Ulusal Hasar Tespit Ekibi Adıyaman İl Koordinatörü Altan Özmen: Kolon ve kirişler sağlamsa binanız sağlamdır
Ulusal Hasar Tespit Ekibi Adıyamanİl Koordinatörü Özmen, binalardaki hasar tespitlerinin nasıl yapıldığını yanıtladı. Özmen kanun, yönetmelik ve teknik bilginin gerektirdiklerine uymanın önemine işaret etti
Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Ulusal Hasar Tespit Ekibi Adıyaman İl Koordinatörü Altan Özmen Adıyaman genelinde tüm köyler dahil 121 bin civarı yapı stoku bulunduğunu belirtti. Özmen, bunun 80 bin tanesinde çalışmaların bittiğini ve 4-5 gün içinde de çalışmanın tamamlanacağını bildirdi. İldeki çalışmaları Aydınlık'a anlatan Özmen, "Depremin ilk anından itibaren ekiplerimizi toparladık ve afet bölgelerimize sevk ettik. İlk andan itibaren buradayız. Şu anda Adıyaman'daki ekip sayımız 400 kişi. 800 teknik personelimiz, yani inşaat mühendisi ve mimarlardan oluşan teknik personelimiz var. Adıyaman merkez başta olmak üzere 7 ilçemiz ve köylerimizde arkadaşlarımız hasar tespit çalışmalarını depremin ilk gününden itibaren devam ettirmektedir." dedi. Özmen sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Tespitler nasıl yapılıyor?
"Mühendislerimiz, önemli katlar olan bodrum, zemin kat, birinci kat ve ikinci katlara giriyorlar. Eğer buradan binanın ağır, acil veya yıkık olduğunu zaten tespit edebiliyorsa diğer katlara girmelerine gerek olmuyor. Oradan kanaatlerini oluşturuyorlar. Bütün dünyada böyle. Amerika'dan Japonya'ya uygulanan bir sistem, bize özel bir sistem değil. Ancak hasar durumu görülmezse tüm katları geziyorlar ve karar veriliyor.
VATANDAŞLARA UYARI
- Hasar nasıl belirleniyor?
"Taşıyıcı sistem dediğimiz sistem; kolon ve kirişlerden oluşuyor. Bunlar sağlamsa binamız sağlamdır; değilse binamız sağlam değildir diyebiliriz kısacası. Zaten kanunlarımız, yönetmeliklerimiz mevcut. Ayrıca imar mevzuatımız var. Buna göre fay durumları, yerleşim durumları, ilgili kurumlardan kurum görüşleri alınarak belirleniyor. Mevcut bakanlığımız, karayolları, il özel idarelerimiz, belediyelerimiz hepsi işbirliği içerisinde. AFAD koordine ediyor ve acil olarak bu binaların yıkımını ve enkazın kaldırılmasını sağlıyor. Vatandaşlarımız acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı binalara girmesinler. Buralar can ve mal güvenliği açısından zaten tutanakla da belirtildiği gibi girilmeye uygun olmayan yerlerdir, ağır hasarlı binalara girmemeleri gerekmektedir, bunlara dikkat ederlerse daha iyi olur.
'TEKNİĞE UYGUN BİNA SORUN YARATMAZ'
- Yüksek binalar tehlikeli mi?
"Aslında tekniğine uygun yapıldığı sürece yüksek katlı binalar da yapılabilir. Ama Bakanlık olarak biz yatay mimariye uygun binaları tercih ediyoruz. Yüksek binalar sağlamdır veya sağlam değildir gibi bir şey söylemek mümkün değil. Burada tamamen yapım tekniğine ve kurallara uygun olarak yapılıp yapılmadığına bakmak gerekiyor. Zemin ve lokasyon aynı olmasına rağmen, bina eğer tekniğine uygun olarak yapıldıysa yüksek bina da olsa zarar görmeden çıkabiliyor. Nitekim buradaki adliye binasında en ufak bir hasar, çatlama yok; kolon ve kirişler de sağlam. Ama iki katlı bina gördüğünüz gibi burada oturmuş, çökmüş. Demek ki tekniğine uygun yapılmamış. Burada dediğimiz gibi kanun, yönetmelik ve teknik bilgilerimiz ne gerektiriyorsa onlara uygun bina yapmamız gerekiyor. Yüksek binalar daha dikkatli ve daha titiz projelendiriliyor. Dolayısıyla bu sağlamdır veya bu çürüktür, az katlı yıkılmaz ya da yıkılır, çok katlı yıkılır yıkılmaz gibi şeyler söylemek çok doğru değil.
- Yüksek binalar neden çok sallanıyor?
"Üst tarafta esneklik daha fazla, alt katlarda dikkat ederseniz yer değiştirme daha az. Dolayısıyla üst katta oturan vatandaşlarımız bu hareketliliği daha fazla hissediyorlar ve bu korkulacak bir durum değil. Tamamen binanın dizaynı ile alakalı. Yani risk olup olmaması ayrı bir konu ama sallanması normal. Yüksek binalarımız daha fazla hareket etsin ki kırılmasın diye dizayn ediliyorlar. Statikçi arkadaşlarımız onu yaparken ona göre katsayıları kullanıyorlar."