TZOB gübre fiyatlarına önlem istedi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) gübre fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar üreticinin önünü göremediğini, acil tedbir alınmazsa tarımsal üretimde düşüşün kaçınılmaz olacağını bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar yaptığı açıklamada tarımsal üretimin en önemli girdilerinden olan gübrede son dönemlerde yaşanan ve üreticiyi ciddi anlamda olumsuz etkileyen fiyat artışları konusuna vurgu yaptı: “Üretici başta gübre olmak üzere adeta füze gibi yükselen girdi fiyatlarını endişeyle izliyor. Acil tedbirler alınmalı. 24 Eylül 2021 tarihinde yapılan zamlarla azotlu gübre fiyatlarında önemli artışlar yaşandı. Amonyum sülfat gübresinde yüzde 21 artış olurken, amonyum nitrat gübresi yüzde 16 ve üre gübresi yüzde 14 arttı. Aynı tarihte DAP gübresi yüzde 3 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2 oranında arttı. Böylece son bir yıllık artış DAP gübresinde yüzde 146 ve üre gübresinde yüzde 145 olurken, amonyum sülfat gübresinde yüzde 157’lik, amonyum nitrat gübresinde yüzde 135’lik ve 20.20.0 gübresinde yüzde 117’lik bir artış yaşandı.”
Yeni üretim sezonuna hazırlanan ve kuraklık endişesi taşıyan üreticilerin önünü göremediğini vurgulayan Bayraktar, “Bu artışların devam etmesi halinde nasıl bir üretim yapacağını kestiremiyor. Kuraklıktan dolayı rekolte kayıpları yaşayan, geliri azalan ve borcunu borçla kapatıp yeni kredi alamayan çiftçi bu fiyatlarla gübre alamaz ve gübre kullanamazsa verimde ve kalitede kayıplar meydana gelecek, bitkisel üretim düşecek, bu üretimi hammadde olarak kullanan hayvancılık sektörü de bundan darbe yiyecektir” diye konuştu.
Kuraklığın da arttığına dikkat çeken Bayraktar “Üretimi devam ettirebilmek için devletimizin de en kısa sürede tarımsal girdi fiyatlarını düşürecek tedbirleri alması an itibariyle en önemli konuların başında geliyor.” dedi. Gübrede desteğin az olduğunu söyleyen Bayraktar “Mazotta olduğu gibi fiyatın yarısı oranında gübre desteklenmelidir. Devletimiz geçmişte olduğu gibi bir aracı kurum vasıtasıyla ucuz gübre tedarik edip üreticiye doğrudan satmalı veya ‘Türkiye Zirai Donatım Kurumu’ benzeri gibi kâr amacı gütmeyen bir ‘Piyasa Düzenleyici Kurum’ oluşturularak piyasayı regüle etmelidir.” şeklinde konuştu.