Ünlü Bağışıklık Sistemi ve Kelebek Hastalığı (SLE)
Bağışıklık sisteminin kendi doku ve hücrelerine karşı mücadele içinde olması otoimmün hastalık olarak ifade edilir. Bağışıklık sistemi hücreleri ürettikleri antikorlar ile diğer doku ve organları hedef alarak hedef dokuların tahribatlarına neden olur.
Bağışıklık sisteminin kendi doku ve hücrelerine karşı mücadele içinde olması otoimmün hastalık olarak ifade edilir. Bağışıklık sistemi hücreleri ürettikleri antikorlar ile diğer doku ve organları hedef alarak hedef dokuların tahribatlarına neden olur.
Kelebek hastalığı olarak bilinen sistemik lupus eritematozus (SLE) birçok vücut sistemini ilgilendiren bir otoimmün hastalıktır. Eklemler, cilt, böbrekler, kan hücreleri, beyin, kalp ve akciğerler, kelebek hastalığının etkileyebileceği dokulara örnek teşkil ederler.
Sistemik lupus eritematozus hastalığında bağışıklık sistemi, yabancı mikroorganizmalar yerine, kendi doku ve hücrelerine hedef alır ve bu bölgeler ile ilgili sorunların oluşmasına neden olur.
Hastalığa adını veren, ağzın üst kısmından başlayan ve burnun her iki yanında olacak şekilde meydana gelen kelebek şeklindeki kızarıklık, bu hastalığın varlığına dair önemli bir bulgudur. Ancak bu bulgu, kelebek hastalığı olan bazı kişilerde ortaya çıkmayabilir. SLE (kelebek hastalığı) bulaşıcı bir hastalık değildir.
GENETİK Mİ ÇEVRESEL Mİ?
Kişilerde SLE gelişiminin asıl nedeni henüz tespit edilememiştir. Genetik, hormonal, bağışıklık sistemi ve çeşitli çevresel faktörler bu hastalığın ortaya çıkmasında rol oynuyor olabilir.
Tek yumurta ikizlerinde kelebek hastalığının diğer kardeşte de ortaya çıkmasını inceleyen araştırmalar sonucunda, hastalığın diğer kardeşte de gelişmesinin yüzde 50 ihtimalle gerçekleşmesi, bu hastalığın ortaya çıkmasında genetik faktörlerin önemine işaret eden bir sonuçtur.
Kadın cinsiyet ve vücutta meydana gelen hormonal dalgalanmalar da SLE gelişimi açısından birer risk faktörüdür. Bu faktörler dışında bazı ilaçlar, güneş ışını, virüslere bağlı oluşan hastalıklar ve sigara içiciliği gibi çevresel faktörler de SLE gelişiminde birer risk faktörü olarak kabul edilir.
Kelebek hastalığı genellikle üreme çağındaki kadınları etkiler. Bu yaş grubunda sistemik lupus eritematozus görülme sıklığı yaklaşık olarak her 250 kadında 1’dir. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre 9 kat daha yüksektir. Menopoz sonrası dönemde yer alan kadınlarda ise hastalığın gelişimine dair risk azalmış olsa da aynı yaş grubundaki erkeklere göre 2 kat daha fazla görülmektedir. Kelebek hastalığı erkeklerde kadınlara göre daha nadir görülmesine rağmen ortaya çıkması halinde daha kötü bir seyir izleme eğilimindedir.
Hastalığın daha kötü seyir izlediği bir diğer hasta grubu da çocuklar ve yaşlı hastalardır. Bu kişilerde hastalığa dair bulgular daha sinsi şekilde ortaya çıkar ve diğer bulgulardan önce akciğerleri ilgilendiren hastalığın ileri evrelerine dair problemlere daha erken dönemde rastlanılır.
Kelebek hastalığında vücudun birçok sisteminin olumsuz etkilenmesinin bir sonucu olarak çok sayıda farklı belirti meydana gelir. Hastalığa dair bulgular sadece deri ile sınırlı kalabileceği gibi yaşamı tehdit eden çoklu organ tutulumuna kadar geniş bir yelpazede olabilir.
BİR DOKU YA DA ORGAN HEDEFTE
Hastalığın belirtileri bağışıklık sisteminin hangi doku veya organı hedef aldığına göre değişkenlik gösterir. Kelebek hastalığına sahip kişilerde en sık olarak deri, eklem, böbrek, kan değerleri, kalp, akciğer ve sinir sistemini ilgilendiren belirtiler ortaya çıkar.
Deri ile ilgili problemler kelebek hastalığında karşılaşılan problemlerin başında gelir. Yaklaşık olarak her 5 hastadan 1’inde cilt belirtileri ortaya çıkar. Özellikle bazı kişilerde yanaklara doğru genişleyen burnun her iki yanındaki kelebek görünümündeki döküntü bu hastalık için oldukça özgündür.
Kelebek hastalığına sahip kişilerin neredeyse yüzde 90’ı hastalığın seyri esnasında iskelet sistemi ile ilgili bir sorundan yakınmaktadır. Bu bulgular orta düzeyde bir eklem ağrısından ağır eklem iltihaplarına kadar farklı şekilde ortaya çıkabilir. Eklem iltihabı SLE hastalarında sık karşılaşılan bir problemdir. İltihaplanmaya ek olarak ağrı ve şişlik gibi belirtiler de eşlik ediyor olabilir. Hareket etmede zorluk ve ağrı bu hastalarda özellikle günün ilk saatlerinde yoğun olarak etkisini gösterir. Kelebek hastalığındaki eklem iltihabı vücudu simetrik olarak tutar ve genellikle el, el bileği ve diz eklemlerini etkileme eğilimindedir.
BÖBREKLER İŞARET VERİRSE
Kelebek hastalığına sahip kişilerin yaklaşık olarak yarısında ortaya çıkan böbrekler ile ilgili sorunlar hayatı tehdit edici boyutlara varabilir. Hastalarda genellikle ateş, kilo kaybı, yüzde döküntülü kızarıklık ve eklem iltihabı gibi belirtileri takiben böbrek hastalıkları oluşur.
Yaşamı tehdit edici boyutlara varabilmesi nedeniyle kelebek hastalığına bağlı ortaya çıkan böbrek rahatsızlıklarının erken dönemde tespit edilmesi ve bu durumlara karşı gerekli tedbirlerin alınması önem arz eder.
SLE hastalarında ortaya çıkan psikiyatrik bulgular da diğer bulgularda olduğu gibi geniş bir yelpazede meydana gelir. Depresyon ve kaygıdan psikoza kadar değişkenlik gösteren psikiyatrik bulgular bu hastalığın seyri esnasında tabloya eklenebilecek sinir sistemi belirtileri arasında yer alır.
SINIRLI TEDAVİ
Günümüz şartlarında SLE hastalığı için bir kesin tedavi yöntemi yoktur. Bu hastalığa sahip kişilerde uygulanan tedaviler belirtileri hafifletmeye yönelik olarak planlanır.
Kelebek hastalığının meydana getirdiği sorunlar bağışıklık sistemi ve bu sistemin etkisi sonucu doku ve organlarda meydana gelen iltihaplanma olması nedeniyle iltihaplanma karşıtı ilaçlar özellikle eklemler ile ilgili şikayetlere yönelik olarak kullanılan ilaçların başında gelir.