UKRAYNA’DA NELER OLUYOR? CIA’nın terör örgütlerinden terör devletine

Bunlardan ilki, Kerç Boğazı üzerindeki Kırım Köprüsü’ne yönelik Kiev’in terör eylemiydi. Ardından bu terör eylemine cevaben Rusya’nın Kiev başta olmak üzere, Ukrayna’nın farklı şehirlerindeki altyapı tesislerine ve bazı idari birimlerin binalarına düzenlediği roket saldırı, ikincisi önemli gelişmeydi.

Bu olayların hemen öncesinde Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Birleşmiş Milletler'e (BM) hitaben Rusya'yı "terör devleti" olarak tanıma ve onu BM Güvenlik Konseyi'nden çıkarma çağrısında bulunmuştu. Benzer bir girişim, Estonya parlamentosundan da geldi.

Gerçekten de terör ve şiddetin körüklendiği bir safhadan geçiyor Ukrayna savaşı. Peki, bu şiddetin ve terörün kaynağı ne, şiddet ve terör nereden besleniyor?

HAREKÂTIN BAŞLAMASINDA ABD VE TERÖRÜN ROLÜ

Bu çatışmanın çıkışına baktığımızda, NATO’nun Rusya’yı ve hatta Avrasya’nın tamamını kuşatmak amacıyla genişleme hedefini görüyoruz. Bunu çok kere yazdık.

Bununla birlikte Kiev rejiminin ve onların desteklediği paramiliter güçlerin ülkenin doğusuna, özellikle Donetsk ve Lugansk bölgesine yönelik devlet terörü de Rusya’nın harekâtının başlamasında önemli rol oynamıştı.

PROVOKASYONLA BALTALANAN BARIŞ SÜRECİ

Süreç içinde çatışmanın durdurulmasına yönelik girişimler de oldu. İstanbul görüşmeleri şiddeti durdurabilecek önemli sonuçlar doğurabilecekti. Ama bu inisiyatif de yine başka bir provokasyonla engellendi. Buça’da Batı istihbaratının yönetmenliğinde çekilen film, şiddetinin devamını getirdi.

WASHINGTON DA KİEV’E İŞARET ETTİ

Darya Dugina suikastı, bu süreçte terörün ana kaynağını göstermesi açısından belirleyici oldu. Sadece Rus istihbaratının açıklamaları değil, kısa bir süre önce The New York Times’a konuşan Amerikalı yetkililer de Kiev rejimine işaret etmişlerdi. (https://www.nytimes.com/2022/10/05/us/politics/ukraine-russia-dugina-assassination.html) “Alibi” (suç işlendiği anda zanlının başka yerde bulunduğunu ispat etmesi) yaratma peşindeki Washington, sadece bu suikasttan kendini sıyırmak değil, gelmekte olan diğer terör eylemlerinden de kendini aklamak niyetindeydi. Ama öyle ya da böyle Kiev rejiminin terör merkezi olduğu hamisi tarafından da tüm dünyaya ilan edildi.

The New York Times, Kırım Köprüsü’ne yapılan saldırıda da yine Ukrayna gizli servisine işaret ediyordu. (https://www.nytimes.com/2022/10/08/world/europe/ukraine-crimea-bridge-explosion.html) Sivil altyapının bir parçası olan Kırım Köprüsü’nün bombalı bir araçla patlatılmasını zaten yapılan açıklamalarla Kiev rejimi üstleniyordu. Üzerine üstlük Estonya’dan Kiev’e kutlama mesajları da geldi.

SUİKASTLER ZİNCİRİ VE UKRAYNA’NIN “MADIMAK”I

Aslında Kiev rejimi açısından bu tür eylemler yeni değildi. Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin lideri Aleksandr Zaharçenko, 2018 yılında restorandaki patlama sonucunda hayatını kaybetmişti. Benzer terör saldırılarıyla Donetsk’in diğer başka liderleri M. Tolstıh (Givi) ve А. Pavlov (Motorola) da öldürülmüştü.

2014’te Odessa Sendika Evi’nde onlarca insanın diri diri yakılması, Kırım’ın elektriksiz ve susuz bırakılması gibi başka çok sayıda örnekler saymak mümkün.

RUSYA’NIN CEVABI

Dolayısıyla Rusya’nın geçtiğimiz gün Ukrayna’ya yönelik roket saldırıları, bu terör eylemlerinin hepsine verilen bir yanıttı. Kırım Köprüsü saldırısı, aslında bardağı taşıran son damla oldu. ABD’nin Vietnam’da, Irak’ta, Afganistan’da sivil-asker ayırt etmeksizin havadan bombardımanla uyguladığı toptan imha metodunu tercih etmeyen ve sivil nüfusun korunmasına özen gösteren Moskova, artık kararlılığını daha net göstermek zorunda kaldı. Çünkü bir terör devletiyle karşı karşıyaydı.

TERÖR DEVLETİNİN ARKASINDAKİ DEVLET

Dünyada tek bir terör örgütü yoktur ki, arkasında büyük bir devlet gücü olmasın. IŞİD’i Obama ve Clintonların kurduğunu bizzat Trump’ın kendisi söylemişti. ASALA, PKK arkasında CIA’i, Pentagon’u olmadan yaşayabilir miydi? Dünyadaki terör örgütlerinin ipleri, her zaman Washington’a çıkar. Bunu neredeyse bilmeyen yoktur.

Ama bu sefer ABD’nin bir örgütü değil, bir devleti terör aracı olarak kullandığına tanık oluyoruz.