22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ürolojik acil durum: Fournier kangreni

Nadir görülen ürolojik bir hastalık… Daha çok erkeklerde rastlanıyor. Diyabet, HIV, alkolizm gibi bağışıklık sistemi düşük bünyeleri tercih ediyor. Tıbbi ve cerrahi alanlarda ilerlemeler olsa da yüksek mortalite oranıyla erken tanı ve erken cerrahi müdahale gerektiriyor.

Ürolojik acil durum: Fournier kangreni! Fournier kangreni nedir? Fournier kangreni nasıl tespit edilir?
A+ A-
PROF. DR. FEHMİ KATIRCIOĞLU

Fournier kangreni (FG), perineal, perianal veya genital bölgeleri etkileyen, nadir görülen bir nekrotizan fasiittir. Hastalık erkeklerde daha yüksek bir sıklığa sahiptir. Gelişme için risk faktörleri arasında diyabet, HIV, alkolizm ve bağışıklık sistemini azaltan diğer durumlar bulunmaktadır. Klinik semptomların oturması 2-7 günde ortaya çıkar. Huzursuzluk, lokal ödem, rahatsızlık, ateş, bazen septik şok ile karakterizedir. Hastalığın başlangıç değerlendirmesi için mevcut görüntüleme teknikleri radyografi, ultrasonografi, bilgisayarlı bilgisayarlı kesityazar ve manyetik rezonansdır. Ancak FG'nin tanısı genellikle kliniğe dayanır ve görüntüleme, şüpheli tanılarda ve klinik bulgular belirsiz olduğunda yardımcı olabilir. Acil cerrahi debridman ve geniş etkili antibiyotik tedavisi, FG tedavisinin çekirdeğidir. Yüksek basınçlı oksijen ve vacuum assisted closure (VAC) gibi yardımcı tedavilerin kullanımı, literatürde bazı yönleriyle hem desteklenmekte hem de tartışılmaktadır. Ancak, medikal ve cerrahi alanlardaki ilerlemelere rağmen FG, yüksek mortalite oranı ile erken tanı ve erken cerrahi müdahaleyi gerektiren ürolojik bir acil durumdur.

Ürolojik acil durum: Fournier kangreni - Resim : 1

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIFSA ÖLÜMCÜL

Bağışıklık sistemi düşmüş hastalar, HIV gibi İmmün süpresif bağışıklığı baskılayan ilaç alanlar, kemoterapi alan hastalar, Lupus Lösemi Karaciğer hastalığı, Crohn hastalığı, beslenme bozukluğu olanlar ve ileri yaş ciddi obezitesi (şişman) olan hastalarda rastlanır.

Hastaların çoğunda genel vücut düşkünlüğü belirtileri vardır. Halsizlik, genital bölgede ağrı ve şişlik gibi şikayetler hızlı bir şekilde ilerler. Fournier Kangreni hızlı ilerleyen ve erken dönemde uygun tedavi başlanmadığı takdirde ölümle sonuçlanan acil ve ciddi bir hastalıktır. Erken dönemde uygun antibiyotik tedavisi başlanmalı, yine erken dönemde cerrahi olarak apse boşaltılmalı, ölü dokular sağlam doku sınırlarına kadar genişçe temizlenmeli ve düzenli pansuman yapılmalıdır. Enfeksiyon tamamen kontrol altına alınıp hastanın genel durumu iyileştikten sonra açıkta kalan kangren alanı vücudun başka kısımlarından alınan yamalarla kapatılır. Bu amaçla hastalar plastik cerrahi bölümüne yönlendirilir. Etkili tedaviye rağmen hastaların %20-40’ı kaybedilir. Başlıca ölüm nedenleri; Sepsis böbrek yetmezliği ve çoklu organ yetmezliğidir.

DERİ ALTI ENFEKSİYONLA BAŞLAR

Fournier kangreni, dış genital bölgeyi veya perineyi etkileyen bir nekrotizan fasiit veya kangren türüdür. Genellikle yaşlı erkeklerde görülür, ancak kadınlarda ve çocuklarda da ortaya çıkabilir. Şeker hastalarında, alkoliklerde veya bağışıklığı baskılanmış kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir.

Fournier kangreninin ilk semptomları, skrotumda şişme veya ani ağrı, ateş, solgunluk ve genel halsizliktir. Sınırlı eritem sınırının ötesine uzanan ağrı ile karakterizedir. Vakaların çoğu hafif olarak ortaya çıkar, ancak saatler içinde ilerleyebilir. Subkutan hava genellikle spesifik klinik belirtilerden biridir, ancak klinik vakaların >%50'sinde görülmez. Daha belirgin vakalar, kötü koku ve nekrotik enfekte doku ile karakterize edilir. Krepitus (eklem sesleri) bildirilmiştir. Deri altı enfeksiyon olarak başlar. Bununla birlikte, daha sonra nekroza dönüşen üstteki deride nekrotik yamalar ortaya çıkar.

Fournier Kangreni genellikle klinik olarak teşhis edilir, ancak tanıyı doğrulamak, şiddetini belirlemek ve sonuçları tahmin etmek için laboratuvar testleri ve görüntüleme çalışmaları kullanılır. X-ışınları ve ultrasonlar, cilt yüzeyinin altında gaz varlığını gösterebilir. Bir BT taraması, menşe yerini ve yayılma derecesini belirlemede faydalı olabilir.

ALKOL VE BESLENME

2006 yılında Türkiye'de yapılan bir araştırma, Fournier Kangreni tanısı konan hastaların yüzde 46'sında kan şekeri düzeylerinin yükseldiğini bildirdi. Başka bir çalışma, hastaların yaklaşık üçte birinin alkolik, diyabetik ve yetersiz beslenmiş olduğunu, diğer %10'unun ise kemoterapi, steroidler veya malignite yoluyla bağışıklığı baskılanmış olduğunu bildirdi.

FRANSIZLAR ADINI KOYDU

Yılda yaklaşık 62.500 erkekten biri etkilenir. Erkekler kadınlardan yaklaşık 40 kat daha sık etkilenir. İlk olarak 1764'te Baurienne tarafından tanımlanmış ve 1883'te klinik derslerde sunduğu beş vakanın ardından Fransız zührevi hastalıklar uzmanı Jean Alfred Fournier'den almıştır. Fournier kangreni vakalarının çoğu Clostridium perfringens gibi hem aerobik hem de anaerobik bakterilerle enfektedir. A grubu streptokokların (GAS) neden olduğu enfeksiyonların yanı sıra Staphylococcus aureus ve Vibrio vulnificus gibi diğer patojenlerden de kaynaklanabilir.Sanitasyon, tıbbi bakım ve psikososyal kaynaklara erişim eksikliği, artan mortaliteyle ilişkilendirilmiştir.

Diyabet alkol HIV