USMER’deki çalışma arkadaşları Sencer İmer’i anlattı: Demir çelik fabrikaları Kardiyoloğunu kaybetti

Ulusal Strateji Merkezi’ndeki (USMER) çalışma arkadaşları, önceki gün kaybettiğimiz USMER Danışma Kurulu Üyesi, Ufuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencer İmer’i anlattı.

Rahatsızlığı dolayısıyla bir süredir hastanede tedavi gören İmer’i önceki gün kaybettik. Sencer İmer hocamızı bugün Ankara’da son yolculuğuna uğurlayacağız. USMER’deki çalışma arkadaşları, İmer’i Aydınlık’a anlatarak bu değerli bilim insanının arkasından bizlere düşen görevleri sıraladılar.

‘EKSİKLİĞİNİ HİSSETTİRMEYELİM’

USMER Başkanı Şule Perinçek: USMER çok değerli bir hocasını kaybetti. Evet, Danışma Kurulu üyemizdi. Ne zaman başvursak bir kez bile işim var olmaz, demedi. Yalnızca bilgi, birikimi ve deneyimiyle değil bizler için o inanılmaz şeffaflığı, güler yüzü ve alçakgönüllü görev insanı kişiliğiyle de örnek oldu. Belki de o nedenle son güne kadar bir umutla bekledik. Ona en çok ihtiyacımızın olduğu bir zamanda Türkiye'mizin ekonomisini öksüz bırakıp gidemez dedik... Sizin aracılığınızla görev çağrısında bulunmak istiyorum. Gelin hep birlikte devam edelim. Milletimize eksikliğini hissettirmeyelim. Yakışanı budur.

E. Ulaştırma Bakanı Prof. Dr. Enis Öksüz: Rahmetli Sencer İmer, hem metalürji hem kamu yönetimi-siyaset bilimi tahsili yaparak ülkemize çok hayırlı hizmetleri olmuş öngörüleri yüksek bir bilim adamı idi. Ruhu şad mekânı cennet olsun... Tanrı milletimize daha çok Sencer İmerler nasip etsin. Milletimizin başı sağ olsun.

’50 SENEDE BİR GELİR’

Av. Faik Işık: Ülkemiz, ufuklarını her türlü tehlikeye karşı gözlemleyip, erken uyarı misyonunu üstlenen stratejik önemde bir aydın vatanseverinin; ebedi âleme göçünü yaşadığının yeteri kadar farkında değil. Maalesef ben çok geç ve uzaktan tanıdım. Yerine 50 senede ancak yeni bir Sencer İmer yetişebilir. Ruhu şad olsun. Vatan sağ olsun.

Sinan Gözek: Evet o zaman Ayvalık'ta kalıyordu, Sarımsaklı'da. Aydınlık haftalık çıkıyordu. Yıl 2003'tü hatırladığım kadarıyla. Uzak bir mesafeden yürüyerek Sarımsaklı merkeze gelirdi Çavdar Otel'e her hafta sonu. Aydınlık dergisini almak için. Ben de o zaman tanımıştım kendisini. Aydınlık'ı hiç kaçırmadan takip ederdi. Başımız sağ olsun. Kıymetli bir değeri kaybettik.

‘CEZAYİR’LE KARDEŞLİĞİ SAVUNUYORDU’

Doğan Duyar (Cezayir): Televizyon izleyicileri Sencer İmer’i “uluslararası ilişkiler uzmanı” olarak tanıdı. Oysa kendisinin deyişiyle demir çelik fabrikalarının “kardiyoloğu”ydu; Almanya’da “yüksek fırın” alanında uzmanlaşmıştı. İskenderun Demir Çelik’le eşzamanlı ve aynı Ruslar tarafından 1970’li yıllarda Cezayir’in Annaba şehrinde kurulan demir çelik fabrikasının 2 milyon ton yerine 500 bin ton gibi düşük kapasiteyle çalıştığını söylediğimizde, yerinde duramıyordu. Mühendisti; art arda teknik sorular soruyordu. “Fırın hacmi kaç metreküp?”, “Limanla fabrika arasında bağlantı nasıl sağlanıyor?” Kalkınmadıydı; yapılabilecekleri sıralıyor, Cezayir’in yeniden kalkınma hamlesinde demir çeliğin önemini ve rolünü anlatıyordu. Türkiye-Cezayir kardeşliğini savunuyordu; “Kardeş Cezayir’in demir çelik fabrikasını iyileştirmek bir görev” diyordu. Gönüllüydü; vericiydi. Nihayetinde bir “yatırım ekibinin lideri” olacaktı ama bir kez bile “para” sözü etmemişti. Saygıyla sevgiyle hoş çakal değerli abimiz.

‘SEKTÖRÜN DUAYENİYDİ’

Atilla Türköz: Değerli bilim adamı, demir çelik sektörünün duayenlerinden Prof. Dr. Sencer İmer’i koronavirüsten kaybettik. Değerli oğlu Tuğrul Bey ile son birkaç haftamız iyileşme umudu ve dua ile geçti. Ama olmadı. Demir çelik ve milli makina sanayinin gelişmesinde büyük emeği olmuştur. 2008-2009 yıllarında İşçi (Vatan) Partisi olarak tertip ettiğimiz Milli Savunma Sanayi sempozyumlarında konuşmacı olarak katılmış ve bugüne ışık tutan önerilerde bulunmuştu. Geçen yıl sevgili Erdem Şahin ile Teknisite’de bir konferans için aramıştık. Hemen kabul etmişti. Cumhuriyetimizin yetiştirdiği müstesna Atatürk devrimcisi bir bilim insanıydı. Sencer İmer; bir gün bana Genel Başkanımız Doğu Perinçek ile Almanya’da bir yemekte tesadüfen karşılaşmasını anlatmıştı. Yemekte başkaları var ve sohbet ediliyor. Sencer Bey Doğu Perinçek’in düşüncelerini ve mücadelesini ima ederek “sizinle tanıştığıma çok memnun oldum” diyor. Doğu Perinçek ise “biz sizinle şimdi tanışmadık ki, siz Kurtuluş Lisesinde okuyordunuz, ben Atatürk Lisesinde. 1959-1960’larda lise öğrencileri olarak Cumhuriyeti korumak için yürüyüş yapardık. Sencer İmer lisesini temsilen, ben de Doğu Perinçek olarak kendi lisemi temsilen toplantılar yapardık. Ben Sencer Beyi lise yıllarından tanırım” deyince tekrar sarılıyorlar. Rahmetli Sencer İmer Bey, sayın Doğu Perinçek’in çok zeki bir insan olduğunu bu karşılaşma olayını anlatarak söylerdi. Allah rahmet eylesin. Işıklar içinde uyusun.