Üreticiler: Zamlar geri alınmalı
“Devlete ait gübre fabrikası olsaydı müdahale kurumu olarak devreye girer ve böyle zamanlarda fırsatçılığa meydan bırakmazdı. Uygun fiyatla çiftçisine girdi temin ederdi. Tarım Krediler eskiden çiftçi dostuydu şimdi öyle değil. Çiftçinin içinde bulunduğu durumu şapkayı çıkarıp görmelerini istiyoruz
Denizli’de tarımsal üretimin yapıldığı 376 bin hektarlık alanda; 19 ilçede, 128 çeşit ticareti yapılan ürün yetiştiriliyor. Üç iklim şartının yaşandığı bir alan ve her ilçede ön plana çıkmış ürün deseni bulunuyor. Dünyayı etkisi altına alan kuraklık, Denizli üretimini de etkiledi. Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, 2021 yılında birçok üründe; arpa, buğday ve yulaf olmak üzere kıraç alanlarda büyük kayıplar yaşadıklarını belirtti. Aydınlık’a konuşan Gemici, “Bunları zamanında raporlayarak, Tarım Bakanlığı’na, TZOB’a ve Cumhurbaşkanımıza kadar ilettik. Çiftçinin kaybının dekarda en az 200 lira telafi ödemeyle, çiftçinin yeni üretim sezonuna kendini hazırlayabilmesi için bir fırsat yaratılmasını istedik” dedi.
KEKİK DESTEKLENMEDİ
2021 yılını değerlendiren Gemici, Türkiye üretiminin yüzde 92’sini karşılayan kekik üretim sahasında da büyük zararlar oluştuğunu aktardı. Gemici, yüzde 50’lere varan bir ürün kaybı olduğunu, arpa, buğday ve yulafta olduğu gibi telafi edici ödeme taleplerinin kekikte kabul edilmediğini ifade etti. Gemici, “Meyveler de desteklere dahil değil. Kuraklıktan etkilenen meyveler de oldu. Narda verim kaybı yaşandı. Kuraklık başımıza bela oldu bu sene” dedi.
Gemici, 100 bin dekarlık bir alanda üretilen pamukta ise 26 sene aradan sonra pamuk çiftçisinin para kazandığını belirterek, “Bu ürünün dışındaki ürünlerde çiftçinin durumu gerçekten hiç de iç açıcı değil” diye konuştu.
ÜRETİCİ ELMAYI PAZARLAYAMADI
Hamdi Gemici, Çivril’de elma üretimindeki sıkıntıları da şöyle anlattı: “Üretim sahamızda iklimin iyi gittiği dönemlerde, 290 bin ton elma rekoltesi gerçekleşiyor. Ama ürünün yetiştirilmesi kadar daha da önemlisi ürünün pazarlanması. O noktada tıkanıklık olduğunda, fiyat taban yapıyor, üretici de katma değeri yüksek olan ürünü pazarlayamadığı için elinde kalıyor. Belki suluk olarak elinden çıkarmak durumunda kalıyor. Ama fiyat düşüyor o zaman da.”
DESTEKLER MAKASI KAPATMIYOR
Kuraklığın etkilerinin son yağışlarla kırıldığını, arpa ve buğdayda hızlı bir şekilde ekim yapmaya devam edildiğini bildiren Denizli Ziraat Odası Başkanı şöyle devam etti: “Girdilerdeki fiyat artışı, çiftçinin belini büküyor. Verilen desteklerin aradaki makası kapatmayacak duruma geldiğini görüyoruz. Çiftçinin talebi, gübre ve tohumdaki aşırı fiyat artışlarının önüne geçilmesi ve pirim desteklerinin kayıpları kapatacak şekilde artırılması. Çiftçi, eski yıllarda normal gelir seviyesine sahipken dekara 30-35 kg taban gübresi atarak ekim yapıyordu, bugün ise 15-20 kilo bile gübre atamayacak duruma geldi. Bu durum, 2022 yılında kalite kaybı ve rekolte düşüklüğü olarak karşımıza çıkacak. İnsanımız, gıda güvencesini sağlamakta sıkıntıya düşebilecek. Bu konuda net ithalatçı konumuna düşmemek için bir an önce tedbirlerin alınması gerekiyor.”
Denizli, bağcılıkta 450 bin dekar alanla Türkiye’de ikinci sırada. Gemici bağcılıkla ilgili de şunları söyledi: “İlimizde hem çekirdekli sofralık üzüm hem de şaraplık üzümlerin olması hem de çekirdeksiz ihracata yönelik üzümlerin olması şans. Verim kayıpları, kuraklıktan dolayı bağlarda da oldu. Kendi imkanlarıyla bağlarını sulayabilen üreticilerimizin en az zararla atlatabileceğini düşünüyorum.”
