TVHB Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan konuştu! Veteriner hekimler hafta sonu Ankara'da eylem yapacak
Veteriner Hekimler bu hafta sonu Ankara’da eylem yapacak. Aydınlık’a konuşan Türk Veteriner Hekimler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, taleplerini dile getirdi.
Veteriner hekimler, emeklisinden öğrencisine varıncaya kadar büyük buluşmaya hazırlanıyorlar. Cumartesi günü Anıtkabir'i ziyaret edecekler ve Ulus’ta Atatürk Heykeli önünde basın açıklaması yapacaklar. 27 Nisan, aynı zamanda Dünya Veteriner Hekimler Günü. Her ilde, meslek odalarında yoğun bir hazırlık var. Büyük katılım bekliyorlar. Bir yıl aradan sonra seslerini yeniden yükseltecekler.
Türk Veteriner Hekimler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan ile görüştük. Arslan, “Veteriner hekimliğin önemini fark ettireceğiz” dedi. Sözü kendisine bırakıyoruz:
‘40 YILDIR SÜREKLİ HAK KAYBINA UĞRADIK’
-
Miting öncesinde yetkililerle görüşmeler yaptığınızı, taleplerinizi tekrar gündeme getirdiğinizi ifade ettiniz. Bir ilerleme oldu mu?
-Veteriner hekimler çok uzun zamandır, yaklaşık 40 yıldır sürekli hak kayıplarına uğruyorlar.
Hem kamuda çalışanlar hem serbest veteriner hekimler açısından durum böyle. Mezbahalarda ya da gıda entegre tesislerinde çalışan veteriner hekimler açısından, hatta öğrencilerimiz bile hak kaybıyla karşı karşıya. İntörn öğrencilerimiz sağlık mesleği eğitimi alıyorlar ancak diğer sağlık eğitimi gören intörn öğrencilere verilen maaş bizim öğrencilerimize verilmiyor.
Uzun zamandır, adeta planlı bir şekilde, veteriner hekimler ayrımcılığa uğruyor.
Bir örnek daha vermek istiyorum, somut bir örnek. Fiili Hizmet Zammı hakkımız Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bulunarak iptal edildi. Tehlikeli mesleklerde çalışanlar için emekliliğe eklenmek üzere her yıl için iki ay ekstra çalışma süresi verilirdi. Ama 2006'da Anayasa Mahkemesi bize bu hakkı sağlayan kanun maddesini iptal etti. Gerekçe şuydu: tabipler ve diğer sağlık çalışanları da tehlikeli, riskli işlerde çalışıyorlar, zoonozlarla karşı karşıya geliyorlar, Anayasa’nın eşlik ilkesi gereği onlara da verilmesi lazım… Zamanla bu hak hemen herkese verildi, iptal edilen hakkımız bize iade edilmedi.
2018 yılına kadar kamudan emekli olan veteriner hekim olup da emekli olanlarla doktorlar yaklaşık aynı maaşı alıyorlardı. Ama şu anda neredeyse yarı yarıya. Veteriner hekim emeklisiyle bir doktor emeklisi arasında 16 bin lira fark var. Giderek her alanda hak kaybına uğradık.
‘YETKİLİLER HAKLISINIZ DİYOR AMA…’
-
Yetkililer görüşmelerinizde ne diyor?
-Zaman zaman taleplerimizi dosyalar halinde ilgili bakanlığa, siyasilere, siyasi parti liderlerine sunduk. Hepsi de dinlediler, sağ olsunlar, dosyalarımızı incelediler. Birebir görüştüğümüzde evet haklısınız, siz de kanuna göre sağlık çalışanısınız, bunları siz de hak ediyorsunuz, diyorlar. Gerekli girişimleri yapın, elimizden geleni yaparız diyorlar. Haklı olduğumuzu söylediler ama hiçbir gelişme olmadı.
‘İLK DEFA GEÇEN YIL BÜYÜK BİR KATILIMLA BASIN AÇIKLAMASI YAPTIK’
Biz ilk defa geçen yıl bir büyük miting yaptık Ankara'da, bir basın açıklaması yaptık.
Daha sonra bir iş bırakma eylemi yaptık. Bunlar, mesleğimizin doğası nedeniyle çok sık yapabildiğimiz şeyler değil. Çünkü çok kritik noktalarda çalışıyor veteriner hekimler. Veteriner hekim bir günlük bir gıda kontrolünü yapmazsa eğer, sadece kendisi değil toplum da çok büyük bir risk altına giriyor.
