Üç alandaki düzenlemeye sektörlerden itiraz geldi

Hazine ve Maliye Bakanlığı gayrimenkul sektöründe olağan dışı fiyat artışlarını mercek altına aldı. Ardından ikinci el otomotiv pazarındaki satışlar nedeniyle 100 bin mükellefin radara yakalandığı Bakanlık tarafından açıklandı. Ticaret Bakanlığı da otomobilde hülleli satışın önüne geçecek bir düzenlemeyi hayata geçirdi. Detayları hafta içinde yayınlanan haberlerimizde sizlere aktardık. Bu iki düzenlemeye sektörden itiraz geldi. İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü (İSTEBKoop) Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan, emlak sitelerinde ilan takip ederek kalıcı çözüm üretilemeyeceğini, kapsamlı bir konut politikası gerektiğini söyledi.

'CADI AVI YAPILMAMALI'

Ulvi Özcan, “Bu uygulama kayıtdışı ile mücadele kapsamında bir uygulama. Ancak fiyatları ne kadar düşüreceğini bilmiyoruz. Yükselen fiyatları iki noktada değerlendirmek gerekiyor. Satılık piyasasında reel anlamda bir düşüş olabileceğini, fiyatları her ne kadar maliyetler ve finansman belli etse de aslolan satın alma gücüdür ve insanların satın alma gücü de çok düştü. Kiralıklarda ise kapsamlı bir konut politikası olmadan bir düşüş beklemiyorum. Cadı avı yapar gibi emlak portallarında, web sayfalarında incelemeler yapılmamalı. Emlakçının 'kim' olduğu belli olmadan, emlakçılığın 'nasıl' yapılacağı (standartları) belli olmadan, fiyat artışlarındaki sorumluluk emlakçılara yüklenmemeli.” görüşünü savundu.

MASFED: GÖRMEZDEN GELİNDİK

Ticaret Bakanlığı'nın ikinci el otomobil satışlarına geçici süreyle getirdiği 6 ay 6 bin kilometre şartı düzenlemesine ise itiraz Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç'dan geldi. Erkoç, yazılı açıklamasında, “sektörün görüşü alınmadan hayata geçirilen ve yaşanan sorunlara çözüm olamayacağı düşünülen konuyu” hukuki zemine taşıyacaklarını ifade etti.

MASFED Genel Başkanı Erkoç, düzenlemenin Anayasa’nın 49. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle dava açacakları bilgisini verdi. Erkoç, 70 bin motorlu araç satıcısının görmezden gelinerek, sektörün görüşleri alınmadan yapılan, mevcut sorunların çözümüne etki etmeyecek bu düzenleme ile ilgili Danıştay’a başvuracakları açıkladı.

BAKAN DA ZATEN ONLARI KASTETTİ

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin araç satışlarında 100 bin mükellefin radara takıldığı açıklamasına da işaret eden MASFED Genel Başkanı Erkoç, şunları söyledi: “Sektör sorunlarıyla mücadele etmeye çalışan etik çerçevede işini yapan motorlu araç satıcıları günah keçisi ilan edilmeye çalışılıyor. Oysa zaten bayilerden araç alamayan motorlu araç satıcıları bu konunun da tamamen dışında… Kayıt dışı çalışan ve araç alım satımını iş haline getiren kişiler için tedbir alınmalı. Türkiye’de yıllık yaklaşık olarak 750 bini sıfır, 8 milyon 250 bini ikinci el olmak üzere toplam 9 milyon araç satılıyor. Ülke genelinde yapılan sıfır ve ikinci el araç satışlarının sadece 5’te 1’i bayi ve yetkili motorlu araç satıcıları tarafından gerçekleştiriliyor. Geri kalan beşte dörtlük kısmı ise kayıt dışı çalışan, bu işle alakası olmayan, fiyatların da yükselmesine neden olan bu kişilerce gerçekleştiriliyor. Bunların Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı tarafından tespit edilmesi, kayıt dışılığın önlenmesi gerekiyor.” Zaten Bakan Nebati de, Erkoç'un açıklamasında belirttiği kimselere işaret etti.

