TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Kılınç: Üreticiyi koruyalım
Tarımda bu yıl da sıkıntılı geçti. Bir taraftan iklimsel değişim nedeniyle afetler, bir taraftan plansız üretim nedeniyle tarlada kalan ürünler... TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Kılınç, 2024’ü değerlendirdi, üreticinin taleplerini anlattı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılınç, 2024 yılının üretici için mağduriyet yılı olduğunu belirtti, Üretim Planlaması çalışmalarına önem verdiklerini ifade etti.
Aydınlık’a 2024 yılını değerlendiren Yunus Kılınç, küresel ısınma nedeniyle yaşanan afetlerden üreticinin zarar gördüğünü belirterek, “TARSİM üreticiyi koruyamadı.” dedi.
Kılınç, şöyle konuştu: “Üretici bu yıl doğal afetlerle karşı karşıya kaldı. Üstü açık fabrikada üretim yapan üretici bu yıl doluyla, donla, aşırı yağışla uğraştı. Öncelikle üreticinin ürünü garanti altına alınmalı. TARSİM sigortasıyla bu olmadı. TARSİM üreticinin ürününü afetlere karşı koruyamadı.”
‘ÜRÜN TARLADA BIRAKILDI’
Üreticinin en büyük sorunlarından birinin ürünü pazarlayamama olduğuna vurgu yapan Kılınç, şöyle devam etti:
“2024 yılında üreticimiz elindeki ürünlerini pazarlama sıkıntısı yaşadı. Bu sıkıntılar ne hikmetse üretimin fazlalığından mı yoksa ihracatın az olmasından mı bilmiyorum ama 2024, üretici için kâbus dolu bir yıl olarak geçti.
“Üretici ürünü üretiyor, üretimde sıkıntı yaşanmıyor fakat hasat döneminde üretici bu ürünü kime satacağını bilmiyor. Tarlada bırakabiliyor. Bir sürü masraf etmiş, bir yıl emek vermiş ama o ürünü hasat etmeden tarlada bırakabiliyor. Öncelikle bu konuda üreticiyi koruma altına almak lazım.”
‘TÜCCAR BEDAVAYA ALMAYA ÇALIŞTI’
Tüccarın, ürünün bol olduğu dönemlerde çifçinin malını bedavaya almaya çalıştığını belirten Yunus Kılınç, “Burada da üreticinin ürününün satış garantisinin olmaması sorunu var. Bu madde de üretici için çok önemli.” dedi.
Tarım Bakanlığının bu yıl üreticiye verilen mazot ve gübre desteğinde ciddi bir artış yaptığını ve bu uygulamayı takdirle karşıladıklarını da ifade eden Kılınç “2024 yılı için üretici 9 bin lira mazot gübre desteği alacaksa 2025 yılında 40 bin lira alacak. 3 kat artış var. Bunu beğeniyoruz ve daha fazla destek bekliyoruz.” diye konuştu.
‘PLANLAMA HAYATİ ÖNEMDE’
TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Kılınç, Tarım Bakanlığının başlattığı ‘Üretim Planlaması’ çalışmalarının hayati önemde olduğuna vurgu yaptı, şöyle devam etti:
“13 stratejik üründe devletimiz bir planlama yapıyor. Ciddi bir konu.
“Bir yıl pancar para etmiyor, üretici ayçiçeğine dönüyor. Geçen yıl 40 liraya sattığımız çerezlik ayçiçeğini bu yıl 20 liraya sattık. Girdi maliyetleri yüzde 100 artarken biz ayçiçeğini yarı fiyatına sattık ve üretici zarar etti. Seneye kimse çerezlik ayçiçeği ekmeyecek. Bu dengesizlik üreticiyi batırıyor ve üretici bankalara olan borcunu ödeyemiyor. Bu yüzden planlamaya önem veriyoruz. Herkes bilinçli olacak. Herkes üretiğini bilecek ve devlet de bunu kontrol edecek.”
‘SULAMADA KAPALI SİSTEM’
Kılınç, kuraklığa karşı alınması gereken önlemleri de şöyle anlattı:
“Dünyada kuraklık var. Sulama sistemlerinde yıllardır fegeran ediyoruz. Biz bu tehlikeyi göre göre seyrediyoruz. Sulama suları mutlaka kapalı sistem yapılsın, diyoruz. Devlet yüzde 50 hibeli boru sistemi veriyor fakat eğer alt yapınız buna uygun değilse bunun kullanmamız mümkün değil. Barajlarımızda açık kanallar değil de kapalı sistem olmalı. 85 milyon insanı bu ülke doyuramazsa, ithalata yönelirse gerçekten hem ülke ekonomisi için hem de insanlar için kabus olur.
‘ANGUSLARLA ÜRETİCİ KORUNMAZ’
Yunus Kılınç, “Hayvancılıkla uğraşan kardeşlerimizin hepsi şu anda zarar ediyor.” dedi. Girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten Kılınç. şöyle devam etti:
“Avrupa’dan gelen anguslarla rekabet etme gücümüz yok. Oradan angusları getirip kendi çiftçimizin ahırlarının boş kalmasına neden olanlar büyük bir yanlış yapıyor. Bir gün olacak paramız olduğu halde kimse bize gıda vermeyecek, kimse bize et vermeyecek. Bunu düşünmek lazım. Çiftçiye önem vermek lazım. İthalatın durudurulması lazım.”