İş bırakma eylemine çok büyük ilgi olmuştu. Aradan bir sene geçmesine rağmen yine bir gelişme olmadı. 27 Nisan Dünya Veteriner Hekimler Günü'nde hem bir araya gelelim, Anıtkabir'i ziyaret edelim hem de Dünya Veteriner Hekimler Günü'nde kutlama yerine bu sorunlarımızı bir basın açıklamasıyla dile getirelim diye bir çağrı yaptık.
Türk Veteriner Hekimler Birliği ve Odaları olarak derneklerimizi, meslektaşlarımızı çağırdık. Orada sorunları dile getireceğiz. Çözüm önerilerimizi sunacağız.
‘ARTIK DAYANILMAZ BİR NOKTAYA GELMİŞ DURUMDAYIZ’
-
Sorunlarınızı ve taleplerinizi ana hatlarıyla özetleyebilir misiniz?
-Gerçekten artık dayanılmaz bir noktaya gelmiş durumda veteriner hekimler. Biz büyük bir stres altında çalışıyoruz. Bir gıda firmasında çalışan veteriner hekim, orada eğer rahat değilse, hem mobbinge uğruyorsa hem de ekonomik olarak rahat değilse, denetimle ilgili yaşanabilecek bir sorun sadece kendisine zarar vermiyor, vatandaşa da zarar veriyor. Çünkü çok kritik noktalarda çalışıyor veteriner hekimler, denetim materyali et, süt ve benzeri ürünler birçok eve giriyor.
DENETİMDE MOBBİNG VAR
Denetimde çalışan meslektaşlarımız ciddi bir mobbing ve saldırı altında. Çünkü ekonomik bir maddeyi, materyali denetliyor, bazen onun imhasına karar veriyor. Diyor ki, bu halk sağlığına zararlı, şu hastalık var ya da şu hastalık riski var tüketilemez. Ama ticaretini yapan kişi, yapmayanları tenzih ediyorum ama bazıları, imha kararını ‘zarar’ olarak görüyor. Veteriner hekim ya şiddet görüyor, ya işten çıkarılıyor. İki sene önce Volkan Lale adında bir meslektaşımız Yozgat'ta hayvan sahipleri tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Bıçaklanmasının sebebi hasta olan bir hayvan hakkında ‘halk sağlığı için zararlıdır, tüketilemez’ raporu vermesiydi. Bu derece ciddi risklerle karşı karşıyayız.
-
Çok teşekkür ederiz.
EMEKLİLERDE BÜYÜK HAZIRLIK
-
Yürüyüşe büyük bir katılım bekliyor musunuz?
-Özellikle emeklilerden çok büyük bir katılım bekliyoruz. Öğrencilerimiz geliyor. Emekliler, çünkü bugün bu yıl biliyorsunuz ‘emekliler yılı’, ekstra mağdur oldular. Onlardan çok büyük bir ilgi var. Kendi şehirlerinde de örgütlendiler. Meslek odalarının bünyelerinde emekli komisyonları kurdular. Önemli bir çalışma içindeler. Bekliyoruz.
Ayrıca sizleri de bekliyoruz tabii.
BU YÜRÜYÜŞTE YALNIZ VETERİNER HEKİMLER OLACAK
-
Besicilerle, hayvan severlerle hiç bağ kurdunuz mu mitingle ilgili?
-Konuların bizim tarafımızdan dile getirilmesi için ayrı tuttuk. Tartıştık aslına üreticilerle beraber, hayvanseverlerle beraber bir etkinlik yapmayı. Ama odaklanma açısından, kamuoyunun kafasının karışmaması için, yetkililere doğru bilgi gitmesi için şimdilik bunu daha sonraya bıraktık. Sorunların dile getirilmesi konusunda üreticilerle, hayvanseverlerle de çalışmalar yapmayı düşünüyoruz önümüzdeki günlerde.
‘SAĞLIKTA BİRİNCİ BARİYER VETERİNER HEKİMLER’
-
Hep vurguladığınız şey: bizim sorunlarımız aynı zamanda besicilerin de sorunu. Aynı zamanda hayvan hakları hatta insan sağlığı meselesi.
-Toplum sağlığı artık birbirinden ayrı düşünülemez. Toplum sağlığını tehdit eden risklerde birinci bariyer veteriner hekimlerdir. Dünya Veteriner Hekimler Birliği, bu sene dünya veteriner hekimler günü temasında, ‘veteriner hekimler sağlık alanının temel çalışanıdır’ diyor.
