‘Üniversite mezunu işçiler memur kadrosuna geçirilsin’
Kamuda işçi statüsünde çalışan üniversite mezunu personelin memur kadrosuna geçirilmesi için çağrı yapıldı. Üniversiteli İşçiler Platformu’nun açıklamasında, bu çalışmanın devlete bir maddi yük de getirmeyeceği belirtilerek TBMM’nin yeni yasama döneminde konuyu gündeme getirmesi talep edildi
Üniversiteli İşçiler Platformu, kamu kurumlarında üniversite mezunu olarak sürekli işçi statüsüne çalışan personelin isteğe bağlı olarak memur kadrolarına geçirilmeleri için Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) çağrıda bulundu.
Platform’dan dün yapılan yazılı açıklamada, kamuda işçi statüsünde çalışan personelin özlük haklarından yararlanamadığını belirtilirken statü değişikliğiyle personel maliyetlerinin de düşeceği ifade edildi. Talebin, yıllardır süren mağduriyetlerin giderilmesi için yapıldığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kamu kurumlarında 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi sürekli işçi kadrosunda çalışan ‘üniversite mezunu işçilerin’ memur statüsüne geçirilmesi talebi sürüyor. Kamuda çalışan memurlarda ve özel sektörde diplomaya dayalı hiyerarşik yapı oluşturulup, alınan eğitime dayalı dikey hareketlilik sağlanırken kamu işçilerinde böyle bir sistem bulunmamaktadır.
‘ÖZLÜK HAKLARINDAN YARARLANILAMIYOR’
Üniversitelerin aynı bölümlerinden mezun olup aynı yerde çalışan, fiili olarak aynı işi yapan iki kamu çalışanının statü farkıyla memur ve işçi olarak ayrılmasıyla aynı özlük haklarından yararlanılamamaktadır. Bu durum, kamuda fırsat eşitliği ilkesini örselemekte ve iş barışını bozmaktadır. Memur personele görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı ile hak ettiği unvan ve pozisyonlara ulaşma fırsatı verilirken kurumuna yıllarca emek vermiş, çekirdekten yetişme işçi personel, kamuda üvey evlat muamelesi görmektedir.
‘ÇALIŞMA DEVLETE YÜK GETİRMEYECEK’
“İşçilik kadrosu, yıllarca emek verilerek alınan eğitimin ve alınan diplomanın bir işe yaramadığı ve bundan sonra da yaramayacağı düşüncesini oluşturarak alanında eğitimli bireyin çalıştığı iş yerine, sahip olduğu iş potansiyelini tam olarak yansıtamamasına, görevde yükselemeyeceğini bildiği için de iş heyecanının kırılmasına ve mesleki anlamda körelmesine sebep olmaktadır. Üniversiteli işçiler, beden işçisi değildir. Yaptıkları işlerin sorumluluğunu alamamakta, hazırladıkları raporların, katıldıkları projelerin altına imzalarını atamamaktadırlar. Zaten devlet kurumlarından maaş alan kadrolu personel söz konusudur. Aynı meslek ve kadro ile statü değişimi olacak ve işçilikten memurluğa geçişte maaş, sigorta primi, kıdem tazminatı ve diğer yan ödemeler vb. personel maliyetleri de düşecektir. Bununla ilgili daha önce Devlet Personel Başkanlığı tarafından yaptırılan bir çalışma da bu geçişin devlete ilave bir maddi yük getirmediğini ortaya koymuştur.
‘MAĞDURİYET GİDERİLMELİ’
Memuriyete geçiş talebi zaten çoğunlukla üniversite eğitimi almış işçiler tarafından yapılmaktadır ve platformumuzun adı da buradan gelmektedir. Çünkü işçi çalıştırma zorunluluğu olan yerlerde çalışan işçiler, çoğunlukla ortaöğretim ve lise mezunlarından oluşmaktadır. Talebimizle ilgili olarak 2015’teki 3. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde alınmış bir karar (36/1. madde) olmasına rağmen uygulanmamıştır. “Sorunun çözümüne örnek teşkil etmesi açısından 12.07.2013’te kabul edilen 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uygulaması değerlendirilebilir. TBMM Genel Kurulu’nun 4 Temmuz 2013 oturumunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca hükümet adına verilmiş önerge ile belirli 25 kurumda çalışan sözleşmeli personele kadro verilmesi kabul edilmiştir. Bu uygulama, aynı şekilde üniversiteli işçiler için de uygulanabilir. Yıllardır süren mağduriyetin giderilmesi adına, kamu kurumlarında üniversite mezunu olarak sürekli işçi statüsüne çalışan personelin, isteğe bağlı olarak memur kadrolarına geçirilmeleri için yeni yasama yılında gereğinin yapılmasını talep ediyoruz.”