USMER ve Teori etki ajanlığını masaya yatırdı
Etki ajanlığı yasası tartışmaları sürerken USMER ve Teori Dergisi İstanbul’da alanında uzman isimlerin katılımıyla 'Ulusal Güvenlik ve Etki Ajanlığı' çalıştayı düzenledi. Çalıştayın sonucunda komisyon kurulması kararlaştırıldı
Yargıya ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Buna göre, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan (TCK) değişiklikle casuslukla ilgili yeni suç ihdas edilecek. Konu gündemde tartışılırken Ulusal Strateji Merkezi (USMER) ve Teori dergisi “Ulusal Güvenlik ve Etki Ajanlığı” konulu bir çalıştay düzenledi.
İstanbul’da Türk-İş’in 1 No’lu Şubesinde alanında uzman isimlerin katılımıyla yapılan çalıştayda Prof. Dr. Fahri Erenel, Prof. Dr. Emin Gürses, Doç. Dr. Erdem İlker Mutlu ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü sunum yaptı.
13 Ekim’de düzenlenen çalıştayın açış konuşmasını yapan USMER Başkanı Şule Perinçek, “Türkiye’de ve dünyada faaliyet yürüten etki ajanlığının birçok boyutunu bugün tartışacağız. Gün sonunda yaptığımız tartışmaların neticesi olarak çözüme varmayı, Türkiye için önlem almayı amaçlıyoruz.” dedi.
AKADEMİ DE KULLANILIYOR
Türkiye’nin ABD etkisine 1947’den itibaren girdiğini söyleyen Prof. Dr. Fahri Erenel özetle şunları söyledi:
“1947’de başlayan süreç ve sonrasındaki Truman Doktrini, Marshall Planı ve devamındaki anlaşmalarla; AB süreciyle birlikte etki ajanlığının Türkiye’de varlığını söylemek mümkün. 1975 yılında Uluslararası İletişim Uzmanları tarafından ABD’de yayımlanan raporda ‘’20 yıldan fazladır Türkiye’de faaliyette bulunan Amerikan Yardım Programı, bir zamandan beri meyvelerini vermeye başlamıştır.
"Önemli mevkilerde Amerikan eğitim görmemiş bir Türk’ün bulunmadığı, bakanlık ya da bir kamu kurumu kalmamıştır. Bu isimler bulundukları ülkede hala ilerici güç niteliği taşımaktadır. Genel müdür ve müsteşarlık görevlerine kısa sürede geçmeleri beklenir.
“Türkiye’ye karşı çalışan istihbarat örgütlerinin arkasında üç ya da daha fazla ulusun gizli servisleri var. Parayı veriyorlar çalıştırıyorlar. Üniversitelerde çalışan bazı akademisyenlere sayfası 100 dolardan Türkiye’de Kürt ya da İslami hareketler ya da başka sorunlara dair rapor yazmalarını istediler. Böyle başladı ve sonra gelişti, büyüdü.
"Sonuç itibariyle şu an etki ajanlığının bağlı olduğu şirketler var. AB fonlarından beslenen şirketler, araştırma şirketleri ve vakıflar var. Türkiye’deki demokratları kullanarak bu işi en iyi yapan şirket de Soros.”
Yabancılara rapor hazırlamanın suç olduğunu söyleyen Emin Gürses de, “Meclis’te birçok vekil yabancılara rapor hazırlıyor. Bunun karşılığı da para alıyorlar.” dedi.
Gürses sunumunda, “Güvenlik meselesi dahili bir meseledir. İçeride güvenliği sağlarsanız, yani gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılarsanız başarılı olur. Açta, açıkta kalan insana hangi güvenlikten bahsedeceğiz? Memlekette milli hükumet kurulamadı. Hükumet her sıkıştığında taviz verdi.” ifadelerine yer verdi.
ABD’NİN DEMOKRASİ PROJESİ
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü sunumuna Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin NDI Ankara direktörü Janet Sawaya ile yapılan toplantının görseli ile başladı. Sawaya’nın resmi CIA ajanı olmadığını, bir bürokrat olduğunu ve Ankara’da tüm kapıların ona açıldığını söyleyen Üsküplü, “NDI nedir? NED’in dört çekirdek örgütünden biridir. NED nedir? Bütün bu fonlama faaliyetlerinin merkezidir. Dünya üzerinde NED, ikinci CIA olarak bilinir.” dedi.
ABD’nin Reagan’ın başkan olmasıyla birlikte dünya üzerinde “Project Democracy”yi uygulamaya koyduğunu söyleyen Üsküplü, “Demokrasi Projesi nedir? Reagan 1982’de şöyle ifade etti: Demokrasinin altyapısını özgür basın, sendikalar, siyasi partiler ve üniversitelerde oluşan sistemi güçlendirmektir.
Bunları kontrol edersek hedef ülkeleri de kontrol ederiz.” dediğini belirterek ABD’nin Türkiye üzerinde de etkin olan planlarını ortaya koydu. Üsküplü, bu konuşmadan bir yıl sonra Ulusal Demokrasi Vakfı adıyla bilinen NED’in kuruluşuna da dikkat çekti.
‘YASA DEĞİŞMELİ’
Doç. Dr. İlker Erdem Mutlu, var olan etki ajanlığı yasasının değişmesi gerektiğini ancak bunun yetersiz olduğunu belirterek şunları söyledi: “Etki ajanlığı bir eylemler bütünüdür. Hedef aldığı siyasi birimi belirli bir yöne yönlendirmek için yaptığı faaliyetin oluşturduğu durumdur. Adeta bir vekiller savaşı ortaya çıktı. Bu vekiller legal örgütlenmeler oluşturuyorlar. Bu örgütler, büyük etki yaratan olayların fragman olaylarını gerçekleştiren olaylara imza atıyorlar. Bunların başrolü bir grup akademisyen, doktor, aktivist gibi kişiler olabilir.
KOMİSYON KURULACAK
“Bu işin büyük kısmının verilen fonlar olduğunu düşünsek de asıl büyük kısmı yabancı endüstrinin ülkedeki faaliyetleri daha önemlidir. Sermayenin küreselleşmesiyle beraber endüstriler tüketim hayatlarını da kontrol etmeye başladılar. Yabancı endüstrinin girmiş olduğu devlet sistemlerinde varlığını nasıl sürdürdüğünün ve neler yaptığının iyi tespit edilmesi gerekiyor. Bunların en önemlilerinden biri de dijital içerik üretim endüstrisidir. Özellikle belirli bir yaş grubu üzerinde konsolidasyon yaratmak adına müthiş etkileri vardır.”
Sunumların ardından Dr. Doğu Perinçek, Emekli Deniz Kurmay Albay Halil Özsaraç, gazeteci Gürkan Zengin, Av. Nusret Senem, Güneş Batum kendi alanlarına dair fikirlerini belirterek tartışmayı derinleştirdiler.
Çalıştayın sonucunda etki ajanlığının sınırları, içeriği, unsurları ve nasıl önlem alınacağına dair kapsamlı kararın alınması için bir komisyonun kurulması kararlaştırıldı. Çalıştayın tamamı önümüzdeki günlerde Ulusal Kanal’da yayınlanacak.
