Ulusal Süt Konseyi’ne seslendiler

Biga Ziraat Odası Başkanı Güray Ergün, çiğ sütün litre fiyatının 14 lira 50 kuruşta kalmasına tepki göstererek, bu durumun hayvancılığı sürdürülemez hale getirdiğini ve sektörde çöküşün başladığını belirtti. Ergün, Ulusal Süt Konseyi (USK)’ne derhal toplanarak çiğ süt fiyatını artırması için çağrı yaptı. Ergün, şöyle konuştu: “Bölgemizde kullanılan kesif yem fiyatı, kilogram başına 10 lira 50 kuruşu aşmış durumda. USK’nın kendi sitesinde kesif yem fiyatı, 6 lira 89 kuruş olarak gözüküyor yani çuvalı 345 lira. Bu fiyata yem mi kaldı? Bölgemizde yemin çuvalı 525 lira civarında, 345 liraya besi yemi bile yok. Yemin paritesi 500’den 600’e dayandı. Yüzde 25 fark oluştu. Üretici sütü 14 lira 50 kuruşa satıyor ama üreticinin cebine bu para geçmiyor. Kooperatifi var, soğutma bedelleri var…”

‘19 LİRA 50 KURUŞ OLMALI’

Çiğ süt fiyatının geçen hafta fabrikalar arası rekabet dolayısı ile 50 kuruş arttığını belirten Ergün, şöyle devam etti: “Çiğ süt tavsiye fiyatının en az 16 lira olması gerekiyor. Ama asgari ücrete gelen zamlar sonrası yem fiyatları burada durmayacak, tüm girdiler hızla zamlanacak, dolayısıyla süt fiyatı bu artışlar da göz önünde bulundurularak 19 lira 50 kuruş olmalı."

‘USK’NIN ANLAMI KALMADI’

USK’nın toplanmasını isteyen Güray Ergün, “ Fiyatların üç ayda bir revize edilmesi lazım. 20 yıl önce Biga Türkiye’nin Hollandasıydı. Fabrika sahipleri gelirdi Biga Ticaret Borsası’na, üreticiyle, kooperatiflerle otururdu, konuşurdu. Fiyatlar hep birlikte belirlenirdi. O zaman Süt Konseyi de yoktu. Ama sanayici de üretici de tüketici de memnundu. Konseyin artık hiçbir anlamı kalmadı. Çünkü konseyin içinde tek bir üretici yok.” diye konuştu. Gıda enflasyonu ile mücadelenin çiğ süt fiyatını baskılayarak yapılamayacağını da belirten Ergün, “Üretim artışına daha fazla önem vermek gerekiyor. Aksi takdirde üretimin azalması daha yüksek enflasyon olarak bize geri dönecek. Yakında et ve süt ürünlerinde fahiş fiyatlar oluşacak.” dedi.

‘KUZU ETİ DANA ETİNİN ALTINDA KALDI’

Çiftçinin hızla süt üretimini terk ettiğini belirten ve acil çözüm çağrısı yapan Ergün, özellikle küçük işletmelerin hızla yok olduğunu, damızlık vasfındaki hayvanların bakım masraflarının karşılanamadığından hızla elden çıkarıldığını ve işletmelerin teker teker kapandığını bildirdi. Ergün, bölgede küçükbaş hayvan sayısında ciddi oranda azalma olduğunu belirterek, “Küçükbaş hayvan etinin değeri hiçbir zaman büyükbaş hayvan etinin altında kalmamıştı. Kuzu etinin değeri dana etinin altında kaldı. Koyun kalmadı, kuzu kalmadı.” dedi.

‘YETER Kİ ÜRETENİ DESTEKLEYİN’

Ergün, şöyle devam etti: “Çözüm ithalat olmamalı. Yabancılar kazanıyor, Türk çiftçisi batıyor. Üretici yine karnını doyuracak kadar kazanır ama hayvancılar işten çekilirse tüketici, süt de et de yiyemez artık. Biz üreten bir toplumduk. Burada 800 ton çeltik üretiyoruz, İzmir tonlarca domates üretiyor. Üretmediğimiz hiç bir şey yok. Kendimize yeteriz, yeter ki üreteni destekleyelim. İthalat politikalarını bırakalım.”