Ulusal Kanal yöneticilerinden çağrı: Tehditlere karşı e-Aydınlık’ı büyütelim

Terör örgütü PKK, eposta üzerinden gönderdiği mesajlarla Ulusal Kanal’ı tehdit etti. Terör örgütü, “Son Uyarı” başlığıyla gönderdiği mesajda Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Gürkan Demir'in hazırlayıp sunduğu Derin Mevzu programının sonlandırılmasını istedi.

Gelen tehdit üzerine dayanışma ve birlikte mücadele mesajları veren Aydınlık ve Ulusal Kanal yöneticileri, terör karşı Mehmetçik’le birlikte en ön cephede mücadele ettiklerini vurgulayarak, vatandaşları destek olmaya davet etti. Aydınlık’a konuşan Ulusal Kanal ve Aydınlık yöneticileri, vatandaşları e-Aydınlık’a abone olmaya çağırdı.

‘HABERLERİMİZ KANDİL’İN CANINI ACITIYOR’

Aydınlık Gazetesi Genel Müdürü Osman Erbil: PKK’nın bu tür tehditlerde bulunması gayet normal. Çünkü Ulusal ve Aydınlık, haberciliği vatan mevzisinde yapan, olayları Mehmetçiğin gözünden yorumlayan, PKK ve FETÖ ile en önde savaşan kuruluşlardır. Bizim haberlerimiz, programlarımız bir mızrak gibi Kandil'in canını acıtıyor; Diyarbakır annelerininse yüzünü güldürüyor. Yaptığımız işler, PKK'nın daha çok canını yakacak! Digiturk'e girdik, milyonlarca yurttaşımızı daha yayınlarımızla buluşturduk. Şimdiki hedefimiz, 10 bin e-Aydınlık abonesi yapmak. Türkiye’nin öncülerini Aydınlık aboneliği ile bir adım öne çıkmaya davet ediyoruz. Güçlü Ulusal ve Aydınlık, güçlü Türkiye demektir.

Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan: Türkiyemiz 24 Temmuz 2015 günü PKK’nın kökünü kazıma kararı aldı. Hakların baş düşmanı ABD’nin tehditlerine rağmen Mehmetçiğimiz PKK’nın inlerine girmeye devam ediyor. Ulusal Kanal, Mehmetçiğin kanalıdır. Ulusal Kanal’ın kamerası, Mehmetçiğin dürbünü gibidir. Aynı heyecanla, aynı kararlılıkla ABD adına Türkiye, İran, Suriye ve Irak’ı parçalama taşeronluğu yapan PKK’nın üstüne gidiyoruz. Bölgemizi kana bulayan ABD ve taşeronu PKK’nın tehditleri Aydınlıkçılara sökmez. Sincar’da, Gara’da, Kandil’de, Afrin’de PKK her yerden temizlenecek. Bölgede birlik ve kardeşlik kazanacak. Ulusal Kanal’ı tehditle susturabileceğini sanan zavallılar, eninde sonunda kaybedecek.

‘PKK’YA KARŞI YAYINLARIMIZ SÜRECEK’

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur: Ulusal Kanal’ın PKK/PJAK tarafından tehdit edilmesi bizi çok şaşırtmadı. Çünkü biz en ön cephede Mehmetçik gibi PKK’nın bitirilmesi, bölge ülkelerinde huzurun sağlanması ve topraklarımızın bütünlüğü için mücadele yürüten bir yayın organıyız. Bu sadece Ulusal Kanal tarafından değil, camiamızın yürüttüğü bir mücadeledir. Özellikle Aydınlık gazetesi, kurulduğu günden beri PKK’ya karşı büyük mücadeleler vermiş ve Türkiye’nin PKK’nın gerçek yüzünü görmesinde haberleriyle büyük rol oynamıştır. Bu uğurda PKK’ya ilk şehitler veren de Aydınlıkçılardır. Dolayısıyla PKK/PJAK’ı Ulusal Kanal’ı tehdit etmesinin tek bir karşılığı var: Yayın organlarımızı daha fazla büyütmek hedefini ortaya koymak. Biz bu konuda gerekli adli makamlara, İran’ın güvenlik makamlarına, İçişleri Bakanlığı’na ve Türkiye’de adli süreci başlatacak makamlara konuyla ilgili ayrıntıları verdik. Biz Aydınlık ve Ulusal gazetesi olarak PKK’ya karşı yayınlarımıza devam edeceğiz. PKK’nın siyasi kolu HDP’nin kapatılmasını duyuracağız. Bunun müjdesini biz vereceğiz. O süreçte de HDP/PKK’nın bütün gerçeklerini ortaya koymaya devam edeceğiz. Bu vesileyle e-Aydınlık kampanyasına da daha sıkı sarılmamız gerekiyor. Bütün vatandaşlarımızı E-Aydınlık’a abone olmaya çağırıyoruz.

