Uyku Apnesi ölümcül hastalıkları tetikliyor
Dil ve yumuşak damağın uyku sırasında geriye doğru kaymasıyla oluşan uyku apnesi, kalp krizinden beyin kanamasına kadar pek çok sağlık sorununa zemin hazırlıyor. Tedavi sonrası hastalar yeniden doğmuş gibi oluyor.
Uyku kalitesi, sağlığımızı doğrudan etkiliyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Bülbül, uyku apnesinin damar sertliği, hipertansiyon, kalp krizi, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları ve beyin kanaması gibi pek çok hastalığa zemin hazırladığını, tedavi edilmediğinde ise erken ölümlere ve sakatlıklara yol açabildiğini belirtti.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Bülbül
53 yaşındaki Ömer Uzun, uyku sorunları nedeniyle KTÜ Farabi Hastanesi'nde uyku ünitesine başvurdu. Tedavisi için iki gece hastanede gözlem altına alınan Uzun’a, ağır uyku apnesi tanısı kondu. Uzun, hastanede yattığı ikinci gecenin, hayatındaki en mutlu anlarından biri olduğunu söyledi. Uzun, "Yıllardır şikayetlerim vardı ancak 5 yıldır dayanılmaz bir hal almıştı. Geceleri çok fazla horladığımdan dolayı sabahları kalktığımda boğazım çok ağrıyordu. Her gece 4-5 kere boğularak yataktan fırlıyordum. Eşim pek çok kez, 'Ölüyorsun kalk hastaneye gidelim' diyordu. Gündüzler, gecelerin verdiği stres ve yorgunlukla ıstırap içinde geçerdi" dedi.
YORGUNLUK HALİ BİTTİ
Hastanede yattığı iki geceyi kış mevsiminden bahara geçmek gibi diye tarif eden Uzun, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "O gün, akşama kadar çalıştım, ayakta durdum ama hiç yorulmadım. Ancak kendi evimde cihaz olmadan uyuyunca her şey bitti. Yorgunluk, bitkinlik yeniden başladı. Tedavi sürecim henüz bitmedi ancak artık her gecem Uyku Ünitesinde uyuduğum o mükemmel uykunun hayali ile devam ediyor ve sabahları daha mutlu uyanıyorum."
KTÜ Farabi Hastanesi göğüs hastalıkları uzmanlarından Prof. Dr. Yılmaz Bülbül de uyku apnesi teşhisi konan Ömer Uzun için planlanan tedavi sürecinin devam edeceğini bildirdi.
Ömer Uzun
KAZALARA NEDEN OLABİLİR
Uyku apnesi olan hastaların tedavilerinin kritik öneme sahip olduğunu ve mutlaka tedavi edilmeleri gerektiğini vurgulayan Bülbül, “Horlayarak uyuyan insanların güzel ve kaliteli uyuduğu sanılıyor ancak maalesef öyle değil. Gece kaliteli uyku uyumayan bu insanlar, gündüz mesaide ya da okulda uyuyor. Şoförler ise direksiyon başında uyuyup trafik kazası yapıyor, marangoz elini testereye kaptırıyor velhasıl hem kendi hayatını hem de başkalarının hayatını riske ediyorlar" dedi.
Uyku apnesi hastalığında dil ve yumuşak damağın uyku sırasında geriye doğru kayarak solunum yolunun daralmasına veya tamamen tıkanmasına neden olduğuna dikkati çeken Bülbül, genellikle horlama, gündüz aşırı uyuma hali ve uykuda nefes durması şikayetleri ile başvuran hastalara Pozitif Havayolu Basıncı (PAP) tedavisi uyguladıklarını söyledi. Gerekli görülmesi durumunda kulak, burun, boğaz doktorları ve diş hekimleriyle farklı çözümler de üretiliyor.