Uygarlık türkülerdedir
Kadınların değerini, duyulan sevgiyi, aşkı, ananın hasretini, kızın gurbetliğini ve sonsuz duyguyu, güzelliği türkülerde yaşarsınız, izlersiniz. Türküler sizi aldatmaz. Türkülerinize sarıldıkça başarırsınız.
Hele o birleştiren türkülerimiz. Kardeş ülkelerin türküleri.. Bir Azerbaycan türküsü der ki:
“Dağımız taşımız bir, töremiz aşımız bir
Kim girecek aramıza, derdimiz gözyaşımız bir
Ankara Bakü'ye kardeş, Gence Erzurum'a eş
İki sevda iki güneş, Azerbaycan Türkiye”
Mühür gözlü Azerbaycanlı kadınların yüreği, gönlü bize eştir:
“Küçelere su serpmişem
Yâr gelende toz olmasın
Ele gelsin, ele gitsin
Aramızda söz olmasın
Ne ezizdir yârım, canım
Ne şirindir yârım, canım”
Kadınların elinin değdiği iş harlanır, gürlenir, çoğalır, büyür. Kadınlarla uygarlığı beslemiştir. Fedakarlıkları, kahramanlıkları, çektikleriyle bile onlar milletlerinin, insanlığın gelişmesinin temel dayanağıdır, nedenidir.
Yükselen Asya güneşinin altında, büyüyor umutlarımız. Gelecek orada. Türkülerimiz yolu gösteriyor. Kardeşliği, birliği, “eşk”i kuşandığımız türkülerimizle birleşiyoruz. Umudun, uygarlığın güneşine yöneliyoruz.
Hurafeyi, safsatayı, kadını hiçleyen bütün geriliklerin türkülerimizi karartmasına izin vermeyeceğiz. Bizi birbirimize anlatan o yürek sadâlarının izinde kardeşliğimizi, güzelliklerimizi, usumuzu daha da zenginleştireceğiz.
Çünkü, uygarlık türkülerdedir. Doğudan yükselen güneşi bize gösteren önderimiz Atatürk’ümüzün sevdiği kadar türküleri, kardeşliği, bağımsızlığı, umudu seveceğiz ve köprülerini kuracağız, yollarını açacağız.
Sabr ile Halva Pişer Ey Gora Senden
Beklesen Atlâs Olar Dut Yarpağından