"Ulusal çıkarımızın gereğini yaparız"
Türkiye ve Rusya arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi üzerine Batı, ülkemizi markaja aldı. Aydınlık'a konuşan Ankara'daki kaynaklar, ABD'ye, “Yaptırımları siz uyguluyorsunuz. Biz ulusal çıkarlarımızın gereği neyse onu yapıyoruz ve yapacağız.” yanıtı verildiğini söyledi.
Türkiye ve Rusya arasındaki diplomatik ilişkiler son yıllarda sıkı bir iktisadi işbirliğine dönmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin arasında yapılan ikili görüşmelerin yanında Türkiye'den iş insanı heyetleri Rusya'ya giderken Rusya'dan da iş heyetleri ülkemize geldi. Halihazırda tamamlanan TürkAkım projesi ve devam eden Akkuyu Nükleer Santrali projesi gibi devasa altyapı ortaklıklarının yanında öteden beri süregelen turizm, yaş sebze meyve, hazır giyim ve deri, otomotiv, müteahhitlik sektörleri özelindeki ticaret ortaklığı da Ukrayna krizinin ardından yeni bir boyut kazanmak üzere. Gelişmeler oldukça sizlere aktarıyoruz.
AKKUYU DOLARLARI
Özellikle Soçi'deki Erdoğan-Putin görüşmesi sonrası Türkiye ile Rusya arasında finansa ödemeler dahil gaz ve petrol konularında da bir dizi anlaşma yapıldı. Anlaşmaların detayları kamuoyuna duyurulmadı. Ancak kaynaklardan edinilen bilgilere göre hem enerji ithalatının ruble ile ödenmesi hem de fiyatlarda indirim alınması noktasında hatırı sayılır oranlar söz konusu. Bunun yanında Akkuyu'nun inşaatı için de Rusya'dan kademeli bir şekilde bu yıl çıkmadan 10 milyar dolar civarında bir kaynağın gelmesi söz konusu. Bunun bir kısmının son 2-3 haftalık dönemde geldiği biliniyor ve resmi makamlarca da dolaylı olarak teyit edildi.
BATI'NIN İKİ YÜZÜ!
Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarına katılmayan ve Rusya ile ilişkilerini fiiliyatta stratejik ortaklık düzeyine çıkaran Türkiye'ye Atlantik cephesinden ise yoğun tazyik var. Özellikle ABD, daha önce İran ve sonrasında Venezuela ile ilişkilerimizde olduğu gibi Türkiye'yi yakın markaja aldı. Bunun yanında Avrupalı devletler de bir yandan Rusya'dan gaz almayı sürdürürken ve yine birçok Avrupalı firma daha önce İran olayında olduğu gibi el altından mal tedariği yapmak için ülkemiz iş dünyası ile temas kurarken, medya organları ve devlet görevlileri düzeyinde ise Türkiye'ye açık ve kapalı tehditvari söylemlerle yaklaşıyorlar.
'YASA DIŞI DURUM YOK'
Dün sabah BloombergHT'de yayınlanan bir özel haberle ABD'nin süreci yakından izlediği teyit edildi. Ciner Medya Grubu ABD Temsilcisi Ali Çınar imzalı haberde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın konuya ilişkin Bloomberg HT'ye özel açıklamasına yer verildi. Buna göre Bakanlık gelişmeleri yakından izlediklerini, Türkiye'de yasadışı Rus parası olduğuna ilişkin bir kanıt görünmediğini belirtti. Türkiye'yi yasadışı Rus varlıkları veya işlemleri için güvenli bir liman haline gelmemeye çağırdıklarını da belirten ABD Dışişleri Bakanlığı, "Verileri dikkatle izliyoruz ve şu ana kadar Türkiye'de yasadışı Rus parası olduğuna dair bir kanıt yok gibi görünüyor." ifadelerini kullandı.
YORUMLAR BOŞ ÇIKTI
Anlaşmalar sonrası gerek ülkemizdeki gerekse Batı'daki bazı yorumcular Türkiye'nin de yaptırımlara maruz kalabileceği ve bu yönde ilerlediğini dile getirmeye başlamışlardı. ABD'den gelen açıklama bu tür söylemleri şimdilik boşa çıkardı. Ankara'daki kaynaklarımız konunun daha önce G20 toplantılarında bakanlar düzeyinde de gündeme geldiğini Türk tarafının ABD'ye, “Yaptırımları siz uyguluyorsunuz. Biz ulusal çıkarlarımızın gereği neyse onu yapıyoruz ve yapacağız.” yanıtını verdiğini aktardılar. Öte yandan Türkiye yasadışı herhangi bir kaynak akışına kapı açmamak konusunda titiz davranıyor. Zaten gelen kaynağın adresi belli: Akkuyu yatırımı, turizm gelirleri ve ihracat ödemeleri.
KENDİ YUTAR SALKIMI!
ABD daha önce İran konusunda da Türkiye'yi tehdit etmiş, Halkbank davası ile Türkiye'yi yaptırımları deldiği iddiası ile yargılamaya başlamıştı. Oysa bütün bir yaptırım dönemi boyunca Avrupalı firmaların Türkiye üzerinden İran'a ürün sattıklarını bilmeyen yok. Yine Venezuela konusunda da özellikle ülkenin altınlarının ülkemiz rafinerilerinde değerlendirilmesi noktasında iki lider (Erdoğan ve Maduro) anlaşmaya varsa da ABD'nin tehditleri ile bu engellenmişti. Hatta Amerikan Hazine Bakanlığı yetkilileri düzeyinde bir heyet Türkiye'ye gelerek banka müdürleri ile toplantı düzenlemiş ve bu iki ülke ile herhangi bir şekilde “dolarla” işlem yapılmaması, Venezuela altını alınmaması konusunda uyarmış ve aksi halde bir takım sert yaptırımların uygulanacağını belirtmişti.