USMER Genel Başkanı Utku Reyhan ilkesel tutumu açıkladı: Üniversite rektörünü üniversite seçmeli

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne üniversite dışından Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanması ve buna yönelik itirazlar üniversitelerin rektör ve dekan seçimleri tartışmasını bir kez daha gündeme getirdi.

Atama sonrası Boğaziçi Üniversitesi'nden itirazlar yükselirken Beşiktaş'taki Güney Kampüs Ana Giriş Kapısı önünde toplanarak basın açıklaması yapmak isteyen bir grubun attığı sloganlar ve söylenen marşlar tepki çekti. 17 kişi gözaltına alındığı eylemde çoğunluğunu okulun öğrencisi olmayan kişilerin oluşturduğu bir grup, terör örgütü marşları söylemiş ve “Katil polis” sloganları atmıştı. Gösteri sırasında atılan sloganlara tepki gösterenlerin sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açtıkları “#Polisiminyanındayım” yazılı etiket, Trend Topic (TT) oldu. Twitter'da “#Polisiminyanındayım” etiketiyle şu ana kadar yaklaşık 330 bin paylaşım yapıldı.

SOYLU: OMURGASIZLAR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “#Polisiminyanındayım 'katil polis' diyenin karşısındayım. Omurgasız vıcık vıcıkların farkındayım” paylaşımını yaptı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da İzmir'de 2017 yılında şehit olan polis memuru Fethi Sekin'in fotoğrafını paylaşıp yayınladıkları mesajla “#Polisiminyanındayım” etiketine destek verdi.

17 KİŞİDEN 15'İ ÖĞRENCİ DEĞİL

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı da, “Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleşen bir protesto gösterisi sırasında Türk polisine yönelik atılan hadsiz slogan, bizleri son derece üzdü. Polislerimize katil denmesini bizim kabul edebilmemiz ve buna sessiz kalmamız mümkün değildir” dedi. Çataklı, Boğaziçi'ndeki eylemlerde gözaltına alınan 17 kişiden 15'inin öğrenci olmadığını, bazılarının MLKP ile irtibatının tespit edildiğini söyledi.

'SEÇİM BİLİMSEL YAPIYI GÜÇLENDİRİR'

Eylemde atılan kışkırtıcı sloganların gölgesinde kalsa da üniversitelere rektör atanması ile ilgili tartışma da sürüyor. Konuyla ilgili açıklama yapan USMER Başkanı Utku Reyhan'ın “Üniversitelerin dekan ve rektörlerinin üniversitelerce seçilmesi çok temel ve gelenek haline gelmiş bir ilkedir. Bu ilkeyi uygulamak, terör örgütlerinin ve Türkiye’yi karıştırmak isteyen güçlerin kışkırtmalarını engelleyeceği gibi, üniversitelerin özerk ve bilimsel yapısını da güçlendirecektir” dedi.

'ÖĞRENCİLER VATANSEVER TAVIR ALDI'

Reyhan'ın açıklaması şöyle: “Akademik kadronun tamamının ve belki öğrencilerin ya da temsilcilerinin katılacağı bir seçimle en çok oy alan üç aday tespit edilmeli, YÖK aşamasına gerek duyulmaksızın Cumhurbaşkanı bu isimler içerisinden birini, tercihen birinciyi göreve getirmelidir.

“Önceki gün yaşanan olaylarda 17 kişi gözaltına alınmış ve bunların 15’inin Boğaziçi Üniversitesi’yle bir ilgisinin olmadığı açıklanmıştır. Anlaşılan bazı terör örgütleri ve kışkırtıcılar öğrencileri ve kamuoyunu polisimize karşı kışkırtmak istemişlerdir. Sayıları az da olsa bir grup öğrencinin bu kışkırtmalara geldiği ancak büyük çoğunluğun polisle karşı karşıya gelmeyerek vatansever bir tavır aldığı anlaşılmaktadır.

“Elbette terörle kararlılıkla mücadele eden polisimizin, askerimizin, güvenlik korucularımızın yanındayız. Ancak bu tür durumların daha başlamadan engellenmesi, kışkırtıcıların arzu ettikleri ortamın oluşmaması için rektörlerin üniversite tarafından seçilmesi ilkesi kesin olarak uygulanmalıdır. Rektörün seçilmiş olması hem görevini daha başarıyla yerine getirmesine hem de demokratikleşen üniversite yaşamının daha üretken olmasına katkı sağlayacaktır.”

'DEMOKRATİK ÜNİVERSİTENİN YANINDA TERÖRÜN KARŞISINDAYIZ'

Üniversite dışından bir rektör atanmasını doğru bulmadıklarını açıklayan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Boğaziçi Birimi de“Ancak güvenlik görevlilerine ve polisimize saldıran ve üniversite bileşenlerinin gösterdiği haklı tepkiyi kendi terör destekçisi siyasetlerine alet etmeye çalışanları mahkum ediyoruz” dedi.

TGB'den yapılan açıklamada, “Bu atama kararının yanlışlığı, Prof. Dr. Melih Bulu’nun kişiliğinden ve akademik niteliğinden bağımsızdır. Boğaziçi Üniversitesi, özerk bir bilim kurumu olarak kendi rektörünü kendi akademik bünyesi içinden demokratik usüllerle seçmelidir” denildi. Açıklama şöyle devam etti: “Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerinin bu ilkesel çerçevede ortaya koyduğu itirazı paylaşıyoruz. Fakat 4 Ocak Pazartesi günü yapılan protestoda, Boğaziçi kamuoyunda ortaklaşılan tüm hassasiyetleri çiğneyerek güvenlik görevlilerine ve polisimize saldıran, terör örgütlerine ait marşları okuyan ve üniversite bileşenlerinin gösterdiği haklı tepkiyi kendi terör destekçisi siyasetlerine alet etmeye çalışanları mahkum ediyoruz. Üniversitemizi ve ülkemizi korumak için görevini yapan güvenlik görevlilerimizin ve polisimizin yanındayız.

‘Kayyum rektör’ vurgusunu, terör suçları sabit olan HDP-PKK belediyelerinin görevinden alınmasıyla bu atama kararını birleştirmek için kullananların gerçek niyeti ortadadır ve 4 Ocak günü görülmüştür. Önemli kısmının üniversite dışından olduğu anlaşılan bu grubun giriştiği saldırgan eylemler ve dayattığı provokatif tarzın, Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerini yansıtmadığını vurgulayan ÖTK bildirisine ve öğrenci tepkilerine katılıyoruz.”

'ÖZGÜR BİLİM ÖZERK ÜNİVERSİTE'

“Boğaziçi Üniversitesi, tam da bu terör destekçisi gruplar ve onları çeşitli gerekçelerle kollayanlar sebebiyle terör olaylarıyla anılır hale gelmiştir. Açılım zamanından bu yana üniversitemizde PKK kutlamaları yapan, Mehmetçiğe ‘katil’ diyen, vatansever öğrencilere karşı terör estiren, üniversite otoparkında bomba düzeneği saklayacak kadar arsızlaşan bu yapının Boğaziçi Üniversitesi’nin gündemini belirlemesi artık kabul edilemez Türkiye Gençlik Birliği olarak özgür bilim, özerk üniversite ilkemizi savunurken üniversitelerimizi bir avuç terör destekçisinin güdümüne bırakmayacağımızı, bilimin ve vatanseverliğin kaleleri yapma kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha bildiriyoruz.”