22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor

Hollanda'da 2022 yılında toplam 51 bin 447 kilo kokain ele geçirildi. Bu rakam, 41 bin kilonun ele geçirildiği 2021 yılına göre büyük bir artış anlamına geliyor. Neoliberallerin, 13 yılda Hollanda'yı tam bir 'narko' ülkesine dönüştürdüğünün örneği...

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor
AHMET KORKMAZ / HOLLANDA

Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, İngiliz The Guardian gazetesinde kaleme aldığı, 'Amsterdam Belediye Başkanı olarak, Hollanda'nın bir narko-devlet olma riskini görebiliyorum' başlıklı yazısında uyuşturucuya yönelik uluslararası yaklaşımın acilen değiştirilmesi çağrısında bulundu. 

Uyuşturucu ile mücadelede mevcut yaklaşımın Hollanda'yı bir narko-devlete dönüştürme riski taşıdığını savunan Halsema, "Uyuşturucuyla Başa Çıkmak-Şehirler ve Düzenleme Arayışı" konulu uluslararası konferans düzenleyeceğini duyurmuştu. Halsema, 26 Ocak 2024 tarihinde düzenlenecek konferansın davetiyesinde, "Yasadışı uyuşturucu kaçakçılığı tüm dünyadaki şehirler için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Amsterdam'da ise hukukun üstünlüğünü tehdit edilmektedir. Şehir, gündüz vakti suikastlar, patlamalar, yanlış kimliklere işlenen cinayetler ve avukatlar ile gazetecilere yönelik ölümcül saldırılarla boğuşmaktadır" ifadelerini kullandı.

Halsema’nın davetiyesindeki dikkat çeken feryadı değişik açılardan incelendiğinde onlarca doktora tezine konu olacak nitelikte. Konu sadece, 1998 yılında Hollanda’da piyasaya sürülen "Türkiye'nin mafyası" (De Turkse Mafia) adlı kitap ve söz konusu kitabın kapağı ile sınırlı tutulduğunda, “Uyuşturucu cenneti Hollanda can çekişiriyor" gerçeği yerinde olacaktır.

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor - Resim : 1
1998’de yazılan "Türkiye'nin Mafyası" adlı kitap

TARİHSEL SÜREÇ

90'lı yılların yarısından sonra Türkiye'den Hollanda'ya yapılan uyuşturucu kaçakçılığı ilgili zamanın Hollanda Adalet Bakanlığı tarafından finanse edilen ve uzun süredir devam eden bir soruşturmanın parçası olarak, Utrecht Üniversitesi Willem Pompe Enstitüsü'nde görevli Türkiye doğumlu Yücel Yeşilgöz ve F. Okuducu Türk mafyasının bir resmini çıkarmak için 1995-1998 yılları arasında Türkiye’deki gazetelerde çıkan haberleri kesip biriktirdiler...

Biriktirdikleri gazete haberlerini fırsata çeviren Yücel Yeşilgöz, 1998 yılında Utrecht Üniversitesi Willem Pompe Enstitüsü'nde görevli profesörlerinden Frank Bovenkerk'in akademik zırhına bürünerek "Türkiye'nin Mafyası" (De Mafiavan Turkije) adlı sözde bilimsel kitapta derledi. Kitabına kapak resmi olarak -sözde akademik çalışmalarının tuzu biberi olsun dercesine- Ay Yıldızlı bayrağımızı seçtiler.

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor - Resim : 2
"Türkiye'nin Mafyası" adlı kitabın yazarları (1998), Hollandalı Frank Bovenkerk ve  Yücel Yeşilgöz (sağda)

KAPAK RESMİ OLARAK NEDEN TÜRK BAYRAĞI SEÇİLDİ

Yayınevinden çıkar çıkmaz, meraklı okuyucu kitlesi tarafından satın alınan kitap dönemin Hollanda medyası tarafından Hollanda'daki Türkler üzerinde bir algı oluşturma amacı taşıyordu. Ama bir türlü tutmadı. Söz konusu kitabın içeriği biz Türkler için hiçbir anlam ifade etmiyordu. Ama asıl soru, "Kitabın kapak resmi olarak neden Ay Yıldızlı bayrağımız seçilmişti?"

O yıllarda bu soruyu kitabın sözde yazarı Yücel Yeşilgöz’e sorduğumda, "Ben bilmiyorum, yayınevinin işi” diyerek kestirip atmıştı. İnanalım mı?

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor - Resim : 3
2000 yılının mart ayında Nurten Aykanat ve Haluk Tuna tarafından Türkçeye çevrilen kitap

AKADEMİK YAYINLAR LİSTESİNDEN NEDEN ÇIKARILDI

Willem Pompe Enstitüsü'nden emekli Profesör Frank Bovenkerk, zamanında Yücel Yeşilgöz ile beraber kaleme aldıkları "Türkiye'nin Mafyası" adlı sözde akademik çalışmayı Utrecht Üniversitesi'nin internet sitesindeki adının geçtiği kişisel sayfadaki "Akademik Yayınlar" listesinden neden çıkardığı ise ayrı bir soru.