SAHİBİNDEN DÜZENLEME YAPTI

Erkoç ayrıca, “Federasyonumuza gelen bildirimler ve bazı sorular oluyor. Tüketiciler yeni araç alırken ekstra para ödemiş mi, fatura harici elden para alınmış mı, 2 yıllık sigorta zorunluluğu ya da takasta yarı fiyatına alma gibi şartlar geliştirilmiş mi, gibi konular için Bakanlığımız ihbar hattı oluşturmalıdır. Bu konularda mağduriyet yaşayan vatandaşlarımız da bu hattan Bakanlığa ulaşır, kişilerin mağduriyetleri giderilebilir.” önerisi yaptı. Sahibinden.com ise yeni düzenleme uyarınca bazı değişiklikleri hayata geçireceğini duyurdu. Bu kapsamda; sadece otomotiv markalarının yetkili bayileri sıfır motorlu kara taşıtı ilanı verebilecek. Ek olarak ilan detay sayfasında, ilanı verenin talep ettiği fiyatın yanı sıra, aynı modelin distribütörü tarafından belirlenmiş “2022 Güncel Liste Fiyatı” da gösterilecek. Böylece ilandaki araç için istenen fiyat ile sıfırının güncel liste fiyatı şeffaf bir şekilde tüketicilere sunulmuş olacak.

EPDK'NIN DÜZENLEMESİNE BAŞKANLAR KARŞI

Yeni Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği, geçen hafta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik tartışma yarattı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) yönetmeliğe ilişkin detayları içeren bir açıklama da yaptı ancak düzenleme öncesi yatırımları da kapsayan bir uygulamaya imza atılması bugüne kadar yenilenebilir yatırımı yapanları boşa düşürdü. Çünkü tüketimden fazla elektriğe artık devlet para ödemeyecek, bedelsiz alacak. O yüzden sektörde ciddi bir rahatsızlık olduğu konunun ticaret odaları başkanlarına iletildiği ve yakın zamanda yönetmeliğin değiştirilmesi için girişimlerde bulunulacağını öğrendik. Yönetmeliğin enerji dağıtım şirketlerinin baskısı ve doğalgaz lobisinin baskısıyla çıkarıldığı iddiaları da şu günlerde kulaktan kulağa dolaşan bir başka yorum.

'KARBON NÖTR'E PEK UYMUYOR

EPDK yönetmeliğin, ihtiyacın üzerinde satışı düzenleyen ve lisanssız üretim santrali olsun ya da olmasın gerçek elektrik tüketicilerini koruyan bir düzenleme olduğu ifade ediyor. EPDK'ın gerçekten tüketimi için yenilenebilir enerji santralı yatırımı yapılmasını teşvik etmek ve teşvikleri kullanarak asıl işi başka olduğu halde enerji üretimine girişilmemesi için bu düzenlemeyi yaptığı anlaşılıyor. Ayrıca düzenleme ile yatırımcının çatısındaki elektrik üretim tesisiyle farklı bir ölçüm noktasındaki tüketim tesisini ilişkilendirmesi artık mümkün hale geliyor. Bu da olumlu bir gelişme.

Peki itirazlar neden? Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED), yönetmelikte geriye dönük olarak yapılan değişikliğin, çok sayıda projenin finansman sıkıntısı yaşayarak kredilerini ödemeyecek duruma getirebileceği uyarısını yaptı. Açıklamada geriye dönük üretim kısıtının getirilmesinin gerek Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat kapsamında sınırda karbon vergisi uygulamaya hazırlandığı, gerekse de Türkiye’nin karbon nötr olma hedefi belirlediği bir dönemde gelmesinin de sıkıntı oluşturacağı ifade edildi. Bunun yanında düzenlemenin olumlu taraflarına da dikkat çekildi.