19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumhuriyet çınarı Hıfzı Topuz’u kaybettik

Türkiye’nin duayen ismi, gazeteci-yazar Hıfzı Topuz'u kaybettik. Türk basın tarihine iz bırakan Topuz, Cumhuriyet’le yaşıttı. Usta ismin ailesine, sevenlerine ve basın camiasına başsağlığı diliyoruz.

Usta gazeteci ve yazar Hıfzı Topuz hayatını kaybetti!
A+ A-
HABER MERKEZİ

Gazeteci yazar Hıfzı Topuz İstanbul’da 100 yaşında hayatını kaybetti. Cumhuriyet döneminin güçlü yazarı Topuz, son yıllarda kaleme aldığı portre romanlarıyla ün yapmıştı. Basın camiasına örgütlenmeyi getiren ilk gazetecilerdendi. Sendikacılık ve Cemiyet kuruculuğunda onun ismi sembol niteliğinde… 1952 yılında İstanbul Gazeteciler Sendikasını kurdu ve neredeyse bütün gazetecileri üye yaptı… Türkiye’ye de örnek oldu. Meslek ilkeler ve onuru için de büyük çaba gösterdi.

KIDEMLİ GAZETECİ

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Hıfzı Topuz’un ölümünün ardından başsağlığı mesajı yayınladı. Mesajda şu görüşlere yer verildi: “Uzun yıllar gazeteci ve yazar olarak başarıyla çalışan en kıdemli üyelerimizden önceki Onur Kurulu Başkanımız Sevgili Hıfzı Topuz’u kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne ve basın emekçilerinin örgütlenmesine büyük destek veren Hıfzı Topuz’u hiç unutmayacağız. Meslektaşımızın ailesine ve basın topluluğumuza başsağlığı diliyoruz.”

SON GÜNE KADAR YAZDI

Hıfzı Topuz 1923 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1947-58 yılları arasında Akşam Gazetesi'nde muhabir, istihbarat şefi, yazı işleri müdürü ve genel yayın müdürü olarak çalıştı, İstanbul Gazeteciler Sendikası Başkanlığı’nı yaptı.

Strasbourg Üniversitesi'nde devletler hukuku ve gazetecilik alanlarında yüksek lisans (1957-59) ve yine Strasbourg Hukuk Fakültesi'nde gazetecilik doktorası yaptı (1960). Paris'te UNESCO Genel Merkezi'nde, İletişim Sektöründe Özgür Haber Dolaşımı Şefi olarak çalıştı (1959-1983). Uluslararası gazeteci örgütleri arasında işbirliği, basın ahlâkı ve gazetecilerin korunması projelerini yönetti, Afrika ülkelerinde, Hindistan'da, Filipinler'de gazetecilik eğitimi seminerleri düzenledi. Kara Afrika'da Kırsal basın projesini oluşturdu. Anadolu, İstanbul ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültelerinde Basın, Radyo ve TV Tarihi, Uluslararası İletişim ve Siyasal İletişim dersleri verdi. TRT'de Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştı (1974-75). 1993'te BRT İstanbul Radyo ve Televizyon Genel Yayın Koordinatörlüğü yaptı. 1986'da İletişim Araştırmaları Derneği’ni (İLAD) kurdu. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'nda iletişim Komitesi Başkanlığında bulundu. 1997'de İzmir’de Birinci Ulusal Kültür Kongresini, 1998'de de İstanbul'da Kültür Politikaları Sempozyumu'nu düzenledi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Onur Kurulu Başkanlığı’nı yaptı. TGC Balotaj Kurulu’nda çalıştı. Sürekli Basın Kartı taşıyordu. 1998 yılında TGC Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’nü, 2003 yılında TGC Basın Özgürlüğü Ödülü’nü, 2020 yılında Nazım Hikmet Dostluk Ödülü’nü aldı. İngilizce ve Fransızca biliyordu. Evli ve bir çocuk sahibiydi.

51 KİTAP YAYIMLADI

Hıfzı Topuz ölene kadar yazan ve araştıran bir aydındı. Son yıllarda yazdığı biyografik romanlarıyla anılmaya başlandı. Çeşitli konularda 51 kitap yayımladı. Eserlerinin bazıları şunlar: Kara Afrika (1970), Türk Basın Tarihi (1973), Caricature et Societe (Paris, 1974), Uluslararası İletişim (1985), İletişimde Karikatür ve Toplum (1985), Lumumba (1987), Status, Rights and Responsibilities of Journalists (Prag, 1989), Basında Tekelleşmeler (1989), Yarının Radyo- TV Düzeni (1990), Siyasal Reklamcılık (1991), Parisli Yıllar (1994), Hoşgörü (1995), Dünya Karikatürü (1996), Meyyale (1998), Kültür Politikaları (1998), Taif’te Ölüm, Gazi ve Fikriye, Başın Öne Eğilmesin, Vatanı Sattık Bir Pula, Devrim Yılları, Bana Atatürk’ü Anlattılar.