Söz konusu kitap, 2000 yılının mart ayında Nurten Aykanat ve Haluk Tuna tarafından Türkçeye çevrilerek İletişim Yayınları tarafından basıldı. Aynı parlatmaların eşliğinde pazarlanan kitabın kapak resmi değiştirilerek Türkiye'de piyasaya sürüldü!

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor - Resim : 4

GELELİM ASIL KONUYA

20 Şubat 2018 tarihinde Hollanda polis sendikası tarafından hazırlanarak Hollanda Temsilciler Meclisine gönderilen rapora göre, uyuşturucu ile mücadelede yetersiz kalındığı ve ülkenin giderek bir "narko" ülkesi haline geldiği belirtilmişti.

10 Ağustos 2023 tarihinde Hollanda medyası, "Rotterdam limanında 13 Temmuz 2023 tarihinde gerçekleştirilen bir baskında piyasa değeri 600 milyon avroluk kokain ele geçirildi. Rotterdam Savcılığı’na göre, 8 bin 64 kilo kokain, şu ana kadar Hollanda’da tek seferde ele geçirilen en büyük miktardaki uyuşturucu" başlıklı haberiyle çalkalandı.

Rakamlara bakıldığında, Hollanda'da 2022 yılında toplam 51.447 kilo kokain ele geçirilmiş. Bu rakam, 41.000 kilonun ele geçirildiği 2021 yılına göre büyük bir artış anlamına gelmektedir. Kısacası: Hollanda'da 14 Ekim 2010 tarihinde iktidarı ele geçiren neoliberallerin, 13 yıldır (7 Temmuz 2023 tarihine kadar) ülkeyi tam bir "narko" ülkesine dönüştürdüğünün, "Neoliberal ekonomiden Narko ekonomiye" geçişin en belirgin örneğidir.

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor - Resim : 5

NE DE OLSA BABASININ KIZI: ÖNCE BAKANLIK ŞİMDİ DE PARTİ BAŞKANLIĞI

Gençlik yıllarını sözde Hollandalı solcularının arasında geçiren Dilan Yeşilgöz, tıpkı babası gibi (aklı yetince), neoliberallerin içine yuvarlanarak kariyeri hızla gelişti. Bulunduğu ortamlarda PKK terör örgütüne sempatisini hiç eksik etmeyen ve sözde Ermeni soykırımı yalanlarına sarılan Dilan, Hollanda medyasında Türkiye karşıtı açıklamalarıyla tanınan bir sima olmuştu.

Hollanda'da mülteciler için aile birleşimini yasaklamak ya da ciddi şekilde kısıtlamak isteyen Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz'ün önerisi, Hristiyan Birliği Partisi’nde (CU) kabul görmedi ve söz konusu acımasız önlemi uygulamaya koymayı reddedince, 7 Temmuz 2023 tarihinde 4. Mark Rutte hükümeti düştü.

4. Mark Rutte hükümetinin düşmesinde sorumlusu olan Dilan Yeşilgöz'ün Sosyalist Parti üyeliği yıllarında, Sosyalist Partisi'nin (SP) Amersfoort şubesi bülteninde yazdığı 4 Nisan 2004 tarihli köşe yazısı ise dikkat çekici.

Ülkemizdeki Atlantikçi medya tarafından parlatılan Dilan Yeşilgöz yazısında, 15 yıl önce solcu bir mültecinin çocuğu olarak aile birleşimi yoluyla Hollanda'ya nasıl gelebildiğini anlatıyor. Hollanda Hava Yolları'ndan (KLM) aldığı biletin parasınıda Hollanda devleti ödemiş!

'Ben ...... bir mülteciyim'

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor - Resim : 6
Hollanda'da neoliberal, "Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD)" lideri Dilan Yeşilgöz

Hollanda’da o yıllarda, 2004 yılında Pim Fortuyn'un (LPF) yükselişinin ardından mültecilere yönelik tutumlar sertleşmeye başlamıştı. Dilan Yeşilgöz, 'Ben ...... bir mülteciyim' başlıklı yazısında bakın nasıl karşı çıkıyor:

“Uzun yıllar önce, bir zamanlar sığınmacılara insan gibi davranan bir ülke vardı. Bu ülkenin adı Hollanda'ydı. Yedi yaşında küçük bir kızken, annem ve üç yaşındaki kız kardeşimle birlikte Türk rejiminden kaçmak zorunda kaldığımda, Hollanda hükümeti bizi davet etti ve hatta Hollanda Havayolları (KLM) biletimizi bile ödedi. Babam zaten bizi Hollanda'da bekliyordu. Onun Hollanda'ya yolculuğu çok daha zor olmuştu, İran ve Irak dağlarını aşmıştı.