‘TEŞKİLATIMIZ YOK EDİLDİ HAYVANCILIK BİTME NOKTASINA GELDİ’
-
Özellikle koruyucu sağlık açısından değil mi?
-Evet, koruyucu sağlık açısından oldukça önemli bir noktada, olmazsa olmazı. O bakımdan veteriner hekimlerin karşı karşıya olduğu bütün olumsuzluklar aynı zamanda toplum sağlığıyla ilgilidir.
Diğer taraftan hayvan sağlığı ile ilgili olduğu için üreticiler için önemlidir. Yine hayvancılığımızla ilgili olduğu için ülke ekonomisi için önemlidir. En önemlisi de tüketiciler için çok önemlidir. Bugün et, süt bu kadar pahalıysa, birçok insan ulaşamıyorsa ki bu daha kötüye gidecek göreceksiniz önümüzdeki günlerde, bunun nedenlerinden biri veteriner hekimlik teşkilatının 1984 yılından itibaren yok edilmesi, bu alanda liyakati olmayan insanlara görev verilmesi. Çok hızlı çalışan, dinamik çalışan, hemen her ilçede teşkilatı olan veteriner hekimlik yapılanması yok edildi, en büyük darbeyi hayvancılık, üreticiler aldı. Dolayısıyla ülkemiz aldı. Dolayısıyla tüketiciler almış oldu.
O yüzden bizim mesleğimiz sadece kendi sorunlarıyla ilgili değerlendirilemez. Stratejik olarak değerlendirmesi gerekiyor. Bütün dünyada böyledir aslında. Avrupa da böyledir. Yeni gelişen ülkeler de böyledir. Ama maalesef biz henüz bunu fark ettiremedik.
‘TEŞKİLAT ÖZERK OLMALI’
-
Kamunun, idarenin çalışma, çalıştırma, çalışanına bakış açısı yönünden de bir farklılaşma görülüyor. Hekimler, öğretmenler arasında sözleşmeli çalıştırmayla gelen sorunlar var. Veterinerler açısından da teşkilat yapısı bozuldu demiştiniz. Nasıl bir bozulma oldu teşkilat yapısında?
-Şöyle anlatayım. Aslında bizim taraf olduğumuz uluslararası antlaşmaların gereğini yerine getirmemiz lazım. Bu Anayasa gereğidir. Örneğin Cenevre Veteriner Hekimlik Sözleşmesinde, veteriner hekimlik teşkilatının bakanlık içerisinde, bakana bağlı olarak özerk olması öneriliyor. Veteriner işleri genel müdürlüğü, veteriner işleri genel müdürlüğüne bağlı il ve ilçe teşkilatları, ilçe müdürlükleri… Bu zaten 1984'e kadar böyleydi. 84'ten itibaren bu yapı bozuldu. Farklı mesleklerin, uluslararası firmaların, büyük sermayenin, bunların çok detaylı, çok ince çalışmalarının etkisi var. Veteriner hekimler teşkilatının sağlam duruşunun, hayvan hastalıklarının önlenmesinin, üretimin nispeten yeterli olmasının, kendi kendine yeten üretim yapısının önüne geçilmesi gerekiyordu onlar açısından. Çünkü kendilerine bir pazar açmak istiyorlardı. O pazarın oluşabilmesi için veteriner hekimlik hizmetlerinin aksaması gerekiyordu. Ve tam da bu yapıldı.
Buna insanlar komplo teorisi olarak bakabilir. Ama 84'ten itibaren hayvancılıkla ilgili bütün parametrelere bakalım. Bugüne kadar her şey olumsuza, kötüye gitti.
‘SÖZLEŞMELİLERDE BÜYÜK SORUNLAR’
-
Üretimi baltalama yönünde, değil mi?
-Evet, tabii. 1984'ten itibaren bu bizim bahsettiğimiz tıkır tıkır çalışan, her ilçede bir hastalık çıktığında hemen oraya, bağımsız olarak, özerk olarak hareket edebilen, orayı söndüren, hastalığı yok eden birimler çalışıyordu. Ama o yıldan itibaren bu özerk yapıların bozulmasıyla beraber maalesef bu duruma geldik.
Bizim kamudan sözleşmeli personel az ama yerel yönetimlerde, yani belediyelerde çok sayıda sözleşmeli olarak çalışan ya da taşeron olarak çalışan meslektaşımız var. Orada büyük sorunlar yaşıyoruz.