Ulusal kurtuluşumuzun anıtına özel sergi: Zafer anıtı Ankara’nın kutsal simgesidir
Kurtuluş mücadelemiz ve başkentin simgelerinden Ulus Zafer Anıtı için Ankara’da özel bir sergi açıldı. Kızılay Metro İstasyonu galerisinde Anıt’ın tarihi ve Ankara’nın geçirdiği dönüşümü anlatan fotoğraflar ilgi gördü.
Yusuf Tunçer
Koleksiyoncular Derneği’nin de büyük katkılarıyla Başkentliler, Ankara’nın tarihi ve kültürel mirasıyla buluşmaya devam ediyor. Kızılay Metro Sanat Galerisi’nde açılan ‘Ulus Zafer Anıtı Sergisi’, her gün evine işine gitmek için önünden gelip geçen binlerce Ankaralıdan ilgi gördü. Derneğin koleksiyonundan özel fotoğrafların yer aldığı sergi, Cumhuriyet Gazetesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi ve Koç Üniversitesi Ankara Araştırmaları ve Uygulama Merkezi’nin (VEKAM) işbirliğiyle açıldı.
‘TÜRK DEVRİMİ’NE YAPILAN BÜYÜK SALDIRI’
Ankara’nın tarihi ve kültürel simgelerinin korunmasında çok önemli bir görevi yerine getiren Koleksiyoncular Derneği’nin yöneticileri, Ankara’nın simgelerinin yok edilmeye çalışıldığına dikkat çekiyor.
Aydınlık’a konuşan Koleksiyoncular Derneği Onursal Başkanı Korkut Erkan, “Ankara Zafer Anıtı’nın ele alınması, Başkent Ankara için bir mutluluk ve esin kaynağı olmaktadır.” dedikten sonra devamında şunları aktardı:
“Zafer Anıtı’nın simgeleri; Büyük Türk Devrimi’nin 200 yıldır boyun eğmeyen önderliğini, özgürlük ve bağımsızlığı için kadını ve erkeğiyle mücadele eden halkımızın fedakarlığını, bu yolda gözünü kırpmadan ölüme koşan evlatlarını, Milli Kurtuluş Savaşı’nın karargahı ve Cumhuriyetin başkentinin yerini ölümsüzleştiren, taşa, demire ve tunca büründüren, tarihimizdeki en önemli anlatımıdır.
“Zafer Anıtı, 100 yıl önce halkımızın seferberliğine dayanan bir mücadelenin sonucunda açılmıştır. Zafer Anıtı, açılış konuşmasında Yunus Nadi Bey, ‘Bu anıt bütün zorluklar karşısında her ne olursa olsun varlık ve mücadelelerin kesinlikle başarı kazanacağını ve muzaffer olacağını vurgulayan bir gerçeğin hitabesidir’ sözleriyle bitiriyordu.
“Unesco tarafından 1981 ‘Atatürk Yılı’ olarak bütün dünyada kutlanırken, ‘sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk lider’ olarak kabul edilen Mustafa Kemal’in izinden yürüyen Asya, Afrika ve Amerika kıtası ülkeleri zafere ulaşarak milli bağımsızlıklarını ilan ettiler.
‘DEĞERSİZLEŞTİRME VE YOK ETME ÇABALARI’
“Zafer Anıtı üzerinde tarihi süreç içinde yapılan değişiklikler, değersizleştirme ve yok etme çabaları büyük Türk Devrimi’ne yapılan büyük saldırının parçasıdır. Zafer Anıtı Ankara’nın kutsal simgesidir. Zafer Anıtı, Cumhuriyet Devrimi’nin olağanüstü anlatımıdır. Ankara halkının Zafer Anıtı’na cumhuriyetin önünden bakmasını diliyoruz. Sergiye öncülük eden Cumhuriyet gazetesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığı’na teşekkür ediyoruz.”
ZAFER ANITI ÜZERİNE
Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi’nin Başkent Ankara’ya Cumhuriyet’in kuruluşu ve ulusal kurtuluşu simgeleyecek bir anıtın yapılmasına ilişkin olarak 1923’te yaptığı öneri, dönemin yetkililerince uygun bulunur.
Yurttaşların maddi destekleri ile yapılması tasarlanan anıt için öngörülen koşullar, Yunus Nadi’nin Cumhuriyet gazetesinden önce yayımladığı Yeni Gün gazetesinde duyurulur.
Yeni Gün gazetesinde başlatılan kampanya daha sonra Cumhuriyet gazetesinde sürdürülür.
Anıt için 1924’te açılan yarışmayı Avusturyalı ünlü heykeltıraş Heinrich Krippel kazanır. Krippel, 1925’te Türkiye’ye gelir ve Çankaya Köşkü’nde Atatürk’ün portrelerini çizer. Anıt, 24 Kasım 1927’de açılır.
Anıtın açılış konuşmasını “Abide Komite Reisi” olarak resmi bir görevi de bulunan Yunus Nadi yapar ve şunları söyler:
“Büyük zaferden sonra böyle bir anıt yapılması için Yeni Gün’de ortaya atılan teklifin çevresinde toplanan komitenin çağrısını bütün ulus canla başla benimsedi. Komite, ortaya ulusun bu güven ve inancına değer bir yapıt çıkarabilmek için çalıştı ve sonunda işte bu anıtı yükselterek ulusun beğenisine sunmayı başardı. Atatürk Anıtı Komitesi, görevini iyi yapmak için, iyi niyetli çalışmış olmakla övünür ve gördüğü içten yardımlardan ötürü tüm ulusa bütün içtenliği ile şükranlarını sunar.”
