Üç sezonluk istikrarın ödülü!
Kayserispor’u yenerek tarihindeki ilk Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Sivasspor, taraftarlarına bayram sevinci yaşattı. Teknik direktör Rıza Çalımbay liderliğindeki 3 yıllık süreç, kupa zaferi ile taçlandı
BU sezon 60’ıncı kez düzenlenen Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanan Sivasspor, kulüp tarihine geçecek bir başarıya imza attı. Önceki akşam Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan final müsabakasını uzatma devresinde 3-2 kazanan Yiğidolar, 2021-2022 sezonunda kupada mutlu sona ulaştı. Kırmızı-beyazlı takım, tarihinde ilk kez final oynadığı kupada şampiyon olma başarısı gösterdi. Kupada daha önce bir şampiyonluğu bulunan Kayserispor ise bu kez final maçını kaybetti.
120 dakikaya yayılan karşılaşmada Sivasspor’un gollerini Aaron Appindangoye, Max Gradel ve Moussa Konate atarken, Kayserispor’un gollerini ise Ramazan Civelek ve İlhan Parlak kaydetti.
ÜÇ SEZONA YAYILAN ÖRNEK BAŞARI
Sivasspor, 2019-2020 sezonu başında göreve getirdiği Rıza Çalımbay ile birbirinden başarılı üç sezon yaşadı. 2019-20’de Süper Lig’in önemli bir bölümünü lider götüren Sivasspor, sezon sonunda düşüş yaşasa da ligi 60 puanla 4’üncü sırada bitirerek Avrupa kupalarına katılma şansı yakaladı. Sivas ekibi, Türk futboluna armağan ettiği Mert Hakan Yandaş ve Emre Kılınç’ı ertesi sezon için kadrosunda tutamasa da 2020-21 sezonunu da başarıyla tamamladı. Yiğidolar söz konusu sezonda 65 puanla 5’inci basamakta yer alarak bir kez daha Avrupa tecrübesi yaşadı.
Ali Şaşal Vural, Ziya Erdal, Caner Osmanpaşa, Uğur Çiftçi, Hakan Arslan ve Erdoğan Yeşilyurt gibi yerli oyuncuları ile Yatabare, Gradel ve Appindangoye gibi yabancılarıyla ciddi bir istikrar yakalayan Sivas ekibi, bu sağlam temelin ödülünü bu sezon kupa ile aldı. Sivas ekibi, 3 yıllık süreçte transfer harcamalarına dikkat ederek, kulübün mali yapısının sağlıklı biçimde sürdürülmesini sağladı.
Diğer yandan, Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, antrenörlük kariyerindeki ilk kupasını kazandı. Aralarında Beşiktaş ve Trabzonspor'un da olduğu çok sayıda takımı çalıştıran tecrübeli teknik direktör, ilk kupasını Sivasspor ile elde etti. Kırmızı-beyazlılar, kupa zaferine hiç yenilgi almadan ulaştı.
UEFA AVRUPA LİGİ BİLETİ CEPTE
Kupanın galibi Sivasspor, yeni sezonda UEFA Avrupa Ligi’nde mücadele etme hakkı elde etti. Sivas ekibi, UEFA Avrupa Ligi’ne play-off turundan dahil olacak. Sivasspor, 18-25 Ağustos’ta oynanacak maçların ardından tur atlarsa gruplara yükselecek, elenirse doğrudan UEFA Konferans Ligi gruplarında yer alacak.
Diğer yandan, kupa şampiyonu Yiğidolar, TFF Süper Kupa’da mücadele etme hakkına da sahip oldu. Sivas ekibi, TFF Süper Kupa maçında Spor Toto Süper Lig şampiyonu Trabzonspor ile karşı karşıya gelecek. Müsabakanın tarihi TFF tarafından daha sonra açıklanacak.
SİVAS’TA COŞKU BÜYÜK
KUPA zaferi Sivas’ta büyük bir mutlulukla karşılandı. Final müsabakası için tarihi Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan Sivassporlular, heyecan dolu 120 dakikayı kurulan dev ekranlardan takip etti.
