22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uyuzda yeni tırmanış iddiası: Bilimsel değil

2018 yılından beri tüm dünyada ve Türkiye’de uyuz vakaları arttı. Ancak uyuz vakalarının yakın zamanda tırmanışa geçtiği hatta yüzde 30’lara vardığına dair iddialar, bilimsel değil. 2019-2023 yıllarına ilişkin yapılmış bir poliklinik taramasına göre oran yüzde 4.

Uyuzda yeni tırmanış iddiası: Bilimsel değil

Bir deri hastalığı olan uyuz, son yıllarda tüm Türkiye’de yaygın bir hastalık haline geldi. Ancak basın yayın organlarında art arda gündeme getirildiği gibi son zamanlarda yeni bir tırmanış olduğuna dair güncel bir çalışma, objektif bir bilimsel saptama yok. DSÖ’nün yakın zamanda uyuzla ilgili bir uyarıda bulunduğu, alarma geçtiği iddiaları da doğru değil. Sağlık Bakanlığı’nın konuyu takibe alıp üzerine eğilmesi, özellikle halkın uyuz konusunda bilinçlendirilmesi, yayılmasını engellemek için doğru tedavi uygulamaları konusunda eğitilmesi gerektiği ise bütün hekim camiasının üzerinde birleştiği bir nokta.

Aydınlık’ın görüştüğü deri hastalıkları uzmanları (dermatolog), sonbahar ve kış ayları gibi yakın temasın arttığı, küçük alanlarda çok insanın bir arada olduğu dönemlerde bulaşıcı deri hastalıklarının daha sık görülebildiğini söylediler. Bir poliklinikten edinilen veriler ışığında uyuz vakaları arttı demenin doğru bir yaklaşım olmadığı, hastalık oranlarının bölgesel olarak da değişiyor olabileceği vurgulanıyor. Net bir veri, gerçekçi, objektif bir veri ortaya koymak için kapsamlı bir çalışma yapmak gerektiği ifade ediliyor. 2018

YILINDAN SONRA ARTTI

2018 yılından beri tüm dünyada ve Türkiye’de uyuz vakaları arttı. Ülkemizde birçok farklı şehirden çalışmalar yapılarak, uyuz olgularının belirgin artış gösterdiği de raporlandı.

2019-2023 yıllarına ilişkin yapılmış bir poliklinik taramasında, her 25 çocuktan birinde uyuz görüldüğü saptandı. Oran yüzde 4. Dermatologlar, bunun azımsanacak bir rakam olmadığına dikkat çekiyorlar. Zira 2000’li yıllarda Türkiye’de uyuz vakaları, yüzde 1 bile değildi. Ancak uyuz vakalarının yakın zamanda tırmanışa geçtiği hatta yüzde 30’lara vardığına dair iddialar, bilimsel değil. Dünya literatürüne göre ise uyuz vakaları dünya çapında eskiden yılda 100 bin kişiyi etkilerken şimdi yılda 300 bin kişiyi etkiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2017’de uyuzu ‘ihmal edilmiş hastalıklar’ sınıflandırmasına dahil etmiş, özellikle gelişmemiş ülkeler için önlem uyarısında bulunmuştu. Uzmanlar, klasik kitaplarda uyuzun zaman zaman, ortalama otuz yılda bir salgınlara yol açabileceğinin ifade edildiğine de dikkat çektiler.

DÜNYADA 2017’DE BAŞLADI

Uyuz vakalarındaki artışın Kovid-19 ile ilişkisine dair de bilimsel bir saptama yok. Kaldı ki dünyada uyuz vakalarındaki artış, pandemiden önce, 2017 yılında başlamıştı. Ancak pandemi nedeniyle evlere kapanmanın, hastaneye zamanında başvurmamanın, vaka artışlarına katkı yapmış olabileceği ifade ediliyor. Şubat ayında meydana gelen Kahramanmaraş merkezli büyük depremden sonra uyuz vakaları, deprem bölgelerinde artış göstermişti. Doğal afetler sonrası hijyen koşullarındaki bozulma ve stres gibi nedenlerle mikrobik veya paraziter deri hastalıklarının sıklığında artış görülmesi olağan görülüyor.

SGK İLAÇLARI KARŞILAMALI

Uyuz hastalığının tedavisinde topikal (deriye sürülen çeşitli krem veya losyonlar) ilaçlar kullanılıyor. Topikal tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda, hastanın banyo yapma şansısının olmadığı şartlarda veya uyuz salgınlarında oral ivermektin tedavisi kullanılıyor. SGK’nın oral yoldan kullanılan uyuz ilaçlarını karşılamamasının önemli bir sorun olduğuna dikkat çekiliyor. Söz konusu drajelerin bir kutusu 200 lira ile 800 lira arasında değişiyor.

KOLAYCA BULAŞMIYOR KORKMAYIN

Uyuzda yeni tırmanış iddiası: Bilimsel değil - Resim : 1

  • Uyuz, çıplak gözle görülemeyen bir akarın neden olduğu, geceleri şiddetlenen yoğun kaşıntıya yol açan, bulaşıcı bir deri hastalığı. Kesin tanı, kısa sürede ve kesin olarak konulabiliyor.

  • Kaşıntı özellikle el parmak araları, parmak yan yüzleri, el bileğinin iç yüzü, koltuk altları, bel bölgesi, göbek bölgesi, ayak bilekleri, kalçalar, kadınlarda meme uçları ve çevresinde, erkeklerde ise genital bölgede şiddetli oluyor. Küçük çocuklarda erişkinlerden farklı olarak; yüz, saçlı deri, avuç içleri ve ayak tabanlarında kaşıntı ve deri bulguları görülüyor.

  • Tokalaşma ile bulaşmaz. Hastalığa neden olan akarlar 15-20 dakika süren, doğrudan deriden deriye yakın ve yoğun temas ile bulaşıyor. Nadiren ortak kullanılan kıyafetler, yatak takımı gibi eşyalarla da bulaş olabiliyor.

  • Kalıcı bir hastalığa yol açmıyor. Birçok tedavi seçeneği var ve uygun tedavi ile tamamen tedavi edilebilir bir hastalık. Çok nadir komplikasyonlar dışında, uyuz hastalığı yaşamı tehdit etmez.

EŞ ZAMANLI TEDAVİ GEREKİYOR

  • Uyuzlu hasta ile beraber aynı yaşam ortamını paylaşan tüm aile bireylerinin veya uyuzlu hasta ile uzun süreli yakın teması olan kişilerin, o anda şikayetleri olmasa da eşzamanlı tedavi edilmesi gerekiyor.

  • Bütün kullanılan kıyafetlerin, nevresimlerin ve havluların en az 60 derecede yıkanması ve ütülenmesi gerekiyor. Yıkanamayacak eşyalar, kıyafetler ise ağzı bağlı bir poşet içerisinde ortalama 7 gün saklanmalı.

  • Başarılı bir uyuz tedavisinden sonra kaşıntı ve deri döküntülerinin tamamen düzelmesi 2-6 hafta kadar sürebiliyor.

Uyuz