TZOB Başkanı Bayraktar: Somut adımlar bekliyoruz
Bayraktar, girdilerin makul fiyatlardan üreticilere ulaştırılmasını ve ekimden önce desteklerin açıklanmasını isteyerek, “Bu ülkeye yapılacak öncelikli ve büyük yatırım, daha çok kaynağın bu alana aktarılması” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, haziran ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, haziran ayı girdi fiyatlarını ve süt sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Bayraktar, haziran ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 598 ile elmada görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Elmadaki fiyat farkını yüzde 281,9 ile yeşil mercimek, yüzde 256,2 ile maydanoz, yüzde 249,8 ile ıspanak, yüzde 237,2 ile kuru fasulye, yüzde 223,4 ile kuru incir, yüzde 223 ile marul ve yüzde 221 ile havuç takip etti.”
MARKET VE ÜRETİCİ FİYATLARI
Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre, haziran ayında markette 37 ürünün 16’sında fiyat artışı, 21’inde ise fiyat azalışı görüldü. Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 28,3 ile Antep fıstığında oldu. Antep fıstığındaki fiyat artışını yüzde 22,1 ile limon, yüzde 15,7 ile toz şeker, yüzde 12,1 ile elma, yüzde 11,8 ile salatalık, yüzde 10,6 ile yeşil mercimek ve yüzde 9,7 ile sivri biber takip etti.
Haziran ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 38,5 ile domates oldu. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 25 ile havuç, yüzde 13,2 ile çilek, yüzde 11,8 ile patates, yüzde 4,4 ile kuzu eti, yüzde 1,4 ile dana eti izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı da yüzde 84,6 ile sivri biberde görüldü.
FİYAT DEĞİŞİMLERİNİN SEBEBİ
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üretici ile marketlerdeki fiyat değişimlerinin sebeplerini ise şöyle açıkladı:
“Sivri biber, salatalık, kabak ve patlıcan fiyatlarındaki artışa sera ürünlerinden tarla ürünlerine geçiş dönemi olması sebebiyle azalan ürün arzı sebep olmuştur. Limonda piyasaya depolardan yatak limon arzının devam etmesi, depo masraflarının artması fiyatların yükselmesine yol açtı. Ispanak, maydanoz ve yeşil soğanda havaların ısınması nedeniyle hasat edilen ürün miktarındaki azalma fiyata yansıdı. Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezona ait olup, arzdaki düşüş fiyata yansıdı. Domates, havuç, çilek ve patateste arz fazlalığı fiyatların düşmesinde etkili olmuştur. Havaların ısınmasıyla birlikte tarla ürünlerinin piyasaya arzının artması, önümüzdeki dönem tüketici fiyatlarına olumlu yönde yansıyacaktır.”
GİRDİ FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİM
Bayraktar’ın açıkladığı rakamlara göre, geçen yılın haziran ayına göre son bir yılda, üre gübresi yüzde 230, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 226, amonyum sülfat gübresi yüzde 219, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 218 ve DAP gübresi yüzde 201 oranında arttı.
Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 24,8, son bir yıla göre ise yüzde 276,2 oranında arttı. Besi yemi haziran ayında mayıs ayına göre yüzde 9, süt yemi ise yüzde 10, son bir yılda ise besi yemi yüzde 123, süt yemi ise yüzde 126 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 129,4, zirai ilaç fiyatları ise yüzde 89,2 ile artış gösterdi.
Bayraktar, “Üreticilerimizin geleceği görmelerini, üretimde kalmalarını sağlamak için girdiler makul fiyatlardan üreticilere ulaştırılmalı, girdi destekleri artırılmalı, ekimden önce destekler açıklanmalı ve en kısa sürede üreticilere verilmelidir” dedi.
SÜT SEKTÖRÜ
Ulusal Süt Konseyi (USK)’nin çiğ süt tavsiye satış fiyatını brüt 7,50 TL/litre olarak belirlediğini hatırlatan Bayraktar, “Bugün itibariyle üreticinin eline kesintiler çıktıktan sonra net olarak ortalama 7 lira geçiyor. Bazı yerlerde bu fiyatın da altına çiğ süt satılıyor. Üreticilerimiz zamlı süt fiyatı daha eline geçmeden, yeme gelen zamlarla hayal kırıklığını yaşadı. Bir kilo yemin fiyatı bazı yerlerde 8 liraya kadar dayandı. Parite ise 1 buçuğun çok altında seyrediyor” dedi.
Fiyatların damızlık kesimleri durduramadığını ifade eden Bayraktar şöyle devam etti: “Üreticilerimiz artık ne önünü görebiliyor ne de geleceğini planlayabiliyor. Eskiden kırsalda üretimden kopan insanlar şehirlere göç eder, kendisine orada hayat kurmaya çalışırdı. Artık oralarda da hayat çok pahalı. İnsanların bu hayat pahalılığında yerinde kalmaktan, üretmekten başka çareleri de yok. Yetkililerden bu sorunu nasıl çözeceklerine yönelik stratejik, somut adımlar bekliyoruz. Bu ülkeye yapılacak en öncelikli ve büyük yatırım, daha çok kaynağın bu alana aktarılmasıdır.”
YEM FİYATLARI KONTROL ALTINA ALINMALI
Yem fiyat artışlarını kontrol altına alma çağrısı yapan Bayraktar, “Ya çiğ süt fiyatında artış sağlayalım, ya da yem fiyatlarını indirecek tedbirler alalım. Pariteyi 1 buçuk bandına oturtalım. Diğer maliyet artışlarını durduracak tedbirleri hayata geçirelim. Süt teşvik primini 1 lira seviyelerine çıkaralım. Üreticiye sürdürülebilir, istikrarlı bir gelir elde etmesini sağlayacak piyasa oluşturalım. Tüketiciye de uygun fiyattan hayvansal ürün alabilme imkânı sağlayalım” dedi.