22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tuzla Piyade Okulu'ndan ihraç edilen teğmenlerin savunmaları ortaya çıktı!

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım’da Atatürk fotoğrafı takmak istemeyen teğmene tepki gösteren ve ihraç edilen teğmenlerin savunmaları ortaya çıktı.

Tuzla Piyade Okulu'ndan ihraç edilen teğmenlerin savunmaları ortaya çıktı!

Tuzla Piyade Okul Komutanlığındaki 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde, yakasına Atatürk fotoğrafı takmak istemeyen bir teğmenle diğer teğmenler arasında yaşanan kavgadan sonra disipline sevk edilen 7 teğmen hakkında ihraç kararı verilmişti.

TEĞMENLERİN SAVUNMASI

Sözcü Gazetesi'nden Aytunç Erkin, TSK'dan ihraç edilen teğmenlerin savunmalarına ulaştı. Teğmenler savunmalarında "...Türk milletinin ortak değeri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ebedi başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk'e ev O'nun kurduğu Cumhuriyet değerlerine karşı açıkça sergilenen eylem ve söylemlerden kaynaklı ağır tahrik altında hareket ettiğinde şüphe bulunmayan müvekkilin, kendisine isnat edilen eylem ve söylemlerinin bir an için gerçek olduğu fark edilse bile, bunların TSK'dan ihracı gerektirecek kadar 'Hizmete Engel Olma' durumlarının da açıkça ortaya konulması gerektiği değerlendirilmektedir" ifadelerini kullandı.

AVUKATLARDAN ORTAK AÇIKLAMA

Atatürk fotoğrafı takmayanları uyardığı için TSK'dan ihraç edilen teğmenlerin avukatları da ortak açıklama yapmıştı. Ortak açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Kamuoyunda 'Piyade Okulu’nda 10 Kasım olayları' olarak yer alan iddialarla ilgili olarak disiplin soruşturması tamamlanmış ve K.K.K. Yüksek Disiplin Kurulu tarafından müvekkilimiz Atatürk’ün hatırasına yapılan hakarete karşı tepki gösteren üç teğmenin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Disiplin soruşturmasının başlangıcında tarafımızca yapılan basın açıklamasında, 'olayı bağlamından koparmanın ve genç teğmenleri siyasi bir tartışmanın tarafıymış gibi göstermenin haksızlık olduğunu' belirtilerek idari ve adli sürecin tamamlanmasının beklenilmesi gerektiği ifade edilmiştir. İdari sürecinin sonunda verilen ceza kararının hukuka uygun bir karar olmadığı, kararın bu haliyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüz yıllardır süregelen tarihsel duruşuna da uygun düşmediği müşahade edilmiştir.

‘BİR ÇEKİŞME YOK’

“Büyük bir üzüntü ve şaşkınlıkla karşıladığımız bu kararın ölçüsüz ağırlığı karşısında, kararın müvekkillerimiz hakkında kamuoyunda yanılgılı değerlendirmelere sebebiyet vermemesi, müvekkillerimizin bir kutuplaşmanın öznesi olarak görülmesinin önlenmesi bakımından iddia ve kararların mahiyeti konusunda kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; iddiaya konu vakıada dini inanç ve ibadet özgürlüğü temelinde bir çekişme veya kutuplaşma bulunmamaktadır. Müvekkillerimizin hiçbir surette bir kısım medyada gösterilmek istediği gibi dini değerlere yönelen veya ibadet özgürlüğünü baskılayıcı bir söz ve eylemleri olmamıştır. Müvekkillerimize atfedilen fiil, İstanbul C. Başsavcılığının fezlekesinde vasıflandırıldığı şekliyle Atatürk’ün hatırasına yapılan hakarete karşı gösterilen sözlü tepkilerden ibarettir. Ayrıca, vakıanın medyada tartışma konusu haline getirilmesinde müvekkillerimizin hiçbir dahli bulunmamaktadır.

‘KUTUPLAŞMA OLDUĞUNUN KABULÜ ANLAMINA GELİR’

“6413 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 16/c maddesinde yer alan tanıma göre göre müvekkillerimize verilebilecek en yüksek ceza “kınama” cezası iken, söz ve eylemlerinin hizmete engel davranış olarak kabul edilmesi suretiyle müvekkillerimiz hakkında Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası verilmesi; Atatürk konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir kutuplaşma olduğunun ve bu kutuplaşmanın hizmete engel olduğunun kabul edilmesi anlamına gelir. Anayasa ve 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu’na göre; Türk Milletinin siyaset üstü değeri olan ve devletin kuruluş ideallerini ve temel felsefesini yansıtan Atatürk konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir kutuplaşma olduğunun kabul edilmesi ise müvekkillerimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan büyük bir haksızlıktır.

‘VERİLEN CEZALAR ÖLÇÜSÜZ’

“Müvekkillerimizin suç teşkil eden eylemleri olduğu varsayılmışsa bile; aynı söz veya eylemlere ilişkin zaten İstanbul C. Başsavcılığınca ayrıca hakaret suçundan bir ceza soruşturması yürütülmektedir. Dolayısıyla Yüksek Disiplin Kurulunun görevi müvekkillerimize atfedilen eylemlerin 6413 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’na göre vasıflandırmak ve buna göre işlem tesis etmekten ibarettir. Verilen cezalar bu yönüyle de kanunun tanıdığı sınırı aşan, ölçüsüz, genç müvekkillerimizin istikballerini önemsemeyen kararlar olmuştur. Elbette bu haksız kararlara karşı müvekkillerimizin yasal hakları kullanılacaktır.”

10 Kasım TSK Tuzla