Üretim Devrimi Kurultayı'nda TÜSİAD'a tepki: Fabrikalarımız o politikalarla yok edildi

Partinin Ekonomi Siyasetleri Bürosu Başkanı Hakan Topkurulu 'Cumhuriyet’in kurduğu fabrikalarımız, neoliberal politikalar ile yok edildi.' dedi.

Vatan Partisi'nin öncülüğünde devam eden Üretim Devrimi Kurultayları Türkiye'nin üreticisini, esnafını ve halkı bir araya getiriyor. Bursa Osmangazi’deki Kurultay'a Vatan Partisi Ekonomi Siyasetleri Bürosu Başkanı Hakan Topkurulu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fethi Yıldız, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Arif Tak, Bursa Ziraat Mühendisleri Odası Eski Başkanı Erkan Yaslıoğlu, Karacabey Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nuri Karaca, iş adamı Mustafa Dayanıklı, Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya, Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Bursa Başkanı Yıldırım Oran, pancar üreticisi Engin Çiftçiler, kiraz üreticisi Hamdi Tekdemir, zeytin üreticisi Feyzullah Türe katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan kurultayın açılış konuşmasını Vatan Partisi Bursa İl Başkanı Hacı Bektaş Aykut yaptı. Aykut, “Üretim devrimi yalnızca bir slogan değil. Türkiye’nin önündeki 10 yıllık, 20 yıllık planlamayı somut bir şekilde ortaya koymak, bunu devlet politikası haline getirmek için bu toplantıları yapıyoruz.” dedi.

ATLANTİK ÜLKELERİ KRİZİ ÇÖZÜMSÜZ YAŞIYOR

Vatan Partisi Ekonomi Siyasetleri Bürosu Başkanı Hakan Topkurulu da yalnızca Türkiye'nin değil, tüm dünyanın çok önemli bir krize girdiğini belirterek “Atlantik ülkeleri dediklerimiz, bugün bu süreci bizden çok daha derin, çok daha çözümsüz yaşıyor. Bizim çözümlerimiz var. Vatan Partisi, bunları vahiy olarak indirip sunmuyor, geçmiş tecrübelerden gelen birikimi ile bu yolu çiziyor. Bu süreç, ABD’nin 1940’larda başlattığı dolar saltanatının sonunu getiren süreç olacak.” şeklinde konuştu.

MİLLİ PARALARLA TİCARET

“Artık milli paralar ile ticaret yapmanın önü açılıyor.” diyen Topkurulu, dünyada doların ve avronun yerini alacak çözümlerin üretilmeye başladığına dikkat çekti. Topkurulu, “Merkez Bankamız, Katar, Güney Kore ve Çin ile swap anlaşması yaparak ticaretini milli paralarla yapmaya başladı. Buna Rusya da eklenecek, İran da eklenecek, Pakistan da eklenecek, hatta göreceksiniz Avrupa ülkeleri de eklenmek zorunda kalacak.” diye konuştu.

BU DURUMA NASIL GELDİK?

Hakan Topkurulu, TÜSİAD’ın “Denenen ekonomik model sonuca ulaşmamıştır, serbest piyasa kuralları çerçevesinde genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli” açıklamalarını da şöyle değerlendirdi: “Biz bugünlere hangi kurallarla geldik acaba? Biri yazmış bu bildiriyi, Koçlar, Sabancılar, Eczacıbaşılar herhalde utanıyordur. Bugünlere bu kurallarla geldiğimiz için bankalardaki mevduatın yüzde 65’i dolar. Biz Türkiye’de yaşıyoruz, Türkiye’deki mevduatın yüzde 35’i Türk Lirası.”

SINANMIŞ BİR POLİTİKAMIZ VAR

“Sınanmış bir politikamız var, bunu 1931 yılında Cumhuriyet Halk Fırkasının tüzüğüne koydular. Halkçılık ve Devletçilik ekonomi politikası. 1929 bunalımının çözümü için Mustafa Kemallerin, İsmet İnönülerin bulduğu ekonomik çözümdü.”

Topkurulu, devletçilik modeli ile ikincisini kurmaya cesaret edemediğimiz fabrikaların kurulduğunu, cevherden demir üreten Karabük Demir Çelik’in inşa edildiğini, bugün ise hurda ile demir çelik üreten bir sürü fabrika olduğunu söyledi.

‘GAZETE KAĞIDIMIZ YOK’

Topkurulu konuşmasının sonunda şu vurguları yaptı: “Gazete kağıdımız yok, gazeteler kur artışları ile nasıl basacaklarını bilmiyorlar, SEKA’larımız vardı, hepsi satıldı. TÜSİAD’ın ‘dönelim’ dediği neoliberal politikalar ile yok edildi bizim fabrikalarımız. Sümerbank’lar vardı, Nazilli Fabrikası vardı, içinde işçiyi işe getirip götürmek için tren yolu olan... Neyle ödedik biz bunların bedellerini, Sovyetler Birliği’ne portakal satarak ödedik. 1930’larda başta Amerika olmak üzere, İngiltere’de, Fransa’da açlık, sefalet, işsizlik kol gezerken Türkiye büyük sanayi işletmeleri kuruyordu. Mustafa Kemaller İstanbul’a, İzmir’e fabrika kurmadı. Anadolu’nun muhtelif yerlerine bu sanayiyi yaydılar. TOGG var Bursa’da, ‘bunu Güneydoğu’ya kurmalıyız.’ dedim, cevap olarak ‘ama orada otomobil yapmayı bilen insan yok.’ dediler. Bu vahiy ile değil yaparak öğreniliyor.”