ÜRETİM PLANLAMASI ŞART
Tarımda yaşanan sorunların üretim planlaması ile çözüleceğini ifade eden Gemici, “Türkiye’nin iç piyasada tüketeceği ürün miktarı veya satacağı ürün miktarı, ihracatta satacağı ürün miktarı belli. Üretim planlaması yaptığında pirimle de bunu yönlendirirsin. Bu yapılamıyor maalesef.”
‘Sen pahalıya mal ediyorsun’ diye çiftçiye kimsenin kızmaya hakkı olmadığını söyleyen Gemici, “Devlete ait bir iki tane gübre fabrikası olsaydı müdahale kurumu olarak devreye girer ve böyle zamanlarda fırsatçılığa meydan bırakmazdı. Uygun fiyatla çiftçisine girdi temin ederdi. Tarım Krediler eskiden çiftçi dostuydu şimdi öyle değil. Çiftçinin içinde bulunduğu durumu şapkayı çıkarıp görmelerini istiyoruz” diye konuştu.
‘SAHADAN HİÇ EKSİLMEDİK’
Gemici sözlerini şöyle tamamladı:
“Her şeye rağmen tarım kesimi olarak, pandemi nedeniyle bizler sahadan eksilmedik. Niçin? Ülkenin milli ekonomisine katkıda bulunmak için, insanımızın güvenli gıdaya ulaşabilmesi için. Bunun değerinin bilinmesi lazım. Bütün dünya geleceğin tarımda olduğunu anladı. Biz buna göre geleceğimizi planlamamız lazım. Eğer üretim sezonunda girdilerin fiyatı böyle devam ederse, pirimler cılız kalmaya devam ederse çiftçinin sürdürülebilir bir üretim yapması çok zor. Atatürk, bu ülkenin üretenlerine, ‘milletin efendisi” demiş, boşuna dememiş.”
YÜREĞİR ZİRAAT ODASI BAŞKANI: ÇÖZÜMÜ UMUTLA BEKLİYORUZ
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan da 2021 yılını şöyle değerlendirdi: “Çiftçiler açısından kötü bir yıl geçirdik. 2021 başında 22 ilde kuraklık vardı, 41’e kadar çıktı. Adana’da tufanda meyve sebzede kuraklıktan çok etkilenmedik. Karpuzda kazanamadık, soğan tarlada kaldı, limon dalında kaldı. Yer fıstığı geçen yıl 11-13 lira arasındayken bu yıl 5-6 liraya kadar düştü. Kapya biberde de aynı şekilde çiftçimiz kazanamadı. Buğday, mısır, soya ve ayçiçeğinde fiyatlar iyiydi ama üretici fiyat düşükken sattı ürününü.
Girdi maliyetleri inanılmaz derecelerde arttı. Döviz hareketlerinin sonuçlarını 2022’de göreceğiz. Tohum, gübre, mazot, ilaç bunlar çifti için büyük kalemler. Açıkçası çiftçinin yüzü gülmedi. Çiftçi çok mutsuz.
Eskiden ilimizde bir üründe zarar olurdu ama öteki ürünle onu telafi ederdik ama bu yıl çok fazla üründe zarar ettik. Çiftçinin hiç kabahati yok. Yanlış tarım politikaları tarımı bu noktaya getirdi. Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Ama pazarımızı kaybettik. O yüzden de daha pahalı yiyeceğiz. 2021 yılı kötü geçti ama umutla sorunların çözülmesini bekliyoruz.”
ARTUKLU ZİRAAT ODASI BAŞKANI: ELEKTRİK FATURALARI İNDİRİLSİN
Mardin Artuklu Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan, çiftçinin 2021 yılında yaşanan kuraklıktan dolayı zarar ettiğini, ödenen desteklerin de yeterli olmadığını belirtti. “Çiftçilerimiz ilaç, mazot, tohum ve gübre fiyatlarının yüksek olmasından dolayı 2022 yılına zararla başlamıştır” diyen Özkan, toplulaştırma uygulanan köylerde çiftçilerin desteklemelerden faydalanamadığını tarımsal elektrikte uygulanan yüksek fatura miktarlarının üretimi etkilediğini belirtti: Özkan taleplerini şöyle sıraladı:
“Tarımsal enerji kullanarak üretim yapan ve önceki yıllardan ödenmemiş borcu bulunan üreticilerden fatura borcunun desteklemelerden kesilmemesi ve hesaplara bloke konulmaması gerekmektedir. Mazot, tohum, ilaç ve gübre fiyatlarının düşürülmesi, elektrik faturalarında indirime gidilmesi, güneş enerjisi sistemlerinde çiftçilere yüzde 90 oranında destek verilmesini istiyoruz. Doğrudan gelir desteklemelerinin miktarının yüzde 100 oranında artırılması ve zamanında ödenmesi, zorunlu BAĞKUR ödemelerinin isteğe bağlı olması ve GAP suyuna bir an önce kavuşmayı temenni ediyoruz.”