Ürün azaldı fiyatlar zıpladı
Eylül 2021, sebze ve meyvelerin miktar ve fiyat değişimlerinde rekor dönemi oldu. Eylülü rekorların öncüsü olarak kapatan domatesin miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 azalırken, aynı dönemde fiyatı yüzde 135.57 arttı.
Antalya hallerinde ürün azaldıkça fiyatlar tavan yaptı. Fiyat artışlarında domates ipi göğüsledi.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Eylül ayı Antalya Halleri Domates, Sebze ve Meyve Endeksini açıkladı. Antalya hallerinde eylül ayında domates miktarı bir önceki aya göre yüzde 6.52 ve sebze miktarı yüzde 11.30 arttı, meyve ise yüzde 3.97 azaldı. Geçen yılın aynı ayına göre domates yüzde 10.2 azalırken, sebze yüzde 2.88 ve meyve yüzde 15.29 artış gösterdi. Domates fiyatı ise geçen yıla göre yüzde 135.57 arttı. Bu artış, 2018 yılından sonraki en yüksek eylül ayı artışı oldu.
Eylül ayı itibarıyla yıllık sebze miktar endeksindeki yüzde 2.88’lik artışa rağmen fiyatlarda yüzde 80.72’lik artış kaydedildi. Bu artış da son 6 yılda 2018 yılından sonraki en yüksek artış olarak kayıtlara geçti. Meyve miktar endeksindeki yıllık yüzde 15.29’luk artışa rağmen fiyat endeksi yüzde 20.50’lik artış gösterdi. Meyve fiyatlarındaki bu artış da son 6 yılda 2018 ve 2020 yıllarından sonraki en yüksek artış oldu.
Bir önceki aya göre domates işlem miktar endeksi, eylülde yüzde 6.52 artış gösterirken, aynı dönem işlem fiyatı yüzde 44.87 arttı. Bu artış, son 3 yılın rekorunu kırarken sebze miktar ve fiyat endekslerinde de son 3 yılın uyumlu değişimleri bozuldu. Eylül 2021'de miktar ve fiyat değişimleri, diğer 2 yıldan yüksek oldu. Sebze işlem miktarı yüzde 11.3 artarken fiyat yüzde 16.01 arttı. Meyve miktarı ise yüzde 3.97 azalırken, fiyatta yüzde 6.96’lık azalış yaşandı.
ASO: DIŞA BAĞIMLILIK AZALMALI VERİMLİLİK ARTMALI
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "2022 yılında yazmamız gereken 'yeni büyüme hikayemizin' en önemli unsurları, teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır." dedi.
ASO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Oda meclis üyelerinin katılımıyla Antalya'da yapıldı. Nurettin Özdebir, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, küresel ekonomide yeni denge arayışlarının devam ettiğini, Kovid-19 salgınının yarattığı küresel krizle birlikte dünyanın içine girdiği bol para döneminin sonunun yaklaştığını söyledi. Yeni dengelenme sürecinin, aynı zamanda ekonomilerde risk algısının arttığı bir dönemden geçileceği anlamını taşıdığını dile getiren Özdebir, değişen dengelerin ilk dalgalarının hissedilmeye başlandığını ifade etti.
Türkiye'nin marttan bu yana risk algısı ve belirsizliklerin yüksek seviyede olduğu bir dönemde olduğunu anlatan Özdebir, "Kovid-19'da artan vakalar, merkez bankalarının kararları ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan belirsizlikler ve bu belirsizliklerdeki yüksek risk algısı her geçen gün artarken ekonomi politika yapıcılarının uygun bir ekonomi politikası formüle etmesini zorlaştırıyor." diye konuştu. Son dönemde, parasal sıkılaşma politikalarının amacını gerçekleştiremediğini ve ekonominin aynı anda hem yüksek faizin hem de yüksek kurun kıskacında kaldığını dile getiren Özdebir şunları kaydetti:
REKABET GÜCÜ AŞINDI
"Bu olguların, yurt içinde belirsizliği artıran, ara mallardaki yüksek fiyat artışları kanalıyla üretimde aksamalara yol açan ve uluslararası piyasalarda rekabet gücümüzü aşındıran yüksek enflasyonla birlikte değerlendirilmesi, halihazırda reel sektörün yüzleştiği zorlukların derecesini ortaya koymaktadır. Ama tüm bu zorlukların üstesinden gelmekten başka da çaremiz yok. Biz sanayiciler olarak bu süreçte üretmekten hiç vazgeçmedik."
Türkiye'nin sanayi politikasının üretim odaklı bir yaklaşımla, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan üretim modeli ile sağlıklı bir yapıya kavuşacağını belirten Özdebir, üretimde dışa bağımlılığı azaltmak için ara ve sermaye mal üretimine katkı sağlayacak teşvik sisteminin devreye girmesi gerektiğini dile getirdi.