Uçak tekerinden yuvarlanan hayatlar: Afgan maliye bakanıydı, şimdi Washington’da taksi sürücüsü

The Washington Post gazetesi, Payenda’ya ulaşarak Afganistan’dan kaçış sürecini ve Amerika’daki hayatına dair sorular yöneltti. Dört çocuğu ve eşiyle birlikte geçim mücadelesi veren Payenda, ortalama bir gecede bahşişler hariç 150 dolar kazandığını ve buna minnettar olduğunu söylüyor.

‘BÜYÜK BİR BOŞLUK DUGUSU’

Afganistan’ın Taliban’a teslim edilmesi konusunda ABD’yi suçlayan Payenda, “eski hayalleri ve ABD’de hiç istemediği bir hayat arasında sıkıştığını” ifade ediyor. Payenda, mevcut hayatıyla ilgili şu çarpıcı cümleleri sarf ediyor: “Şu anda hiçbir yerim yok. Buraya veya başka bir yere ait değilim. Büyük bir boşluk duygusu yaşıyorum.”

Payenda, Taliban Kabil’e girmeden bir hafta önce Eşref Gani tarafından halka açık bir şekilde başarısızlıkla itham edildikten sonra istifa etmişti. Gani’nin kendisini sahte suçlamalarla tutuklayacağından korkan Payenda, önden ABD’ye gönderdiği karısı ve çocuklarının yanına Washington’a kaçtı.

‘DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI HEP BİR BAHANEYMİŞ’

“Tüm yaptığımız, yolsuzluk üzerine inşa edilmiş iskambilden bir kuleymiş. Darmadağın oldu.” diyen Payenda, ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararının alındığı binaların önünden geçerken, Amerikalıların demokrasi ve insan haklarıyla ilgili verdiği güvencelerin “hiçbir zaman bir bahaneden fazlası olmadığını” anladığını söylüyor.

ABD’nin Afganistan’ın ulusal rezervlerinin yarısına el koyup 11 Eylül mağdurlarına aktarmasını “kabul edilemez” bulan Payenda, bunun Afgan parasını ve dolayısıyla milyonlarca Afganı insani bir krizin içine sürükleyecek acımasız bir hamle olduğunu ifade ediyor.