ATATÜRK’Ü YAKINDAN GÖRDÜ

Topuz, Atatürk’e ilişkin anısını şöyle anlatmıştı; “Atatürk'ü gördüm tanıdım, çok sevdim. Ankara'da motosiklet geçişlerinde Atatürk geçiyor diye kenarda dururduk. Atatürk arabayla gelir, selam verirdi. Çok heyecanlanırdık. Cumhuriyet Bayramı'nın 10. yılında Atatürk'ü görmeye gittim. Doyamadım. Bir iki kere tribünlerin önünden geçtim Atatürk'ü göreceğim diye. Galatasaray'da okulun önünden geçerdi, orada görürdük. Haydarpaşa'ya geldiği zaman polisleri görürdük, 'Atatürk geliyor!' derdik ve beklerdik.

Atatürk benim hayatımda çok önemli rol oynadı. Ben çok sevdim Atatürk'ü. Kumandanlığıyla hiç uğraşmadım. Benim alanım değil. Benim sevdiğim, insancıl bir Atatürk, herkesin düzeyine inen, herkesle dost olan, herkesi anlayan, devrimci bir Atatürk. Atatürk'ün en önemli tarafı bence, bilime inanması. Atatürk son kez İstanbul'a geliyordu, hastaydı. Pendik'e gittik karşılamaya, Atatürk pencereye çıktı, biz de alkışladık. İndi, el sıkıştık. Sohbet değil ama bu kadar bir temasım oldu Atatürk ile.”

‘KAHVALTIDAN ÖNCE MASAYA OTURURUM’

2019 yılında kendisiyle yapılan bir söyleşide ‘yaşamınızın ne kadarını yazmaya ayırırsınız’ sorusuna şu yanıtı vermişti:

“Sabahleyin kalkar kalkmaz kendimi hemen yazıya verirdim. Kahvaltı etmeden yazmak üzere masaya otururdum. Onu yıllarca sürdürdüm. Bütün romanlarımı o heyecanla yazdım. Şimdi biraz geç kalkıyorum. Onun için o heyecanla masaya oturamıyorum. Bazen hiç uyku tutmuyor, uyuyamıyorum. O felaket bir şey oluyor. Normal olarak 8 saat uyuyorum. (Yazmaktan) Hiç bıkmıyorum. Bazen yazmaya oturduğum zaman, saate falan bakmıyorum, akşam olmuş karım beni yemeğe çağırıyor, öyle kalkıyorum. Hiç farkına varmıyorum. Yazı beni öyle sürüklüyor ki hiç farkına varmıyorum. Çok zevkli bir iş.”

VATAN PARTİSİ GENEL BAŞKANI DOĞU PERİNÇEK'TEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI 

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hıfzı Topuz için başsağlığı mesajı yayınladı. Perinçek, Hıfzı Topuz'un eserleriyle yaşayacağını kaydetti. 

Perinçek'in mesajı şöyle:

Bugün bir Cumhuriyet çınarını sonsuzluğa uğurluyoruz. Hıfzı Topuz, Cumhuriyetin ve Türk devriminin yazarıdır. Türk devriminin köklerindeki önemli karakterleri Türk gençliği onun eserleri ile tanıdı. Namık Kemalleri, Ziya Paşaları, Enverleri, Talatları ve elbette Mustafa Kemalleri tarihteki gerçekçi yerine oturtarak, edebi zenginlikle bize aktardı. Paris barikatlarında dövüşen Genç Osmanlılardan, Cihan Harbi'nde İttihatçı fedailere, Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyetin değerli portrelerine onun kalemi ile ulaştık. Hıfzı Topuz, zor günlerde Vatan Partisi’nin ve Aydınlık hareketinin yanında yer alan bir aydındı. Mazlum milletlerin safındaydı. 2000e Doğru dergisine yaptığı katkıları saygıyla anıyoruz. Hıfzı Topuz eserleriyle yaşayacak. Onun değerlerini, Cumhuriyetin yeni yüzyılında, Atatürk devrimini tamamlayacak olan vatanseverler ve devrimciler yaşatacak.

Son Dakika Haberleri