‘Süt fiyatları şirketlerin insafına kaldı’

Ulusal Süt Konseyi (USK)’nin belirlediği süt fiyatına Aydın’dan sonra Karaman’da da uyulmadığı ileri sürüldü. Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, USK’nın sütün litre fiyatını mayıs ayında 13,50 liradan 14,65 liraya çıkardığını ancak bu fiyata alıcıların uymadığını belirtti. Bayram, “Süt inekçiliği yapan çiftçilerimiz her gün korkulu rüya görüyor. Süt firmaları acaba bugün ne bahane bulacak? Üreticiye yine ne faturası kesecek? Fiyatlar şirketlerin insafına kaldı.” dedi.

VADEYİ DE UZATTILAR

Ulusal Süt Konseyi’nin son kararına göre sütün litresi mayıs ayından itibaren 14,65 liradan üreticiden alınacağı duyurulmuştu. Ancak buna geçen ay Aydın’da uyulmadı. Eski fiyattan yine süt alındı. Aynı uygulamanın Karaman’da da olduğu ortaya çıktı. Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram yaptığı açıklamada, süt üreticisinin endişe içinde olduğunu belirterek, “Süt fiyatlarını düşürdüler. Ödeme süresini de 90 güne çıkardılar. Ekonomik şartlardan dolayı süt ürünlerinin tüketimi azalmış, süt üretimi fazlalaşmış, süt tozu stokları çokmuş, gerekçeleri bol yani...

Bu sütler yine aynı tesislere bir şekilde gidiyor, işleniyor. Paket süt ve süt ürünlerinin fiyatlarında raflarda indirim de görünmüyor. Aksine gün geçtikçe süt ürünleri fiyatları zamlanıyor tüketici alamıyor…

Memlekette üretici dışındaki herkes bir şekilde para kazanıyor, olan yine çiftçiye oluyor. Çiftçinin fabrikası olan inekler tatile girmez. Bugün de sağmayalım denilemez. O zaman üreticilerimiz ne yapsın? Anaç ineklerini mi kessin?” değerlendirmesini yaptı.

‘KÜÇÜK ÜRETİCİ EZİLİYOR’

Karaman Süt Üreticileri Birliği Başkanı Yiğit Dorla, süt alan firmaların ellerinde fazla süt stoku olduğu için düşük fiyattan süt aldıklarını belirttiklerini, bu durumun özellikle küçük üreticiyi zora soktuğunu belirterek Aydınlık’a şu değerlendirmeyi yaptı:

“USK’nın fiyatına uyulmuyor. Bu durumdan en çok küçük süt üreticileri etkileniyor. Büyük firmalar kaliteden de dolayı 18 liraya kadar süt satıyor. Küçük işletmeler ise 13 liradan süt satıyor. Arada bir hayli fiyat farkı var. Büyük firmalara 45-50 gün vade uygularlarken, küçüklere 90 gün vade uyguluyorlar. Üretici bunun altında ezilir. Ayrıca küçük aile işletmeleri bir bir kapanır. Bunun önüne göçmemiz gerekir ki bu işletmeleri çocuklarımız devam ettirsin. İtalya gezim sırasında dikkatimi çekmişti, 100 yıllık ahırlar var. Ailece bu işletmeleri yaşatıyorlar. Bu da fiyat istikrarından kaynaklanıyor. Bunu bizim de yaşatmamız gerekiyor.

Konseyin fiyatına bizim bölgede de uyulmuyor. Afyonda 11 liradan bile süt alındığını duyduk. Büyük firmalar ‘depolar doldu, tüketim azaldı’ diyerek böyle bir uygulama yapıyor. Burada devletin devreye girmesi ve bir denge yaratması gerekiyor. Uzun vadede de planlama şart. Planlama yapmadığımız için ayrı sorunları sürekli yaşıyoruz.

Şu an piyasada fazla stok varsa bunun en iyi eritme yöntemi bu sütü devletin alarak okullara ücretsiz dağıtmasıdır. Bu çok yararlı olur. Ayrıca çocuklarımıza sütü sevdirmiş oluruz.

Tarım Bakanlığı 26 Temmuz’da bizlere bir yazı göndererek il il sütün süttozu yapılarak alınacağını açıkladı. Ne derece etkili olur bilemem ama yine de önemli bir adım. Üretilen süt tozlarını Et ve Balık Kurumu alacak. Piyasadaki fazla sütün bir anlamda çekilmesi demek.”