Tütünde üretim düşerken ithalat artıyor

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, şeker pancarı, tütün, pamuk ve çayın stratejik ürünler olduğunu söyledi. 21 üründe arz açığı yaşandığını belirten Gürer,

Cumhuriyet öncesi "Tütün Rejisi" adıyla bir tür kapitülasyon olarak yabancı sermayenin denetiminde olan sektörünün, cumhuriyet sonrası ekonomi ve istihdamda önemli bir yer tuttuğunu, cumhuriyetin ilk yıllarında, Türkiye'nin toplam dış satım gelirinin yüzde 40'ını tütünün oluşturduğunu anlattı. 2002 yılında çıkarılan 4733 sayılı Tütün Kanunu'yla tütünde adım adım geriye gidiş başladığını kaydeden Ömer Fethi Gürer, tütünde destekleme alımlarına son verildiğini, tütün üretici sayısı düşerken tütün üretim miktarı da azaldığını anımsattı.

Düşük kapasiteli ve yerli tütünden imal edilecek sigaraların imalatlarının önü kesilip pazarın çok uluslu şirketlere teslim edildiğini ifade eden Gürer, “Süreçte tütün ihracatı yapan ülkemiz artık dış alımcı konuma getirildi. ‘Tütünde serbest piyasa şartları oluşacak, geliriniz daha çok artacak.’ diyen propagandaların içi boş çıktı, olan çiftçiye oldu” değerlendirmesinde bulurdu.

Dünya sektöründe önemli ve etkin olan çok uluslu şirketlerin ülkemizi yol geçen hanına çevirdiğini ileri süren Gürer, “Yerli, millî sigaralar yok olurken yabancı markalar sigaralarda piyasayı ele geçirdi. Samsun, Birinci, Bafra, Yaka, Tokat, 2001 sigara markaları yok oldu; yabancı markalar Türkiye'nin her tarafında satılır noktaya geldi. Amaç sağlık olsa yabancı tekeller neden farklı markalarla cirit atıyor?” dedi.

2002 yılında 405 bin 882 olan tütün üreticisi sayısının 60 binlere gerilediğini, 2008 yılında TEKEL'in özelleştirilmesiyle tütün alımının da sona erdirildiği bilgisini veren Gürer, o günden bu yana tütün üreticileriyle ilgili düzenlemelerin de hep çiftçinin aleyhine gerçekleştiğini öne sürdü. Gürer, üretici için tütünle ilgili yapılması gereken destekler yerine, onlara köstek olunduğunu savundu.