Kilise evimizi süsledi. Anneme yatağının üzerine asması için güzel bir haç verilmişti ve
dindar olmamamıza rağmen rahibeler yardıma ihtiyacımız olduğunu düşünüyorlardı. Ben
ve kız kardeşimin okula gitmesine izin verildi ve Hollandaca öğrenmek için komşular,
öğretmenler tarafından kabul edildik ve kısa sürede arkadaşlarımız oldu. Biliyorum, bana
inanmıyorsunuz ama yine de bu hikâye gerçekten yaşandı!

Kaygısız bir çocukluktan sonra Amsterdam'daki Özgür Üniversite'de okumaya başladım.
Eğitimim sırasında yavaş yavaş Hollanda'ya gelen mültecilerin birdenbire üçüncü sınıf
vatandaş muamelesi gördüğünü ve "Beleşçiler, şans arayanlar" olarak algılanıyordu.
Mutluluk, ailenizin ve arkadaşlarınızın olduğu, kendinizi evinizde hissettiğiniz yerde
yatar. Ben de dahil olmak üzere kimse eğlenmek için evini terk etmez.

Giderek çok şanslı olduğumu fark ettim. Eğer 15 yıl sonra kaçmış olsaydık, şu anda bu
yazıyı yazamıyor, bir mülteci kampında ve sınır dışı edileceğim anı bekliyor.

Bir siyasi partide aktif olmak, bir şeyler yapabilmeyi arzu etmek bana tek çözüm gibi göründü. Sosyalist Parti (SP) ile Amersfoort'taki mültecilerin hayatlarında bir fark yaratabilmeyi umuyorum.

Hayatlarının durduğu mültecilerin yıllardır bir mülteci kampında barınmak zorunda olduğunu çoğu zaman unutuyoruz.

Orada saklı ve muazzam miktarda yaşama sevinci, bilgi birikimi ve tutku var!

Dilan Yeşilgöz / Amersfoort, 4 Nisan 2004

‘Hollanda'nın mafyası’

Uyuşturucu 'cenneti' Hollanda can çekişiyor - Resim : 7

Zamanında Hollanda makamlarının önünde el ovuşturarak verilecek her göreve hazır olduğunu bulunduğu ortamlarda dile getiren Yücel Yeşilgöz, bütün uğraşlarının yanında zaman buldukça Hollanda’nın tanınmış gazetelerine verdiği demeçlerle gündemde kalma sevdasına yakalanmıştı.

4 Ocak 2001 tarihli Trouw gazetesinde Hollanda'nın başarısız azınlıklar politikası hakkındaki görüşlerini dillendiren Yücel Yeşilgöz, Türkler için Danışma Kurulu (Inspraak Orgaan Turken - IOT) ve Çok Kültürlü Toplum Enstitüsü FORUM 'u  Hollanda hükümetinin “güvenilmez danışma organları” olarak nitelendirmesi ise o günlerde sert tartışmalara yol açmıştır.

Yücel Yeşilgöz, Türkler için Danışma Kurulu'na (IOT) ve "Bozkurtların etkisi altında" ve FORUM Müdürü Ahmed Aboutaleb’ede (şu anda Fas kökenli Rotterdam Belediye Başkanı) 'Fas kralının danışmanıdır ve Hollanda'da İslami yasaların uygulanmasını istemektedir" gibi saçmalıkları ortaya atarak, kendisinin daha iyi "Uyum Emlakçısı" olduğu savunarak piyasadan 'iş' istemişti.

Baba Yücel Yeşilgöz, “Hollanda'nın mafyası" adlı kitap ile meşgul olduğundan olsa gerek son zamanlarda ortalıklarda pek görünmüyor.

Ülkemizdeki Atlantikçi medya tarafından "Hollanda'nın ilk kadın başbakanı" adayı olarak parlatılan, 14 Ağustos 2023 tarihinde Mark Rutte'nin bıraktığı neoliberal bayrağı kaparak Hollanda'da neoliberal "Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD)" lideri olarak, 22 Kasım 2023 tarihinde yapılan seçimlerde büyük bir yenilgiye uğrayarak başbakanlık hevesi kursağında kalan Dilan Yeşilgöz’ün boş zamanı bol olacak. Baba Yücel Yeşilgöz'ün bilgilerini tazeleyip ona yardım ederek, "Hollanda'nın Mafyası" adlı ve kapağıda Hollanda bayrağını temsil eden renklerle süslenmiş kitap piyasaya çıkarsa çok iyi olur.

26 Ocak 2024 tarihinde Amsterdam’da düzenlenen "Uyuşturucu ile Mücadele" konferansına babalı kızlı konuşmacılar olarak iştirak ederlerse Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema kıvanç duyacaktır.

Babalı, kızlı Yesilgöz’lerin ortaklaşa yazacakları "Hollanda'nın Mafyası" adlı ve kapağıda Hollanda bayrağını temsil eden renklerle süslenmiş kitap şimdiden merak konusu.

Son Dakika Haberleri