BAYRAM YERİ GİBİ
Sivaslılar, gollerden sonra ve karşılaşmanın bitiş düdüğüyle birlikte meşaleler yakarak takımları lehine tezahüratlarda bulundu. Meydanı dolduran kırmızı-beyazlı taraftarların bazıları da davul zurna eşliğinde halay çekti. Şehirde birçok noktada oluşan uzun araç konvoyları nedeniyle trafik kilitlendi. Bazı taraftarlar iş makineleriyle araç konvoyuna katıldı. Dün itibarıyla gün içerisinde bina ve caddelerdeki dev Sivasspor bayrakları da gözlerden kaçmadı.
FİNAL OYNAYANI ANIMSAMAK...
SON dönemde futbol kamuoyunda en moda sözlerden biri de “Önemli olan kupayı kazanmaktır, finalisti kimse hatırlamaz.” klişesi. Bireyselde ya da takım sporlarındaki bir turnuva finalinde kupayı kazanmak elbette önemlidir. Koca bir sezonun ya da sezonun belirli bir bölümünün ödülü, en değerli sembolüdür. Bununla birlikte, finalisti yok saymak, ortaya koyduğu emeği görmezden gelmek ya da beylik klişelerle değersizleştirmeye çalışmak, sporun etiğine de aykırı, doğasına da.
HİKMET KARAMAN’IN KAYSERİSPOR’U
Kayserispor önceki akşam Sivasspor’a uzatma devresinde 3-2 kaybetti. Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki 120 dakikalık maç, taraflı tarafsız çoğu futbolseveri mest etti. Belki taktik olgunluktan söz etmek zordu ancak maçta tempo ve pozisyon zenginliği hiç de fena değildi. Heyecan seviyesi zaten hiç düşmedi.
Hikmet Karaman idaresindeki Kayserispor, bu sezon Ziraat Türkiye Kupası’nda başardıklarıyla kesinlikle kupa tarihine geçti. Kolay değil, en alt turlardan başlayıp sabırla sahneye çıkmak... Kayseri ekibi, kupanın ufukta belirdiği o “sahne”de inanılmaz işler başardı. Son 16 turunda, deplasmanda 10 kişi oynadığı maçta Fenerbahçe’yi son dakika golüyle eledi ve çeyrek finale yükseldi. Karaman’ın öğrencileri, çeyrek finalde bir kez daha dış sahadaydı: Bu kez rakip, istim üstündeki Beşiktaş’tı. Vodafone Park’tan 2-1 üstünlükle ayrılan sarı-kırmızılılar adını yarı finale yazdırdı. İki İstanbul devinin üstüne yarı finaldeki rakip Trabzonspor oldu. Üstelik yarı final iki maç üstünden oynanacaktı.
İlk maçta deplasmanda Trabzonspor’a 86 dakika boyunca direnen Kayserispor, sahadan 1-0 mağlup ayrıldı. Kayseri’deki rövanş maçında ise Karaman’ın ekibi, “şampiyon” unvanlı rakibine tam 4 gol atarak turladı. Sonrası, final...
SPORUN VERDİĞİ HÜKÜM
Futbol, basketbol, voleybol gibi takım sporlarında finali yitiren taraf da ödüle layık görülür. Kupa töreninde önce finali kaybeden kürsüye davet edilir, ikincilik madalyaları verilir. Zaman zaman takım kaptanına takdim edilen bir plaket ya da şilt de madalyaları takip eder. Ayrıca, ikincilik madalyası boynuna takıldığı gibi boynundan çıkaran sporcuları da tasvip etmek mümkün mü hiç! İkincilik, utanılacak bir durum değildir.
Neyse ki, sporun verdiği hüküm ortada. Bir futbolsever, Hikmet Karaman ve oyuncularının bu sezon kupadaki emeklerini unutacak, yok sayacaksa, bu sporun doğasına aykırı olmaz mı zaten?