‘PKK’NIN HEDEF ALMASI BAŞARI ÖLÇÜMÜZDÜR’

Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel: “FETÖ ve PKK’nın Aydınlık ve Ulusal Kanal’ı hedef alması bir başarı ölçüsüdür. Tehditler ve baskılar her zaman Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın büyümesini sağladı. Okurlarımız ve izleyicilerimizden, bu tehdide karşı Aydınlık ve Ulusal Kanal’ı destekleyerek cevap vermelerini istiyoruz. Aydınlık’a daha çok e-abone yapalım, ABD’nin maşalarımı daha çok kızdıralım.”

Aydınlık Gazetesi Yurt Haberler Şefi Füsun İkikardeş: PKK/HDP, yayınlarından dolayı Ulusal Kanal’a tehditler savurmuş. İlk tehdit değil bu. Abdullah Öcalan’la SBF’de aynı dönem öğrenciydik. Daha yeni palazlanıyor, kendine biat etmeyen, zayıflıklarından dolayı gözüne kestirdiği kimi zavallı öğrencileri kıstırıp kötek attırıyordu. Üstüne üstlük “Apocular ellerinde kaleşnikof silahlarla dayak attılar” gibi yarısı palavra söylentiler yayıp korku salmaya çalışırlardı. Kabus gibiydiler... Hani ABD’nin Ku Klux Klanları misali kabus gibiydiler.

Halkın Kurtuluşu, Halkın Yolu, Kurtuluşcular, Devsolcular, bunlardan bir yandan tırsar, bir yandan da “solcu devrimci” diye saygı duyarlardı.

Kuru sıkı tehditlerini dikkate almayan tek grup vardı: Halkın Sesi. SBF kantininde bazen 3-5 kişi de kalsalar dergilerini, kitaplarını masalarına açar, “öğrenci kimliği olan okula girer” diye öğrencilerin birlik beraberliğini savunur, arkadaşlarını fikir tartışmasına davet ederlerdi. Apocular, onların gözünü korkutmayı denedi, hatta kör karanlıkta birini sıkıştırıp dövmeyi becerdi. Heyhat! Halkın Sesi satan öğrenci tanında diğer arkadaşlarıyla ertesi gün masasının başındaydı. Fikir program sağlam gerçek, kaleşnikof küfür yumruk hikayeydi!

Apocuların gözü yemedi, Aydınlıkçılara yanaşamadıkları gibi memleket sevdasıyla ve bilimsel sosyalizm yoluyla baş edemediler. Kaleşnikoflu tehditler fos çıktı. Bu olaylar 1975, 1976 yıllarında yaşandı. Aradan geçmiş 45-46 yıl, bunlar da akıl yine aynı,yine küçük kaldı. Türkiye’yi bölme, Cumhuriyeti yıkma rüyasından uyanamadılar bir türlü.

‘MUHYETTİN ÖKSÜNLER GİBİ KARARLIYIZ’

Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Gürkan Demir: Aydınlık hareketi 40 yıl aşkındır PKK'nın hedefinde. Bir milim geri sapma oldu mu? Olmadı. Bugün de olmayacak, yarın da olmayacak. O yüzden Derin Mevzu Programı kaldırılmayacak. Terör örgütü PKK/PJAK/PYD'nin ve ona binlerce TIR silah veren ABD'nin planlarını anlatmaya, o planların nasıl bozulacağını göstermeye devam edeceğiz. Sorumlular hakkında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurusunda bulunduk. Biz Muhyettin Öksün, Mehmet Ongan, Zeki Ön gibi cesur ve kararlı olacağız. Geçmişte PKK Aydınlık'ın ofislerine baskın düzenledi, dağıtımını engellemeye çalıştı. Ulusal Kanal'a gelen tehditle o dönem yapılanlar birbirinden farklı değil. Bu tehditlere karşı çıkmak için Ulusal Kanal ve Aydınlık'ı büyütmemiz gerekiyor. O yüzden burada izleyici ve okuyucularımıza düşen görev hali hazırda devam eden E-Aydınlık'a abone olmaktır. Eşini dostunu da E-Aydınlık abonesi yapmaktır.

Ortadoğu ve Terör Uzmanı İsmail Dost: Biz bu tehditten korkmuyoruz. Ulusal Kanal bu programı yayınlanmaya devam edeceğini duyurdu. Ben de konuk olmaya devam edeceğimi bildiriyorum. Terör örgütü başta İran ve Türkiye olmak üzere bölge ülkelerini bölmek istiyor. Buna izin vermeyeceğiz. Ulusal Kanal nasıl Türkiye'nin milli kanalı olarak ülkeye sahip çıkıyorsa Aydınlık gazetesi de öyle. İkisi birbirinden ayrılmaz. Hem Ulusal Kanal'ı hem de Aydınlık gazetesini herkese ulaştırmalıyız. Bu nedenle herkesi E-Aydınlık abonesi olmaya ve gazetesi okumaya davet ediyorum.