Ucu Çiller Örgütü ve FETÖ'ye uzanıyor

Çiller Özel Örgütü daha sonra FETÖ olarak devam etti. Olay bu çerçevede değerlendirilirse doğru sonuçlara varılır' dedi.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 1990’lı yıllarda işlenen 19 faili meçhul cinayetle ilgili görülen davada aralarında Mehmet Ağar’ın da bulunduğu 19 sanıkla ilgili olarak verilen beraat kararını 5 Nisan tarihinde bozdu.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, 1990’lı yıllarda işlenen bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin, eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, bazı eski özel harekat polisleri ve ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 19 sanığın yargılandığı davada verilen beraat kararına ilişkin istinaf incelemesi tamamlandı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, istinaf başvurusu sonrasında yerel mahkemenin verdiği beraat kararını bozdu. Kararda, sanık Ayhan Çarkın’ın aşamalardaki beyanlarının dosya kapsamındaki diğer bildirim ve deliller ile teyit edilip edilmediğinin, bu beyanların maddi olay-olaylar ile uyuşup uyuşmadığının karar yerinde tartışılmadığı kaydedildi. Kararda, olaylarda ele geçen kovan ve mermi çekirdeklerinin menşei, kullanımlarına ilişkin aidiyetleri, bunların ve diğer maddi olguların birbirleri ile ilişkisi, itham edilen failler, hedef alınan maktuller, organizasyon, oluş ve netice itibariyle olaylar arasında bir irtibat bulunup bulunmadığının değerlendirilmediği ifade edildi.

MAHKEME NE KARAR VERMİŞTİ?

Eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, bazı eski özel harekat polisleri ve ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 19 sanığın 1990’lı yıllarda işlenen 19 faili meçhul cinayetle ilgili yargılandıkları davada karar 2019 yılı Aralık ayında çıkmıştı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davada, yargılama sırasında ölen sanık Ahmet Demirel hakkındaki kamu davası düşürülmüştü. İranlı Lazem Esmaeılı ve Asker Smıtko’nun öldürülmesine ilişkin Mehmet Ağar, Mahmut Yıldırım, İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu hakkındaki kamu davasının ayrılması kararlaştırılmıştı. Yine Ağar’ın da aralarında bulunduğu bütün sanıkların, diğer 17 cinayet yönünden kendilerine atılı suçlamalardan beraatlarına hükmedilmişti.

YEREL MAHKEME KARARININ GEREKÇESİ

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında ise, 1993-1996 yıllarında avukat ve iş insanlarının da aralarında olduğu çoğu Kürt kökenli 18 kişinin öldürüldüğü, cinayetlerin ardından mermi kovanı ya da çekirdeği dışında başka delil bulunamadığı, cinayetlerde kullanılan silahların da ele geçmediği belirtilmişti. Soruşturmanın 18 yıl sonra polis memuru Ayhan Çarkın’ın ifadesiyle başladığı ve Çarkın’ın da arasında bulunduğu çoğu kamu görevlisi 19 kişi hakkında kamu davası açıldığı kaydedilen gerekçeli kararda, “Sanık Çarkın’ın ifadeleri, bazı olaylara ait tespitlere aykırı olduğu gibi, bazı olaylar yönünden ise ifadeler kendi içinde çelişmektedir. Dosyada bulunan TBMM, bakanlık, komisyon ve MİT raporları da duyum ve tahminden ibaret olup, sanıkların mahkumiyetine yeterli görülmemiştir” denilmişti.

