Üreticilerin Milli Hükümeti tüm sorunları hızla çözer!

Son günlerdeki önemli gelişmeler:

1. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeni yıla girerken Türkiye'nin en acil ihtiyacına vurgu yaptı: "Kutuplaşmaya müsaade etmeyeceğiz."

"Acil ihtiyaç" diyoruz çünkü, ABD emperyalizminin Türkiye'yi dört bir yandan kuşattığı koşullarda, onun hizmetindeki "muhalefet" güçleri kutuplaşmayı, ayrışmayı ve bölünmeyi dillerinden düşürmüyorlar. İşte en son Selahattin Demirtaş'ın sokak çağrısı. İBB'de ortaya çıkan bölünme manzaraları. Rand Corparation raporunda ortaya koyulan hükümeti devirme hedefli "yaratıcı yıkıcılık" neyi gerektiriyorsa, onu yapıyorlar.

Bir taraftan TSK yılbaşı gecesi Kandil'e bomba yağdırırken, diğer taraftan bütün CHP belediyelerindeki PKK-HDP güçleri, ortakları CHP'lilerle yılbaşı kutlamaları yapıyorlar.

Bu "kutuplaşma" açıklamasının sözde kalmaması için atılacak ilk adım, HDP'nin derhal kapatılmasıdır. Bunun için, TC'ni gerçekten temsil edecek bir Anayasa Mahkemesi'ni hızla hayata geçirmeliyiz.

İkinci adım ise, sayın Cumhurbaşkanı'nın Üreticilerin Milli Hükümeti yönünde harekete geçmesidir.

2. Yine yılbaşı dolayısıyla ikinci önemli açıklama AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'tan geldi. Kurtulmuş, bu yıl da hedefimizin, "Bölgemizde güçlü Türkiye" olduğunu söyledi. Ekonomide, siyasette vb. dışa bağlı olmamaya vurgu yaptı.

Bu dışa bağımlı olmamanın şartının ekonomide, siyasette, her alanda devlet önderliğinde olabileceğini hep vurguluyoruz. Peki, daha geçen hafta açıklanan hükümetin "Mesleki eğitim" projesi bu ilkeyle ve "güçlü Türkiye" hedefiyle çelişmiyor mu? Bu projede Millî Eğitim Bakanlığı' nın özel şirketlerle işbirliği esas alınmış. Mesleki eğitim gibi bilimin ve yüksek teknolojinin esas alınması gereken bir projede devlet kurumları yok. Hedef Türkiye'nin Üretim Devrimi değil de sadece özel teşebbüsün ihtiyaçlarını karşılamak olunca, proje de böyle oluyor.

3. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez dün Karadeniz'den çıkartacağımız gazı, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yurdun dört bir köşesine vereceğimizi açıkladı. Sayın Dönmez sık sık Türkiye'nin en önemli sorunu olan enerji bağımlılığından kurtulma vurgusu yapıyor.

4. Önümüzdeki günlerde:

• 10 Ocak'ta ABD-Rusya,
• 12 Ocak'ta Rusya-NATO yetkilileri,
• 13 Ocak'ta ise, Rusya-AGİT görüşmeleri yapılacak. Bu görüşmelerden önce Türkiye yetkililerinden şöyle bir açıklamanın yararlı olacağı kanısındayım: "Türkiye, Ukrayna, Gürcistan vb. doğuya doğru genişleyip Rusya'yı tehdit eden NATO içinde yer alamaz. Böyle bir NATO'dan çıkma yönünde hazırlıklarımızı yapıyoruz.” Bu açıklama KKTC'nin tanınması için de yararlı olur.

5. 23 Ocak'ta KKTC'de erken seçim var. Bu seçim öncesinde milli vatansever yayın organları, Rusya, Abhazya, Azerbaycan ve Pakistan yetkilileriyle, KKTC'nin stratejik önemi ve tanınması içerikli söyleşiler yapmalı. Buralardan yapılacak olumlu açıklamalar, KKTC'de iki devletli çözümün seçim başarısına yardımcı olacaktır.

Millet İttifakı ve HDP, Rand Corparation raporunda ortaya koyulan hükümeti devirme hedefli "yaratıcı yıkıcılık" neyi gerektiriyorsa, onu yapıyorlar.