçilerimiz, zirai kredilere ulaşımda sıkıntılar yaşamaktadırlar. İki yıldır yaşanan Kovid salgın hastalığından dolayı üreticiler Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifi ve diğer kamu bankalarına olan borçlarını ödeyemediler. Bu yılda, yaşanan kuraklıkta işleri daha da zorlaştırdı. Özellikle Ziraat Bankası ve diğer kamu bankaların çiftçilerden, iki memuru kefil olarak istemeleri ve şehir merkezinde gayrimenkul ipotek istemeleri sıkıntı oluşturmaktadır. Çiftçilerin kredilere ulaşmasının önündeki bürokratik engeller azaltılmalıdır. Çiftçilerin önü açılmalı ve kredilere ulaşımını kolaylaştıracak önlemler alınmalıdır. Bankaların çiftçinin tarlasını, traktörünü ya da diğer mal varlıklarını teminat olarak kabul etmelerini istiyoruz.
Çiftçilerimizin borçlarının, faizsiz olarak en az beş (5) yıl süreyle ertelenmesini talep ediyoruz. Uzun vadeli faizsiz krediler çiftçilere verilmelidir.
KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ
İlimizde küçük aile çiftçiliğinin bitme noktasına gelmesinin ana nedenlerden biriside verilen hibe desteklerin ve kredilerin daha çok büyük işletmelere yönelik olmasıdır. Oysa küçük ölçekli işletmeler aynı zamanda ailelerin geçim kaynağını sağlamakta ve ailelerin yerlerinden göç etmelerini önlemektedir. Bu tür işletmeler süt ve et ürünlerinin üretiminin yanında kümes hayvancılığı, yün vb. üretimlerini yaparak aile geçimlerini sağlamaktadırlar. Bu tür küçük aile işletmeleri üretici konumda olup kendi kendine yeten bir durum oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle küçük aile işletmeleri ayrıca desteklenmelidir.
CANLI HAYVAN PAZARI VE TİCARETİ
Artan maliyetler karşısında canlı hayvan pazarında büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar değerinin çok altında bile zor alıcı bulmaktadır. Gebe hayvanlar artık kesime gönderilmektedir. Ahır ve Ağıllar yavaş yavaş boşalmaktadır.
İlimizde halen modern anlamda bir canlı hayvan pazarı yoktur. Mevcut bulunan hayvan pazarında hijyen koşulları, veterinerlik hizmetleri, gölgelikler, alt yapı, tüccarların oturacakları yerler, ibadetheneler, temizlik hizmetlerinin verildiği yerler vb. çok yetersizdir. İl dışına hayvan sevkiyatlarının rahatlıkla yapılabilindiği ve veterinerlik hizmetlerinin verildiği ilimize yakışır bir modern canlı hayvan pazarına ihtiyaç vardır.
KADASTRO
İlimizde halen kadastrosu yapılmayan mahallemiz vardır. Buralarda çiftçilerimiz mağdur durumdalar. Üretim aksamaktadır. Kadastrosu yapılmadığından dolayı çiftçilerimiz tarımsal desteklerden faydalanamıyorlar. Bu mahallelerimizde acilen kadastro çalışmalarına başlanılmalıdır.
Toprak Mahsulleri Ofisi hububat alımlarında çiftçilerden ÇKS kayıtlarını istiyor. ÇKS de belirtilen miktar kadar hububat alımını yapıyor. Ancak kiralama yapan çiftçiler ürünlerini ofise satamıyorlar. ÇKS kaydına bakmaksızın Ofis çiftçiden alım yapmalıdır. Bunun için bir düzenleme yapılmalıdır. Çiftçi tüccarın insafına bırakılmamalıdır.
Van Ofisi Ajans düzeyinde Van ve Hakkari illerine hizmet vermektedir. Ofis bu durumuyla hizmette yetişememektedir. İş hacminin fazla olmasından dolayı ek personele ihtiyaç vardır. Personel takviyesi yapılmalıdır. Ayrıca bu yıl yaklaşık olarak 30.000 çiftçiye 40.000 ton arpa satışı yapılmıştır. Van Ofisi’n statüsünün değiştirilerek Şube müdürlüğü düzeyine getirilmelidir. Ayrıca fiziki koşullarının iyileştirilmesi gerekir. Bir ek binaya ihtiyaç vardır.
Çiftçi bağkur primi 2022 yılı için 1.668,00 TL olmuştur. Bu primler çiftçi gelirlerine göre çok yüksek olduğundan çiftçilerimiz prim ödemede güçlük çekmektedirler. Çiftçi; bağkur primlerini yatıramayınca köyü terk edip şehirde sigortalı bir iş aramaya başlamaktadır. İş bulunca da çiftçiliği terk etmektedir. Çiftçi her ay bu parayı bulup yatırması çok zordur. Çiftçi bağkur prim miktarının düşürülerek çiftçilerimizim gelirlerine göre yeniden yapılandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Çiftçilerimizin sesini duymamız gerektiğini, çok zor şartlarda üretimin yapıldığını unutmamalıyız. İçinde bulunduğumuz salgın hastalığının kısmen de olsa devam ettiği, geçen yıl yaşanan kuraklığın ve aşırı artan girdi maliyetlerin yaratmış olduğu sıkıntılardan dolayı çiftçilerimize devletin yardım elini uzatması gerekir. Devlet tarafından verilen tarımsal destekler aynı yıl içinde ödenmelidir. İlimizin ekonomisinin gelişmesi; tarım ve hayvancılıkta istenilen hedeflere ulaşmakla mümkün olur.
MAKİNE EKİPMAN DESTEĞİ
Modern anlamda tarım hayvancılık yapmak için modern alet ve ekipmana ihtiyaç vardır. Tarım ve Orman İl Müdürlükleri aracılığıyla devlet tarafından %50 hibe olarak verilen makine ekipman desteklerini hibe miktarı en az %70 çıkarılmalıdır. Çiftçiden istenilen bilgi ve belgelere daha hızlı ulaşacak evraklar istenmelidir. Burada esas olan, kişinin bu işi yapıyor olması öne çıkmalıdır. Bu yıl makine ekipmana ilimizde 801 başvuru yapılmış olmasına rağmen 166 eksik evraktan dolayı tekrardan sisteme yükleme yapılması istenmiş, 267 proje reddedilmiş, 372 projeye de direkt onay verilmiş, 538 proje onay almıştır. İlimizde bulunan ajanslardan, çiftçilerimiz istenilen miktarda faydalanamamaktadırlar. Çünkü Doğu Anadolu Kalkınma Bankası, Tarımsal Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ve Tarım ve Orman İl Müdürlükleri tarafından verilen kısmi hibe programlarından çiftçilerden fazlaca istenilen evraklar ve bürokratik işlemlerin fazla olmasından dolayı hibe desteklerinden yeterince faydalanmıyorlar. İlimiz çiftçilerinin, okur yazar oranı düşük olduğundan pozitif bir ayrıcalık tanınarak bu destek programlarından projelerinin kabulü sağlanmalıdır.