TALEPLER
Zor bir yılı daha geride bıraktık. Üretici binbir çabayla üretti, üretmek de istiyor. Bölge bölge ziraat odası başkanlarından, üreticinin yeni yıldan taleplerini dinledik.
SULAMA PROJELERİ TAMAMLANSIN
Hikmet İpar (Şanlıurfa):
Kuraklığa karşı hazırlıklı olmalıyız. Sulama projelerini bitirmek lazım. En azından yağmur düşmediği zaman benim arazimi sulayabilmem lazım. Hilvan-Siverek-Viranşehir sulama sistemi, yıllardır proje aşamasında. Bitmiş olması çiftçinin riskini yüzde 50 azaltır. En büyük isteğimiz sulama projelerinin bitirilmesi ve çiftçinin sulama sistemlerine erişiminin sağlanması.
ÇAY KANUNU ÇIKSIN
Bünyamin Arslan (Rize):
Bu yıl taban fiyat düşük açıklandı. Özel fabrikalar taban fiyatın da altında alımlar yaptı. Son 5-6 yılın en kötü sezonunu yaşadık. Çay Kanunu’nu bekliyoruz. Kanun çıkarsa bir çok şeyi garantiye alacağız. Üreticinin kanunda istediği en önemli madde, özel fabrikaların taban fiyatın altında yaş çay alımı yapmaması.
DAMLAMA SULAMA HİBE YAPILSIN
Mehmet Akın Doğan (Adana):
Yıllardır çiftçilik yapıyorum, hayatımda gördüğüm en zor, en sıkıntılı dönemdi. Bütün çiftçilerin zarar ettiği bir yıl oldu. Çiftçi borç batağında. Ekim yapacak tohum için para bulamıyor. Mısırda, pamukta, soyada hâlâ vahşi sulama yapıyoruz. Barajdan günde 20 milyon metreküp su, tarlalara akıyor. Eğer damlama sulama olsaydı, bu suyun yüzde 25’i bize yeterdi. Mısıra, pamuğa, soyaya damlama sulamayı hibe yapın ki, çiftçi az suyla yüksek verim alsın.
KÖYLERDE YAŞAM İSTİYORUZ
Ekrem Şaylan (Kırklareli):
Tarımda küçük işletmeler desteklenmeli. Küçük işletmelerin köyde kalmasını istiyoruz. Kırklareli’nde köyler dışarıdan gelen insanlarla doldu. Zenginler geliyor, bağ bahçe alıyor. Köylerimiz, zenginlerin eline geçti. Bunlar, büyük şirket kuruyorlar. Ama iki sene çalışıp bırakıyorlar. Aile işletmelerine daha fazla destek verirseniz, köyden kente göç olmaz. Köylerde yaşam olur.
MALİYETİN YÜZDE 50’Sİ VERİLMELİ
Osman Tosuner (Bafra):
Zor bir yıl geçirdik. Çeltik ve buğdaydan kazanamadık. 130 bin dekarda kışlık sebze ekimi yaptık. Ağustos ve eylül aylarındaki aşırı yağışlardan dolayı yüzde 60’a yakın hasarımız oldu. Destekler gerçek tarım yapan çiftçilere verilmeli. Tarım yapan çiftçiye dekar başına, maliyetin yüzde 50’si verilmeli. Üretici mücadele ediyor ama devlet de üreticiyi görsün istiyoruz. Çiftçi ürettiğinin karşılığını almalı.
ÜRETİCİ KOOPERATİFLEŞMELİ
Emin Koçak (Aksaray):
Patates üreticilerimizin bir araya gelerek bir an önce kooperatifleşmesi gerekiyor. Türkiye’nin en büyük sorunlarından bir tanesi fiyat sorunu. Bu yıl üretici, patatesini 4 liraya sattı. Ama marketlere baktığımızda bu rakam 10 lira ile 18 lira arasında değişiyor. Arada ciddi bir makas var. Türkiye bu meseleyi bir an önce çözmek zorunda.
ÜÇ HARFLİLERİ DENETLEYİN
Hidayet Kökçe (Kumluca):
2025’ten beklentimiz çok fazla. Girdi fiyatları inadına çok yüksek. Her bir kilonun maliyeti çok yüksek. “Üretici pahalı satıyor.” diyenleri eleştiriyoruz. “Pestisit var.” diyenlere de kızıyoruz. Kış üretiminde pestisit olmaz. Beyaz sinek, kırmızı örümcek kışın olmaz. Bunlar kışın uykuda. Kışın bitki koruma ve besleme yaparız.
Bu dedikoduları yayan emek hırsızlarını lanetliyorum. Gelsinler, biz öğretelim onlara. Bunlar dışarıdan tane tane sebze aldıklarında çiftçinin kıymetini anlayacaklar.
Geri gelen ürün yok, geri gelse bile bu ürün iç piyasaya sürülmez, imha edilir. İmha parası da çiftçiden alınır. Bunu hiç bir çiftçi göze alamaz.
2025 yılında devletin desteklere devam etmesini istiyoruz. Üreticiyle tüketicinin arasını açan üç harfliler var. Bunların da denetlenmesini istiyoruz.