22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Üreticiler, besiciler taş mı yesin! ‘Makineler tozdan buğdayı biçemiyor’

Lalapaşa ilçesine bağlı Vaysal köyüne yapılmak istenen kalker ocağına karşı köylüler mücadele başlattı. Hayvancılığın önemli merkezlerinden olan Vaysal’da köylülerin itirazının en önemli nedeni, hayvancılığın ve doğal su kaynaklarının zarar görecek olması

Üreticiler, besiciler taş mı yesin! ‘Makineler tozdan buğdayı biçemiyor’ Vaysal köyünde  hayvancılık bitmesin

Edirne Valiliği, Lalapaşa ilçesine bağlı Vaysal Köyü’nde kalker ocağı projesi için Edirne İdare Mahkemesi'nin iptal kararının ardından ikinci kez 'ÇED gerekli değildir' kararı verdi. Vaysal köylüleri, iki kez yerel mahkeme ve bir kez de Danıştay tarafından projenin iptal edildiğini, valiliğin hâlâ 'ÇED gerekli değildir' kararı vermesinin hukuka aykırı olduğunu söylediler. Vaysal köylüleri, köylerine kurulmak istenen üçüncü bir taş ocağının sadece kendi köylerini değil, çevredeki Ömeroba, Süleymandanışment ve Hacıdanışment köyleri ile Süloğlu Barajı'nı da olumsuz etkileyeceğini, patlatmalı kalker ocağı çalışmalarının, köylerinin su havzasını, tarım ve hayvancılığı olumsuz etkileyeceğini belirttiler. Valiliğin ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi öncülüğünde 8 köy muhtarı, 4 kooperatif, Lalapaşa Ziraat Odası ve köylüler, hukuki mücadeleye devam edeceklerini açıkladılar.

‘MAKİNELER TOZDAN BUĞDAYI BİÇEMİYOR’

Vaysal Köyü Muhtarı Cafer Demirel, köylerinde iki taş ocağı bulunduğunu, üçüncü bir ocağı köylerine kabul etmeyeceklerini söyledi. Aydınlık’a konuşan Demirel, “Kalker ocağı için istedikleri yer, hem su kaynaklarına hem de sınıra çok yakın bir yer. Ayrıca o yerde hayvanlarımızı otlattığımız meramız, barınaklarımız var, tarlalarımız var. Her yer mahvolacak. Köylü burada buğday, ayçiçeği, hayvan yemi yetiştiriyor. Hayvancılığımızı etkileyecek, nerede otlayacak bu hayvanlar. Su kaynaklarımız giderse devlet buraya daha büyük masraf yaparak su getirmek zorunda kalacak. Buğdayı biçerken toz oluyor her yer, makineler tozdan ürünü biçemiyor. Üçüncü bir ocak istemiyoruz.” dedi.

‘KÖYLÜ BURADA YAŞAYAMAZ’

Üreticiler, besiciler taş mı yesin! ‘Makineler tozdan buğdayı biçemiyor’ - Resim : 1

Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk, şirketin bölgede zaten iki taş ocağı işlettiğini, önce bu yerleri genişletme kararı aldığını bunun yargıda kabul edilmediğini, ardından da 5 km ötede yeni bir alan açmak istediğini söyledi. Köylünün hukuki süreç başlattığını, mahkeme kararlarına rağmen Valiliğin taş ocağına izin verdiğini belirten Öztürk, “Hukuku arkadan dolanıyorlar.” dedi.

Öztürk, itirazlarının önemli iki gerekçesini şöyle anlattı: “Bölgeyi taş ocaklarıyla doldurdular. Taş ocağı da ihtiyaç tabii ki ama burası özel bir yer, doğa harikası bir yer, en önemlisi de hayvancılığın önemli merkezlerinden. Köylü buraya yatırım yapmış, meralar var, hayvan barınakları var. Edirne’nin et ihtiyacının yarısı buradan karşılanıyor. Buraya üçüncü bir ocak açılırsa mera da kalmaz hayvan da... Köylü de artık burada yaşayamaz. Kuzu eti neden pahalandı, hayvan kalmadı. Burada köylünün hayvan otlattığı yerlere taş ocağı açarsanız köylü ne yapacak? Hayvanlarını satacak, et daha da pahalanacak.

“İkinci önemli nokta 4-5 köyün içme suyu havzaları burada. Barajı besleyen derelerin yatakları buradan geçiyor. Kuraklık sorunu var, Edirne o barajı, takviye olarak kullanıyor. Buralara taş ocağı susuzluk riskini de artırır.”

‘İNSANLAR ÜRETSİNLER Kİ GIDA GÜVENLİĞİ SAĞLANSIN’

Bölge köylülerinin yüzde 70’inin geçim kaynağının hayvancılık olduğunu vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: “Köye dönün diyorsun, şehirden köye göçü destekliyorsun fakat şehirden göçüp köye gelen, para harcayıp kışla yapan, hayvan bakacağı yere taş ocağı açıyorsun. Bu insanlar üretsin, para kazasın ki şehirdeki insanlar da bu gıdaya, özellikle de güvenli gıdaya ulaşsın. Artık bu mahkeme kararlarının sağından solundan arkasından dönmeyi bırakalım. Bu insanlar üretsinler ki şehirdeki vatandaşta güvenli gıda tüketerek sağlıklı yaşasın.”

‘ORGANİK BAL ÜRETİMİ DE BİTER’

Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı İbrahim Karapoyraz da “Tek istediğimiz kanunlara uyulması.” dedi. Karapoyraz, şöyle konuştu: “2 yıldır mücadele ediyoruz. Davaları kazandık, bilirkişiler olumsuz rapor sundu ama bizi dinlemiyorlar. Kanunsuz iş yapıyorlar. Biz burada hayvancılıkla geçiniyoruz. Edirne’nin en güçlü ormanları burada. Doğal iki içme suyu kaynağımız var. Dinamitle patlatma, her şeye zarar verecek. Ocağın 150 metre ilerisinde arıcılarımız var, organik bal üretimi yapıyorlar. Hepsi yok olacak. Göç vermeye başladık. İnsanları köye teşvik edeceğimize göçe zorluyoruz. Biz, kanunlara uyulmasını istiyoruz.”

Hayvancılık Edirne