'GLADYO'NUN ŞEMASINI YAYIMLADIK'

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, karara ilişkin Aydınlık'a değerlendirmede bulundu. Faili meçhuller döneminde yaptıkları çalışmaları hatırlatan Perinçek şunları söyledi:

“Şahıs olarak herhangi bir insanı suçlamıyorum. Ama burada yargılananların hepsi, bizim Vatan Partisi olarak o tarihte Çiller Özel Örgütü Raporu olarak Cumhurbaşkanı Demirel’e sunduğumuz ve zamanın Başbakanı Erbakan’ın da önüne giden rapordaki isimler... TBMM Susurluk Komisyonu, benim o tarihte parti başkanı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza sunduğum dosyayı ele aldı ve araştırma konusu yaptı. Biz de zaten bu dosyayı Çiller Özel Örgütü adıyla benim imzamla yayımladık. 7. basımın 66. sayfasındaki şemada bütün isimleri göreceksiniz. Ülkücü Mafya başlığı altında Sedat Peker’in de adı var. Türkiye’de bir Gladyo var, Amerikan emperyalizmi Türk Devletinin içine yerleştirdi. Bu, Çiller döneminde Çiller Özel Örgütü’ydü. O Çiller Özel Örgütü aynı zamanda Fetullah Gülen ile iç içeydi. Çiller Özel Örgütü daha sonra FETÖ olarak da devam etti. Olay bu çerçevede değerlendirilirse doğru sonuçlara varılır. Kaynak Yayınları'ndan çıkan 4 kitapta Çiller Özel Örgütünün bütün marifetleri var:

-Çiller Özel Örgütü (Doğu Perinçek)

-MİT’in Çiller-FETÖ Raporu (Nusret Senem)

-Gizlenen Derin Devlet Raporu (Nusret Senem)

-Susurluk Komisyonu Tutanakları 1 – Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz Açıklamaları”

Senem: Karar yerinde

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nusret Senem: Bu dava Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Susurluk dönemiyle ilgili işlenmiş ve çok sayıda cinayeti konu alan yargılamadır. Bu yargılamada öldürülenler Mecit Baskın, Behçet Cantürk, Yusuf Ekinci, Namık Erdoğan, Adnan Yıldırım, Hacı Kıray, Avukat Medet Serhat, Avukat Faik Candan, Ömer Lütfi Topal, Savaş Buldan ve MİT elemanlarından Tarık Ümit gibi isimlerdi. Bütün bu olaylar Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in ortaya attığı Susurluk olayıyla ilgili cinayetler olarak kamuoyunca biliniyor. Susurluk’ta 3 Kasım 1996’da Çatlı’nın, Sedat Bucak’ın ve diğer kişilerin kamyona çarpması sonrası açıkladığı ve bir dosya halinde Süleyman Demirel’e sunduğu yasadışı cinayetlerle ilgiliydi. O dosyadaki bütün isimler burada da sanık durumundadırlar. Çiller Örgütü diye ifade etmiş ve Genel Başkanımız Çiller Özel Örgütü ismiyle kitaplaştırmıştı.

“Bu olay üzerine başlatılan soruşturmada MİT bir rapor hazırlamış ve bu raporda Fetullah ve Çiller’i örgütün esas yöneticileri olarak saptamıştı. Sönmez Köksal imzalı 17 Aralık 1996 tarihli rapor Başbakan Erbakan’a sunulmuştu. O zaman Sayın Erbakan bu raporu kamuoyundan ve TBMM Susurluk Komisyonu'ndan saklamıştı. Ben bu raporu MİT’in Çiller – FETÖ Raporu 28 Şubat’ın Hedefi ismiyle kitaplaştırdım. 2013-2020 tarihlerinde de yayımlandı. Susurluk Komisyonu’nun raporları ve MİT’in bu raporu ile birlikte Başbakanlık Teftiş Kurulu da aynı şahıslarla ilgili başında Çiller ve Fetullah’ın olduğu örgüt hakkında bir rapor daha hazırladı. Başbakan Mesut Yılmaz’a sunulan bu rapor 23 yıl sonra tarafımdan Ergenekon dava dosyasından alınarak bizlere Derin Devlet Raporu adıyla bu ay yayımlanarak kitapçı raflarında yerini aldı. Bahse konu davanın istinaf mahkemesinde bozulması çok yerinde. Devlet içerisine yerleştirilmiş Amerikancı Gladyonun cinayetlerinin yargılamasının açığa çıkarılmasının son derece önemli olduğu günlerdeyiz.”