Üretim baskısı tehdit tanık ifadelerinde!
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı faciaya ilişkin 7'si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesi'ndeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı. Tanıkların dinlenilmesine devam edilen duruşmada, madenci Halil Yay, 10 yıldır hazırlık işçisi olarak çalıştığını kurumda patlama günü vardiyada olduğunu anlattı. Patlama anında kulağında basınç hissettiğini ve yaklaşık 15 dakika sonra da duman geldiğini anlatan Yay, "-300 kotunda aynı bölgede 10 kişiydik. Patlama sesini duyunca kötü bir şey olduğunu hissettik. Bir süre sonra bulunduğumuz alanda dumanın yoğunlaşması nedeniyle maskelerimizi takarak temiz havaya çıkmak için yola koyulduk. Yaklaşık 200-300 metre ilerledikten sonra arkamıza baktık, 7 kişinin olmadığını fark ettik. Geriye döndüğümüzde 7 arkadaşımızın vefat ettiğini gördük. Patlama -320 kotunda yaşandı gibi duruyor." şeklinde konuştu.
MASKE EĞİTİMİ YOKMUŞ
İşçi Erdi Demir de patlama öncesinde gece vardiyasından çıktığını ve olayı duyduğunda evinden gelerek -320 kotunda kurtarma çalışmalarına katıldığını aktardı.
Demir, "-320 kotuna indiğimizde 3-4 arkadaşımın cenazesini gördük, onları çıkardık. Kıyafetleri sağlamdı, yanık yoktu. Ben de gazdan etkilendim ve hastaneye kaldırıldım. Üretim baskısı vardı, izin alınırken zorluk çıkarılır, 'İşten çıkarırız.' derlerdi. Mühendisleri haftada 1-2 gün görürdük. Şu anda her gün giriyorlar. Maske eğitimleri verilmiyordu, sadece imza attırılıyordu. Şu an birebir, uygulamalı veriliyor." ifadesini kullandı.
Emniyet nezaretçisi olarak çalışan Cengiz Özdemir ise "Bazıları maskeleri açmaya çalışmış takamamış, bazıları takmadan koşmaya çalışmış. Tanınacak durumda değillerdi, hepsinin yüzü simsiyahtı." dedi.